Moved Permanently

Şimdi size soruyorum bay dürüst Çoban(!)... Yaptığın ihaleler, kamu ihale Kanunu’na uygun ise, neden kendin ihale dosyalarına imza atmıyorsun da, işçilere ve çaycılara ihale evraklarını imzalatıyorsun?     

Bu insanlar, kamu ihale kanunlarını ne kadar biliyorlar acaba? Bu konu ile alakalı, ne kadar bilgi ve birikimleri var? İhaleleri gerçekleştiren, hazırlayan ve ihale Komisyonunda görev alan kişilerin birazcık da olsa, ihale Kanunlarını bilmeleri gerekmiyor mu? Konu hakkında hiçbir altyapısı olmayan kişileri, İhale Komisyonları’nda görevlendireceksin ve neye niçin imza attıkları dahi bilmeyen insanlara gözdağı vererek, zan altında bırakacaksın. Bu mudur senin dürüstlüğün ve yönetme bilginle tecrüben?  

Bir yöneticinin aklında hizmet yoksa, fikrinde para, makam ve koltuk vardır. Koltuk ve makam hırsı varsa da, bu yöneticiden ne hayır beklenebilir ki,? Beklense de, görevi kötüye kullanmak, kamuyu zarara uğratmak, kuruma zarar vermek ve daha ötesi egosunu tatmin etmek için usulsüz işlerinde başkalarını kullanmak beklenebilir. Kötü ve beceriksiz bir yönetici, başkalarının koltuğunu da elde etmek ister. Tüm dengeleri elinde tutmak gibi bir egoya sahip bir yöneticiden, ne gibi bir hizmet beklenebilir ki?  

Yöneticilik dürüstlük ve doğruluk ister. Dik durmayı ve omurgalı olmayı gerektirir. Yöneticilik, kendi çıkarı için, başkalarının canını yakmak değil, bünyesinde çalıştırdığı kişilerin hakkını, hukukunu korumayı gerektirir. Dürüst bir yönetici, başında bulunduğu kurumun zarar görmemesi için, doğru ve yasaları tam olarak uygular. Kurumun menfaatlerini, kendi menfaatlerinin üstünde tutar.

Oysa Nazmi Çoban kendi egosunu tatmin etmek için, Belediye çalışanlarını, kendi yaptığı usulsüzlüklere alet etmek için, onlara zorla evrak imzalatmaktadır. 

Belediye yönetmek, ev yönetmeye, dernek, sınıf veya ağzı-dili olmayan her şeye “he ya da evet” diyen insanı yönetmeye benzemez. Basiret ister, bilgi birikimi ve onu doğru yerde, doğru zamanda kullanmak ister. Kararlılık ister, itibar ve saygınlık ister. Başkalarının da, haklarına saygı duymak ister. Sağa sola sataşmayla, ortalığı karıştırmayla, kendilerinde zorla kabul görme heveslisi olanlar, değil belediye yönetmek, küçük sürüleri bile yönetemez. Sizler de biliyorsunuz ki, her insanın bir isyan noktası vardır.

KOLTUR SEVDALISI OLMAYIN!

Aklında hizmet olmayanın, fikrinde para, makam ve koltuktan başka bir şey olmaz. İsteği makam, koltuk olanlar, halkın oturduğu yere dahi gözünü dikerler.

Eğer sizi halk seçecekse ve halka hizmet için yola çıktıysanız; "Bir olun, birlik olun, birleştirici olun, dürüst olun, dürüst olun ki, doğru yoldan şaşmayın.”

Dürüst yönetici gerçek düşüncesini ve fikriyatını açıklar. Birilerinin ekmeği ile oynayarak, mutlu olmaz. İnsanların ekmeği, ekmek kapısı, kişilikleriyle oynama hayali ile kendi pisliği içinde yuvarlanacağına, birazcık erdemli, dürüst olmayı öğrenir. Yapmacık siyaset yapmakla ve yalan söylemekle, halkı hiç kandıramazsınız. Bunları unutmayın Bay Çoban!

BİRAZCIK DÜRÜST OL DÜRÜST!

Nazmi Çoban, 2015 yılı içerisinde, yerel bir gazetede, yani bizim gazetemizde yayınlanması gereken, 11 adet ihale ilanı, yayımlayamadı. Çoban, 11 adet ihale ilanları için gerekli rekabet koşulları oluşturmadan kamu ihale kanunlarına aykırı davranarak, kamuyu zarara uğratmıştır. Amacı da gazetemize para kazandırmamaktır. Yani bizim ekmeğimizle oynamak. Bizim hakkımızı gasp etmektir. Peki, bay Çoban dürüstlük bunun neresindedir.

Bu konu hakkında Tekirdağ Valiliği tarafından hakkında soruşturma başlatıldı. 11 adet ihale ilanında görev alan 14 kişi, Valilik tarafından görevlendirilen Müfettişlere ifade verdi. Bu ihalelerde görev alan 14 kişilerin hiç birisinin Kamu İhale Kanunu’ndan, uzaktan yakından bir bilgilerinin olmadığı gibi ve bu kişiler, ihalelerin nasıl ve hangi şartlarda yapılması gerektiği konusunda da bir çalışma içerisinde bulunmadıkları halde, bu ihalelerde görevlendirildiler. Bu kişiler, işten atılacak korkusu ile ihalelere imza attıklarını, ifadelerinde de  belirtilmiştir.

Ey Çoban!  Eğer yaptığın ihaleler Kamu İhale Kanunu’na uygun ise, neden kendin imzalamıyorsun da, işçilere ve çaycılara bu evrakları imzalatıyorsun?

Bu mu senin dürüstlüğün?

Bu mu senin, övündüğün Atatürkçülüğün?

Bu mu senin yine övündüğün halkçılığın?

Yazıklar olsun sana!  Başkalarını zan altında bırakmaktan, hiç utanmaz mısın?.

Tekirdağ Valiliği tarafından ihaleler ile ilgili yapılan inceleme sonucunda soruşturmaya izin verilmezken, bölge idare mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere soruşturmaya gerek olmadığı karar verildi.

Hayatta, her işin ve eylemin bir  kuralı var. Kimse aklına estiği gibi hareket etmek, başkalarına zarar vermek ve menfaati için başkalarını kullanarak yaşayamaz. Görevimi yapıyorum da, diyemez Herkes yaptığı hatanın bedelinin, er geç hesabını adalet önünde verecek. Eğer vicdanı var ise, bir gün o da hesabını bir şekilde verecek.

Biliniz ki,  ayrıca bir başkasının mutsuzluğuna sebep olunamaz.    

Herkes için yasalar ve konulmuş kurallar geçerlidir. Önemli olan kendi nefsinin rüzgarına kapılıp, hata yapmamak, oyunu kuralına göre oynamaktır.

   Yoksaaa… Oyunun dışında kalırsın ha!...