Moved Permanently

   Ben, Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı filan değilim. Ancak, doğruyu söylemek lazım.

    Aile Bakanı’nın söylediği o söz, öyle yenilir yutulur cinsten değildi. “Çocuklar bir defa tecavüze uğradı diye, Ensar Vakfı’na kızmamak lazımmış.”

     Halkımız bunu haklı olarak, “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek, herkesin anladığı anlama çekti ve haklı olarak tepki gösterdi.

   İki gün önce, CHP Aile Bakanı hakkında Meclise gensoru verdi. AKP’liler kıyameti kopardı. CHP lideri, tamamen eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’den esinlenerek, o malum cümleyi kullandı. Kılıçdaroğlu’nun hiçbir kötü niyeti yoktu.

   AKP’liler bunu fırsat bilip, CHP liderine yüklendiler. Kılıçdaroğlu da “Sözümden dönmem” dedi. Çünkü, haklıydı ve o sözü kötü niyetle söylememişti.

    Cumhurbaşkanı da, tam bir siyasi figür gibi devreye girip, Kılıçdaroğlu’na demediğini bırakmadı. Ben, çok utandım ve çok üzüldüm.

                CUMHURBAŞKANI, DAHA ÖNCE  NELER DEMİŞTİ?

   Cumhurbaşkanı, daha önce başbakandı ve önüne gelene istediğini söylüyordu. Çünkü, onu hiç kimse suçlayamıyordu. Onun hakkında hoşuna gitmeyen bir söz söylendiğinde, hakaret davası açıyordu.

     Sonra, Cumhurbaşkanı oldu ve aynı tutumuna devam etti. Onun bu tavrı, dış ülkelerde de, hatta ABD Başkanı tarafından bile eleştiri konusu olmuştu.

    Çünkü, Anayasa’yı tanımayan ve Anayasa Mahkemesi kararlarını ciddiye almayan Cumhurbaşkanı, Basın Yasasını ise hiç tanımıyor ve istedikleri hakkında derhal hakaret davası açtırıyordu.

     Oysa Tayyip Bey, daha önceleri bakın neler diyordu?

      “Bir tane kadın mıdır, kız mıdır bilem….”

       “Hangi anne-baba, kızının kucağa oturmasını ister?” Ve daha neler neler? Hele Kemal Kılıçdaroğlu için söyledikleri, kabul edilebilir cinsten değil.

       Aslına bakarsanız, diğer AKP’liler de Tayyip Beyden geri kalmıyorlar.

     AKP Milletvekili Zeyid Aslan bir kadın gazeteci için diyor ki; “Ben de, sizin bacak aranızı çeksem.”

    Aynı kişi Meclisteki kimi vekillere; “Senin ananı s……..”

 Bülent Arınç söylüyor; “Şeyini şey ettiğimin şeyi…” Arınç devam ediyor. ”Kadın iffetli olacak. Herkesin içinde kahkaha atmayacak. Hareketi cazibedar olmayacak.”

    Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek; “Kadın ahlaklı olsun ve kürtaj yaptırmak zorunda kalmasın. Ana, tecavüze uğruyorsa, ölsün.”

   AKP Genel Başkan Yardımcısı Sefer Üstün; “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masum. Kürtaj yaptırmamalı.”

    Şu söze bakar mısınız? Tecavüzcü, masummuş, yani suçsuzmuş. Allah size akıl fikir versin.

    AKP’li eski vekil Uğur Işılak; “Kadının fıtratında, erkeğe köle olmak var. Erkek sahip, kadın ait olur.”

      Değerli okuyucularım, Lafı uzatmayalım. Ahlakı yozlaştıran kendileri olduğu halde, kendileri için söylenenlere, daha doğrusu verilen cevaplara şiddetle tepki veriyorlar.

      Düşünebiliyor musunuz? 45 masum ve küçük çocuğa yıllarca tecavüz ediliyor. Bunu gizlemek ve bir yandaşı korumak için. “Bir kereden bir şey olmaz” diyebiliyorlar. Hem de bunu, o çocukları korumakla görevli bir Bakan söylüyor.

     Ve, bunu söyleyen kadın Bakanı Mecliste tebrik etmek için, düğündeki takı kuyruğuna girenler gibi, kuyruğa giriyorlar.

    Tekrar edelim. Bunu söyleyen aynı zamanda bir kadın ve bir anne.      

    Daha ne diyelim ki?