Moved Permanently

Bir zamanlar, çocukları çalışkanlığa teşvik etmek için televizyonlarda oynatılan bir filmin kahramanı gibi o. Yani, “Atom Karınca” gibi. Bir bakıyorsun, Çorlu da, aynı gün başka bir saatte ise, mesela Malkara’da.  Neresi hizmet bekliyorsa, o orada. Nasıl da yetişiyor?

Bu yazıyı yazmak, nereden aklınıza geldi?” derseniz, geçen haftadan.

    Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, bu göreve seçileli 2 yıl olmuştu. O da, bu iki yıllık sürenin yapılanlarını ve hesabını vermek için, geçen hafta Çorlu’da bir toplantı yaptı.

     Halka açık olan toplantıya, ilgili ve yetkililerden başka, pek tabii ki gazeteciler de katıldılar.

      Başkan, hizmetlerini bir bir anlattı. Sıra gazetecilerin soru sormasına geldi. Bir gazeteci, sorup öğrenmek yerine nezaket dışına çıkıp, Başkanı sert cümlelerle eleştirmeye başlayınca,  giydiği çizmeyi aştı.

      Gazetecinin niyetinin ne olduğunu anlayan Başkan da, üzüm yemek yerine bağcıyı dövmek isteyen bu kişiyi ve o niyetlileri, niyetleriyle baş başa bırakıp toplantıyı bitirdi.

KİMİ GAZETECİLER, BUNU HEP YAPIYOR

     İstanbul Milli Eğitim Müdürü’yken bendeniz de, sık sık Basını bilgilendirme toplantıları, yani Basın toplantıları yapardım.

     Bunlardan kimileri dikkatle dinler, notunu alır ve haberini yapardı. Kimileri vardı ki, niyetleri katiyen bilgi almak değil, eleştirmek, bazen de suçlamak ya da öteki meslektaşları önünde muhatabını küçük düşürmek.

    Başlangıçta iyi niyetle karşıladığım bu durumun kötü niyet taşıdığını anladığım zamanlarda, ben de daha fazla sürtüşmemek için, toplantıyı bitiriyordum.

      Bunu bilenler, daha dikkatli konuşuyor, arkadaşlarının haber alma hakkına böylece saygı gösteriyorlardı.

Kadir Albayrak’ın yaptığı da,bundan ibaret olmuş ve o da nezaketini muhafaza ederek toplantıyı bitirmiş.

     Kimi yerel basın organlarında, bu olayın eleştiri konusu yapıldığını ve okların Başkan Albayrak’a çevrildiğini, biraz şaşkınlıkla izledim.

     Olay, yukarıda anlattığım gibiydi ve Başkana haksızlık yapılıyordu. Bu tavırların, Başkanın hizmet şevkini kırmayacağını, ve onun sürekli hoşgörü sınırları içinde kalacağını umuyorum.

HİZMETLERİNE GELİNCE …

    Ben, merak saikiyle Tekirdağ’da son 50 yılda görev yapan bütün Belediye Başkanlarının adlarını çıkartıp,  hizmetlerine baktım.

   Bu değerli kişiler, bu şehre hizmet edebilmek için büyük gayret sarf etmişler. Ne varki, onların zamanında sadece merkez ilçenin yani Tekirdağ Vilayet merkezinin Belediye Başkanlığını yapmışlar.

     Sonra da başlatılan Büyükşehir uygulaması ile, ilk Büyükşehir Belediye Başkanı olan Kadir Albayrak, çok daha geniş bir alanın ve büyük bir yükün altına girmiş.

    BÜROKRASİDEN GELEN BAŞKAN

Kadir Albayrak, daha önce Tekirdağ’da halk arasında “Şaraphane” denilen İçki Fabrikası’nın Müdürlüğünü yapmış. Yöneticilikte tecrübesi var. Var, ama içki içmekte hiçbir tecrübesi yok. Yani içki içmemiş ve içmiyor. İçmediği gibi, dini vecibelerini de yerine getiriyor.

Tekirdağ’ın Büyükşehir sayılmasıyla iş alanı genişleyen KadirBaşkan, şimdi her ilçeye ve köye yetişmeye çalışıyor. Çünkü, köy uygulaması kalkıp, bütün köyler “Mahalle” olunca, her mahalle de onun artık ilgi ve görev alanında.

      Başkan, geçen bu iki yılın başlangıcında, kendi çalışma arkadaşlarını seçip,iyi bir kadro kurmuş. Kadrosu “tam oturmuş” denilemez, ama zaman içinde gerekli değişiklikleri yapıyor ve yapmaya da devam edecek.

      Edindiğim bilgiye göre İl, İlçe ve yeni mahallelerin öncelikle alt yapı çalışmalarına ve zaruri ihtiyaçlarına yönelen Başkan, tam bir “Atom Karınca” gibi çalışıyor.

      Günün sabahında Çorlu’daki temaslarını bitirip, aynı gün mesela Muratlı’ya ya da Malkara’ya gidip, oraların sorunlarıyla ilgilenebiliyor.

     Hiç bir resmi tören ve toplantıyı kaçırmayan Başkanın en büyük keyfi, halkın arasında olmak ve onların dertlerini dinlemektir.

       Anladığım kadarıyla, onun da tek isteği halkın ona yardımcı olup, işlerin yapımında biraz sabırlı olmasıdır.

     ALT YAPI, İYİ GİDİYOR

      Muhalif bir partiden Belediye Başkanı olmanın dezavantajlarını yaşayan Başkan, bu handikapı halkın ilgisi ve desteği ile ortadan kaldırabileceğine inanıyor.

      Şehir içi yolları, ilçeler ve köyler arasındaki yollarla, mahalleler içindeki yolların tamiri ve yeni yol yapımı için çabalayan Başkanın öteki hedefi ise, kanalizasyon  çalışmalarıyla, halkın temiz ve bol içme suyuna kavuşmasıdır.

      Doğalgazı olmayan yerlere, bu ihtiyacın temini için de çabalayan Başkan, İller Bankası’nın Belediyelere sunduğu kredi ve imkanlarını iyi kullanmaya dikkat ediyor.

       Personel ve araç giderleriyle, müteferrik giderlerin azaltılması ve elde edilen tüm gelirin yatırımlar ve halkın ihtiyaçları için kullanılmasına özen gösteren Başkan, eser bırakmanın ve hizmet etmenin heyecanını hiç kaybetmiyor.

      İyi ilişkiler içinde halka hizmet etmeye çalışan, kalp kırmak için değil, insan gönlünü kazanmak için büyük gayret sarf eden Başkan Albayrak, halkın büyük sempatisini kazanıyor.

      Bağlı birimlerle uyum içinde çalışan ve otoritesini ve her türlü imkanı halkın ihtiyaçları için kullanan Başkan, hizmet dışı hiçbir oluşuma ve talebe izin vermiyor.

ATIKSU BEDELİ, SU BEDELİNİ GEÇİYOR

     Değerli okuyucularım, konu Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan açılmışken, halkın bir dileğini buradanBaşkanın dikkatine sunmak istiyorum. O da şu;

     Bilindiği gibi, su faturalarına bir de “Atık Su” bedeli yansıtılıyor. Onun da bir vergisi oluyor. Bu vergi, su kullanmasan da, yani Atık Su’yun olmasa da, aylık olarak her faturaya yansıtılıyor.

     Diyelim ki, 10 ay evde oturmadın, dolayısıyla hiç su kullanmadın. Su almaya yada gelen faturayı ödemeye gittiğinde, ödediğin sudan çok daha fazla Atık su bedeli alıyorlar. Yani, tahsilatı kullandığın su miktarına göre değil, yani m3 hesabıyla değil, evin boş kaldığı 10 ay için (yani her ay için) alıyorlar. Böylece, büyük haksızlık yapılıyor.

      Bana, bir fatura gösterdiler. Bir vatandaş, sadece 1 m3 su kullanmış, suyun 3.5 lira tutan bedelinden başka 18 lira Atık su bedeli ve vergisi alınmış.

      Verilmeyen hizmetin nasıl ki bir bedeli olmuyorsa, kullanılmayan bir değerin de bedeli olamaz. Bu tavır, olsa olsa “Gasp” olur. Bu da, Belediyeye yakışmaz.

     Kadir Başkan bunu biliyor. Yalnız, Atık su bedellerini ilçe Belediyeleri aldığı için, ona karışmıyor. Vatandaş, karışmasını yani bu haksızlığa müdahale etmesini istiyor.

       Hoş görülü olan Başkanın, bu hoşgörüsünü muhafaza ederek, başarılarının artarak sürmesini diliyorum.