Bir ailenin, kızını ya da oğlunu evlendirmesi, o aile için büyük bir mutluluktur. Bunu, o mutluluğu tadanlara sormak lazım.

    Ancak, bu zamanda çocuk evlendirmek ve ev kurmak, öyle kolay değil. Kimi çiftler, salt bu nedenle düğün bile yapmıyorlar. Nikahtan işi bitiriyorlar.

     Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 çocuğundan üçünü daha önce evlendirmişti. İstanbul Spor ve Sergi Sarayında yapılan son düğün, çok şatafatlı olmuştu.

      Erdoğan, şimdi kanlı bıçaklı olduğu Suriye lideri Esat’a, o zaman özel uçakla davetiye gönderip, düğüne davet etmişti.

     Öteki devlet adamları da, büyük bir titizlikle düğüne çağırılmış ve çifte, yüklüce bir takı takılmıştı.

BU,SON DÜĞÜN OLACAK

Sümeyye, babasının son kızıydı. Şimdi onu da evlendiriyor. Düğün, 14 Mayıs 2016 günü,  İstanbul/Halkalı’da ki, Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde yapılacak.

      14 Mayıs, özellikle seçilmiş. Çünkü, 14 Mayıs 1950 tarihinde Demokrat Parti tek başına iktidar olmuştu. Tarih,onu çağrıştırsın diye, bu yola gidilmişti.

Halkalı’daki Gösteri Merkezi, tam 35 bin kişi alıyor. Düğünlere kiralanmıyor. Sadece, Spor turnuvaları ve Tiyatro-Sinema gösterileri için, 20 bin liradan kiraya veriliyor.

       Merkez, sadece Erdoğan’a ve düğün yapması için verilecek. Özel bir ayrıcalık olacak. Eee, o kadar da olsun.

       Erdoğan’ın ücret ödeyip, ödemeyeceği ise, merak ediliyor. Ya düğünün öteki masrafları.

Düğüne partili, yandaş ve yalakaların davet edileceği ya da edildiği besbelli. 35 bin kişi demek, en azından 35 bin altın demektir. Birer Cumhuriyet altını getirseler, toplam bedeli yaklaşık 25 milyon lira eder. Büyük bir servet.

    Kimileri, kesenin içine kartını koyup, bir kese altın da getirebilir. Böylece, rakam büyüyebilir.

     Kimlerin ne getirdikleri, tek tek tespit edilecektir.

      Düğüne gelmek ve altınları getirmek, önemli bir yükümlülük ve mecburiyet gibi olacaktır. Çünkü, herkesin adı belirlenecek ve işaretlenecektir.

    Bu düğünü anlatırken, eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, oğlu için Çankaya Köşkü’nde yaptığı düğün aklıma geldi.

      Sezer, bu mütevazi törende, düğünün bütün masraflarını kendi cebinden karşılamış, o gece Köşk’te kullanılan elektriğin parasını bile cebinden ödemişti.

      Hiç belli olmaz. Tayyip Erdoğan da, salon kirası dahil, bütün masrafları cebinden ödeyebilir. Hele, düğün bir yapılsın da görelim.

Binali Yıldırım, Harcandı!

   Binali Yıldırım, Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul Belediyesindeki Prenslerindendi. Onu, Ankara taşıyıp,partiye aldı ve sürekli Bakan yaptı.

     Şimdi,  son olarak da eskisi gibi , Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığı yapıyor.

Denizcilik Bakanı olduğu için, boş durmayıp, hiçbir varlığı olmayan oğlunu tam 28 adet Gemi sahibi yapıp,Armatör olmasını sağladı.

      Oğlan, adeta paraya boğuldu. Geçen haftalarda, Singapur’a gidip, şansını bu defa kumar masasında denedi ve yakalandı.

Eee, o kadar parayı ne yapsındı? Birazını kumara verdi. Verdi, ama babasının siyasetteki yükselme şansını bitirdi.

      Davutoğlu’ndan Başbakanlığı almayı bekleyen Binali Bey, artık daha çok bekleyecek. Çünkü, o şansını tamamen kaybetti.

      AKP’lilerin kumar dahil, bu çok para gerektiren sefahat alemlerine düşmeleri, yandaş yazar Abdurrahman Dilipak’ı çok kızdırdı.

Dilipak, Akit Gazetesi’ndeki köşesinde; AKP’lileri kastederek; “Size, yazıklar olsun!”dedikten sonra şöyle yazdı; “Nedir o olanlar? Kumar masasında rulet çevirirken, karı-kız peşinde koşarken, malı götürürken daha bir cesur ve cüretkar oluyorlar.” Dilipak, devam ediyor; ”Siz, sadece dünyalık peşinde iseniz, en iyisi hafta sonu için Gürcistan’da otellerde yer var mı ona bakın, Moldova’ya filan”

      Değerli okuyucularım; Bu iktidar “zina”yı, yasalardan boşuna çıkarmadı. Şimdi ise, laikliğe göz dikti. Şeriat kuralları gelsin ve 4 karı alabilsinler. Hem de, dini nikahı öne sürerek.

     Eski Gümrük Bakanı Tuncay Mataracı, Bakanlıktan ayrıldıktan iki yıl sonra yolsuzluktan yargılandı  ve tam 36 yıl ceza aldı.

      Bakalım, bunlar ne zaman yargılanacak?