Moved Permanently

Kurban Bayramı yaklaştı. Deri toplayıcılar bir yana, ''Vekaletle kurban kesiyoruz.'' diyenlerce, halk yine soyulmak isteniyor. Aman dikkat !

----------------------------------------

        Değerli okuyucularım, bu konuyu daha önceki bir yazımda da ele almıştım. Öteden beri ülkemizde Kurban Bayramı yaklaştıkça, bu işin ticaretini yapmak isteyenlerle, din simsarları türeyip halkı kandırmanın derdine düşüyorlar.

        İyi niyetle davrananları bir tarafa bırakırsak, özellikle kimi kurum ve kuruluşlar ''Vekaletle kurban kesiyoruz'' diyerek, halktan para toplamakta, o kurbanı kesip kesmedikleriyse kesin olarak bilinmemektedir.

       Kesenlerin olduğu söylense de, kesmeyenlerin parayı başka amaçla kullananların ya da cebine atanların olduğu bile söyleniyor.

      Nitekim, 2 yıl önceki Kurban Bayramı'nda toplanan paraların, bu kimi kurum ve kuruluşlar tarafından kurban için kullanılmadığı ve böylece ''Suiistimal'' edildiği, daha doğrusu bu işte ciddi bir yolsuzluk yapıldığı,  çeşitli yayın organlarında haber yapıldı.

     Hatta, bunların adları da verilerek, kimilerin yasal takibe uğradığı kimi sorumluların tutuklanıp ceza evine konduğu da belirtildi. Bunların başında, Türk Hava Kurumu’nun geldiği de yazıldı ve söylendi.

                                      KURBAN NEDİR ?

      Dini bir eylem olarak bilinen ve Allah'a yakınlaşmak olarak ifade edilen Kurban, çoklukla Kurban Bayramı'nda kesiliyor.

      Kur'an-ı Kerim Kevser Suresi,  bu konuda açık hüküm ifade ediyor.

      Kurban, bir dinsel mecburiyet olmamakla birlikte mali durumu uygun olan vatandaşlar, her Kurban Bayramı'nda bunu severek ve inanarak kesiyorlar.

       Yine Kur'an-ı Kerim'de ifade edildiği gibi, onun eti ve derisi değil Allah'a giden kulunun  takvasıdır.

       Kurban, yüce yaratıcıya yaklaşmaktır. Kurbanlarımız ''Kurb''anlarımızdır.  Yani, ona en yakın zamanlarımızdır. Burada ''Kurb'' Yaradan, ''Anlarımız'' ona en yakın zamanlarımız anlamındadır.

  O halde özetlersek, kurban ''Allaha en yakın zaman'' demektir.

       Hanefi mezhebine göre, Kurban Bayramı'nda kurban kesmek, ''Vacip '' olarak kabul edilse de, Maliki ve Şafiilere göre ''Sünnettir.''

       Biz genel olarak, Hanefi mezhebinden olmakla birlikte, kurban kesmenin sünnet olduğunu bilmek durumundayız.

    Nedenine gelince, Hz. Peygamber Kurban Bayramı Namazı hutbesine çıktığında aynen, ''Bugün ilk işimiz, Bayram Namazı’nı kılmak, sonra da  dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa, sünnetimize uymuş olur.'' diyor. (Buhari)

    Görülüyor ki, Kurban Bayramı'nda kurban kesmenin sünnet olduğunu Peygamberimiz bizzat,  yani kendisi söylüyor.

                                VEKALETLE KURBAN KESMEK

     Her insan eline bıçağı alıp kurbanı kesemeyeceğine göre, bir başkasına yani işin ehline ''Vekalet'' vermek suretiyle, kurbanını pekala kestirebiliyor.

     Ancak, ne var ki kurban sahibinin kurban kesilirken, kesenin yanında bulunması, bir elini kurbanın üstüne koyarak, kurbanı kesenle birlikte niyetlenmesi ve bu şekilde vekaletini vermesinin uygun olduğu din alimlerince belirtilmektedir.

     Eski Diyanet İşleri Başkanlarından Ömer Nasuh Bilmen Hoca, aynen böyle diyor. Görülüyor ki, kurbanı kestirenin kurban kesilirken yanında bulunması dini hükümlere de, Peygamberimizin sünnetine de uygun oluyor. (Ömer Nasuhi Bilmen/ İslam Dini, Sayfa 412)

     Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı ''Hadislerle İslam '' adlı yedi ciltlik eserinin ikinci cildinde, kurban konusu işlenirken aynen '' İslam geleneğinde kurbanın, nakit olarak bedeninin verilmesi kabul görmemiştir.'' deniyor. ( İkinci Cilt, Sayfa 509)

     Oysa, bizim uygulamalarımızda genellikle öyle olmuyor. Vatandaşlarımızın bir çoğu, hayır kurumları olarak kabul edilen kimi kurumlara, belirlenen kurban bedelini göndermek suretiyle, çok kere kurban kestiklerini ya da kestirdiklerini sanıyorlar.

     Verilen banka hesaplarına yatırılan kurban bedelleriyle, gerçekten kurbanın kesilip kesilmediğini denetlemek mümkün olamadığına göre, bu ibadetin sahih bir biçimde yerine getirilip getirilmediği de bilinemiyor.

     Bu şekil de kurban bedeli ödeyen vatandaşların, bunu denetleme imkanı da olmadığı için, toplanan paralar kimileri tarafından yolsuz maksatla kullanılıyor ve halkın dini duyguları böylece istismar edilmiş oluyor.

     Bu yazımızla hiç kimseyi suçlamak gibi bir niyetimiz olmamakla birlikte, geçtiğimiz yıllarda bu konuda yaşanan yolsuzlukların bu kutsal eyleme de ulaştığı görülmüştü.