Okuyucularımızdan Gelen Hikayeler. bisikletBenim adım Numan. On yaşındayım ve bir bisikletim yok. Bir keresinde dışarıda en yakın arkadaşımdan bisiklet istedim. -Ahmed ne’olursun bir tur atayım ne olursun yalvarırım -Olmaz veremem veremem dedim. -O zaman sen bisikletle ben koşarak. Ben seni yenersem bir tur atacağım. -Tamam öyle olur. -Üç dediğimde biiiir-ikiiiiii-üç. Onu yakalamak için var gücümle koşmaya başladım. Meğer beni kandırıyormuş. Ama durmadım koştum beni köyün tepesine kadar koşturdu ayaklarım yanıyordu ağlamaya başladım ama durmadım eğer yakalarsam Mert’e de sürdürecektim. Çünkü o’da benimle balkondan bisikletleri sayardık ama bizim yoktu. Bizim evin önüne geldiğimizde bayılmışım gözlerimi açtığımda annem ayaklarımı yıkıyordu kalktım ayaklarım mosmor olmuştu yere basamıyordum Ahmed’in yanına gittim bir tur veriyor musun? -Hayır. Eve gittim Mert -Api sen iyi koştun o kötü sen iyi. Diye bacaklarıma sarıldı. Üzülmüştüm. Babam bir gün beni çağırdı: -Oğlum sana bir bisiklet alacağım ama iki şartım var. -Söyle baba. -Birincisi Bir daha kimsenin peşinden koşmayacaksın. -Söz baba yeminlen koşmayacağım ikinci şartın -İkinci Şartım karnenin hepsi beş olacak. -Söz baba. Artık derslerime sıkı sıkı çalışıyordum nihayet son bir hafta kalmıştı ve karnemin hepsi beşti hele şükür cuma günü gelmişti ve karnemle eve geldim annem ve Mert ağlıyorlardı -“Ne oldu anne” dedim “Başardın oğlum baban sana bisiklet aldı” dedi yeni bir bisikletim olmuştu Mert ve ben birlikte sürüyorduk ben onun peşinden koşuyordum o ise benim. Kaynak: Seçme hikayeler.com Kalın sağlıcakla.
HANİ KİYAMET KOPACAKTI? Nasreddin Hoca’nın sürmeli mi sürmeli, şeker mi şeker bir kuzusu varmış. Eşi dostu, ölümlü dünya muhabbetiyle Hocayı kandırıp kuzuyu afiyetle yemeyi kafaya koymuşlar. Bir gün toplanıp Hoca’ya: – Hocam, demişler, yiyelim artık şu kuzuyu, yarın kı-yamet kopacak! Hoca gönülsüz isteksiz, biraz da çaresiz kuzuyu alıp arkadaşlarıyla ırmak kenanna gitmiş. Yüzmüşler, bozmuşlar, kuzu çevrilirken ırmakta serinlemeye bakmışlar. Onlar ırmakta serinleye dursun, bizim Hoca cümlesinin elbisesini bir güzel yakmış. Irmaktan çıkıp geldiklerinde bir de ne görsünler, giysilerin yerinde yeller esiyor… – Ne yaptın Hoca, diye feryada başlamışlar. – Üzülmeyin canım, demiş Hoca, siz söylediniz ya, yann kıyamet kopacak, giysiyi ne yapacaksınız!
|