Moved Permanently

      Değerli okuyucularım; “İdam Cezası,” bizim Ceza yasamızda zaten vardı. Avrupa ülkeleri ise, kendilerinde de var olan bu cezayı, çok önceden kaldırdılar.

      Avrupa Birliği konusu ortaya çıkınca, üyelik şartlarından biri de “bu cezanın olmaması” olarak gösterildi. Biz de, buna uymak için, cezayı yasamızdan çıkardık.

     Cezanın kaldırılması, önce PKK lideri Abdullah Öcalan’ın işine yaradı. Bu cezaya çarptırıldığı halde, ceza “müebbet hapse” çevrildi ve APO ölümden kurtuldu.

     Sonra da, bu hoşgörüye karşın PKK, bir milim geri adım atmadan teröre devam etti.

                               CUMHURBAŞKANI,NE DİYOR?

     15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra, Cumhurbaşkanı bu cezanın tekrar getirilerek darbecilere uygulanmasını istediyse de, çıkarılacak kanunun bu hükmü geriye doğru işlemeyeceğinden, uygulanması imkansızdır.

     Ne var ki, ceza geri gelirse, bundan sonraki suçlar için pekala uygulanır.

      İşte o zaman, bizi yanına almayan Avrupa Birliği tekrar karşımıza dikilir ve “Bize üye değil, aday bile olamazsınız.” der. Nitekim, bu tür lafları etmeye başladılar bile.

      Batılıların, Türkiye’yi Avrupa Birliğine almayacakları ortadadır. Bu durumda, cezanın geri getirilmesinde başkaca bir engel yoktur.

     İdam Cezası, Amerika’nın kimi eyaletlerinde uygulandığı gibi, başka kimi ülkelerde de uygulanıyor.

     Ceza, “Bir hayatın sonlanması” demek olsa da, çok önemli ölçüde “caydırıcı” yanı var. Yalnız, “geri dönüşü olmayan” kötü bir yanı da var.

     Asılmaya giden mahkumun; “Bu ceza, bana iyi bir ders oldu.” demesi, insanı güldürüyor.

      Ceza, adil olmayan biçimde haksız olarak verilir ve uygulanırsa, geriye dönülemeyeceği için, adalet yok edilmiş olur.

      Nitekim, öyle olanlar da var. Mesela, eski Başvekil Adnan Menderes’in idam edilmesi hak ettiği için değil, bir kin ve öfke sonucu olmuş, ancak pişmanlığa rağmen geriye dönülememiştir.

                                   PEKİ, GERİ GELMELİ Mİ?

     Bu ceza, hak edene verilir yani gerekli ve adil olarak uygulanırsa,  geri getirilebilir.

     Son yıllarda işlenen, başta kadın ve çocuk cinayetleri olmak üzere, bir çok cinayetin işlenmesinde “caydırıcı” olur. O sebeple,gereklidir.

     15 Temmuz darbecilerine ise, asla uygulanamaz. Eğer, başka darbe teşebbüsleri olur da başarısız kalırlarsa, bunun bedelini asılarak öderler. İşte, ceza o zaman uygulanabilir.

     Cezanın geri getirilmesi için, Avrupa Birliği’ne adaylığımız ortadan kalkar. Bırakın üyeliği, Avrupa’ya seyahat için “vize” bile vermezler. Birleşmiş Milletler nezdinde, itibarımız azalır. Medeni bir ülke olma savlarımız ortadan kalkar. Yanlış uygulandığı takdirde, geri dönülemez ve ölen öldüğüyle kalır.

     Öyle bir gün gelir ki, çıkarılacak olan bu kanun, çıkaranlara bile uygulanır. Böylece, kendi silahları ile vurulmuş olurlar.

      Son olarak diyebilirim ki, çok iyi düşünmek lazım. Gerekli olduğu kadar, sakıncalı yanları da var. Adil bir uygulama için kendimize güvenebilirsek, idam geri gelmeli ve hak edenlere mutlaka uygulanmalıdır.