Yaklaşık iki aydan beri hükümetle sıkı bir pazarlığa giren Eczaneler, verdikleri mücadeleyi kazanacak gibi görünüyorlar. Hükümetin, ilaç fiyatlarında yapmak istediği ucuzlatma, Eczacıları büyük ölçüde zarara uğratma riskini ortaya koyunca, Eczacılar hükümete karşı bayrak açtılar. Vatandaşın da sağlığı, büyük ölçüde tehlike altına girdi. Olay, şöyle gelişti.

Bilindiği gibi, Eczanelerin en büyük müşterisi devlet, yani Sosyal Güvenlik Kurumu. % 95 i sosyal güvence altında bulunan ve ilaç giderlerinin önemli bir kısmı devlet tarafından karşılanan halk, reçeteleriyle Eczanelere başvuruyor, küçük bir katılım payı ve muayene ücreti ödeyerek ilaçlarını alabiliyordu.

Devletin Eczanelere ödediği fatura bedellerinin giderek artması ve ilaç fiyatlarının yükselmesi, devleti tedbir almaya mecbur etti. Ve devlet, ilk tedbir olarak ilaç fiyatlarını düşürme kararı aldı. Bu arada, muayene ücretleriyle, özel hastanelerdeki muayene ve tedavi ücretlerini artırdı. Bunları yaparken, halkın bazı ilaçlardaki katılım paylarını da artırdı.

Vatandaşlar başlarına geleni sessiz bir biçimde seyrederken, Eczacılar öyle yapmadı. İlk tepki olarak, ilaç fiyatlarının ucuzlatılmasına karşı çıktılar. Daha sonra, hastaların muayene ücretlerinin Eczaneler tarafından tahsil edilmesini kabul etmek istemediler.

Bütün bu tepkilere karşı devletin duyarsız kalması ve kararında ısrar etmesi üzerine, Türkiye’deki 24 bin Eczanenin neredeyse tamamı Eczaneleri kapatıp, bir gün süreyle hükümete karşı boykot uygulaması yaptılar.

Eczanelerin boykotuna hükümetin tepkisi çok sert oldu. Hükümet, Eczanelere 16 Ocak 2010 tarihine kadar süre vererek, Sosyal Güvenlik Kurumu ile bire bir sözleşme yapmalarını istedi. Böylece, Eczacıların bağlı olduğu Eczacılar Odası’nı devreden çıkardı. Buna uyulmadığı takdirde, bizzat Başbakanın ağzından yapılan açıklamayla, bundan sonra ilaçların marketlerde satılacağı açıklandı.

Çeşitli çevreler, bunun mümkün olmayacağını açıklasalar da, hükümet kararından vazgeçmiş değil. Öte yandan hükümet, ilaç fiyatlarında indirim yapmakta da kararlı görünüyor.

Eczacılar, ilaç fiyatlarında yapılacak indirimin, kendilerini büyük çapta maddi zarara uğratacağını, çünkü pahalı aldıkları ilacı ucuza satmak zorunda kalacaklarını, bu da onlar için büyük zarar olacağını söylese de, hükümetin kararından dönmeyeceği anlaşılıyor.

İlaç firmaları da, bütün bu sebeplerle piyasaya yeteri kadar ilaç vermeyince, işler iyice karıştı.

HAYATİ İLAÇLAR, PİYASADAN ÇEKİLİYOR

Son gelen haberlere göre, hayati önemi haiz kanser ve yoğun bakım ilaçlarıyla, benzeri hayati ilaçların piyasadan çekilmeye başladığı bildiriliyor. Bu ilaçların çoğunun ithal edilmesi ve pahalı olması sebebiyle böyle bir durumun ortaya çıktığı, halkın zararına olan bu durumu, Eczanelerin de desteklediği ifade ediliyor.

Yine alınan haberlere göre, Eczanelerin halkın sağlığından ziyade kendi çıkarlarını düşündükleri, ilaç krizinin bu sebeplerden kaynaklandığı bildiriliyor. Bir çok vatandaşın aradığı ilacı bulamaması ve Eczanelerden geri çevrilmesi, bu iddiayı doğruluyor.

HALK, UZLAŞMADAN YANA

Vatandaşlar, 16 Ocak 2010’a kadar, Eczanelerle devletin anlaşmasını ve bu hayati sorunun bir an önce çözülmesini istiyor. İlaç fiyatlarının ucuzlamasını ve katılım paylarının düşürülmesini de isteyen halk, Eczanelerden de anlayış bekliyor.

24 bin Eczanenin, Sosyal Güvenlik Kurumu’yla bire-bir sözleşme yapması, pratik yönden pek mümkün görülmüyor. Sözleşmelerin, eskiden olduğu gibi Eczacı Odası kanalıyla yapılması ve bu sorunun kökünden çözülmesi bekleniyor.

Bu durum, bu yazının kaleme alındığı gün aynen böyleydi. Yayınlandığı gün, sorunun çözülmüş olmasını diliyoruz.