|
||
Yalan Söylemek ve Hile Yapmak | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Dinimiz kişiye ve topluma zararlı olan tutum ve davranışlara elbette izin vermez. Allah, insanları yalandan kaçınmaya ve doğru olmaya çağırır. İnsanlar, kusursuz değildir. Bazen en yakın dostumuz bile, bize karşı kırıcı ve incitici davranışlarda bulunabilir. Ancak bu gibi olayları büyütüp o dostumuz hakkın da kötü zanda bulunmamız, dostluk bağlarını koparabilir. Bu doğru bir davranış değildir. Anne ve babaya karşı asla kötü davranmamalıyız. Anne, baba ve büyüklere saygısızlık asla yapılmaz. İnsanoğlu'nun en önemli görevi ana ve babaya karşı çok iyi davranmaktır. Aldığımız nefes kadar yakınız birbirimize Bir de ‘Bize ne’ şekli var. Daha çok toplumsal meseleler üzerine konuşurken kullanılıyor. ‘Sana ne’ ve ‘Size ne’ versiyonları var ki sıkıştığın yerde söylüyorsun, anlamını kaybediyor konuşma. Sonuç tam bir iletişim faciası. Yeni türemiş ifadeler değil elbette. Ancak vahim olan bu ifadelerin ‘olgun’ yaş grubundaki insanların dillerine yerleşmesi, bir ‘yaşam tarzı’ bir ‘siyasi duruşu’ ifade eder olması. Tarihe acı bir şekilde kaydedilmekte olan zulümler, haksızlıklar, katliamlar karşısında sessiz kalıyorlar ve daha da ötesi sessiz kalmamızı istiyorlar. Peki, ne uğruna? Çünkü ‘uzaklardaki olaylar bizi ilgilendirmezmiş’, çünkü ‘herkes kendi işine baksınmış’, çünkü ‘başımız belaya girermiş’, çünkü ‘bizim derdimiz bize yetermiş’… O kadar ki siyasiler içinden bile bu tavrı benimseyenler çıkıyor, ibretle izliyoruz… Nasıl bir ruh hali, nasıl bir vicdan muhasebesi, nasıl bir düşünüş biçimi buna yol açıyor? KÖTÜ DAVRANIŞLAR KARŞISINDA DUYARSIZ KALMAYALIM Biz kendimize nasıl zarar verilmesini istemiyorsak, başkalarına da zarar vermemeliyiz. İslam dini, insan haklarına saygılı olunmasını emreder. Bunu yaparken, haksızlık yapmayı da yasaklamıştır. Kul hakkı kavramı ile ifade edilen, başkalarının hak ve hukukuna saygı, Kur’an’ın ve hadislerin üzerinde durduğu hususlardandır. Bunlardan başka devletin malını çalmak veya yemek, milyonlarca vatandaşın hakkını yemektir. Aldığı ücretin, maaşın karşılığı kadar çalışmamak da kul hakkı yemektir. Haksız kazanç sağlamak, topluma ait şeylerden çalmak, insanlara zarar vermektir, yani kul hakkı yemektir. Allah her insanı kendi yaptıklarından sorumlu tutmuştur; bununla birlikte hepimiz toplumlar halinde yaşadığımız için, birimizin yaptığı bir iş veya davranış diğer insanları etkilemektedir. Yanlış ve sakıncalı iş ve davranışlar, toplum tarafından tepki görmediğinde yaygınlaşır, ileri aşamada herkesi tehdit eder hale gelir. Bu nedenle Yüce Allah şöyle buyurmuştur: Unutmayalım:
|
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.