Moved Permanently

     Şimdiye kadar 70 maddesi değiştirilen Anayasa’nın, bu defa 28 maddesi daha değişti. İktidar, bir madde hariç, amacına ulaştı. Şimdi, değişikliğin önünde Halkoylaması ve Anayasa Mahkemesi engeli var. Bu engeller de aşılırsa, iktidar muradına ermiş olacak.

     Görünen o ki, Adalet ve Kalkınma Partisi kısmen de olsa, Anayasa’da yapmak istediği değişikliği yaptı ve şimdilik amacına ulaştı. Son bir aydan beri, gerek TBMM deki komisyonlarda, gerekse genel kurulda yürütülen çalışmalar, tamamen olmasa da, önemli bir bölümü değiştirilmiş bir Anayasa ortaya çıkardı.
        Daha önce bu sütunda yayınlanan, 25 Mart 2010 günlü yazımda da belirttiğim gibi bu değişiklikte, iktidar partisinin belli başlı “üç amacı” vardı. Birincisi, kapatılma tehlikesiyle her an karşı karşıya olan partisinin kapatılmasını önlemek, ikincisi yargıya tam anlamıyla hakim olabilmek için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştirmek, üçüncüsü ise, iktidardan düştükten sonra kendilerini Yüce Divan sıfatıyla yargılayacak olan Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirmekti.
                                         DEŞİKLİK, NE GETİRDİ ?
        İktidar partisi, parti kapatmayı Meclisin onayına bağlayan madde hariç, diğer bütün maddeleri, kimi bağımsızlardan da destek alarak Meclisten geçirdi. Yani, teklif ettiği 29 maddeden, 28 i kabul edilmiş oldu. Parti kapatmanın Meclis kararına bağlanmasını, AKP nin kimi Milletvekilleri bile kabul etmediler ve o maddeye oy vermediler. Düşünce, zaten yanlıştı ve teklif böylece düştü.
        Diğer değişikliklere gelince;
· Kadınlar ve özürlü vatandaşlar lehine alınacak her türlü karar, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bulunmayacak.
· Artık, mahkeme kararı olmadan hiç kimse fişlenemeyecek.
· Vergi borcu olanlar da yurt dışına çıkabilecek. Mahkeme kararı olmadan, hiç kimsenin yurtdışına çıkışı engellenemeyecek.
· Devlet, her türlü istismara karşı çocukları koruyacak.
· Sendika kurma ve üye olma özgürlüğü genişletilecek.
· Kamu görevlilerine de toplu sözleşme ve grev hakkı tanınacak.
·  Öteki adına “Kamu denetçiliği” denilen, “Ombudsmanlık” kurumu oluşturulacak.
· Partisi kapatılanın Milletvekilliği düşmeyecek.
· Yüksek Askeri Şura kararları da, yargı denetimine tabi tutulacak.
· Memurlara verilen disiplin cezalarına karşı yargıya gidilebilecek.
· Askerler, askerlikle ilgili olmayan suçlamalardan ötürü artık sivil mahkemelerde yargılanacak. Siviller ise, savaş hali dışında Askeri mahkemelerde yargılanamayacak.
· Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı 11 den 17 ye çıkarılacak. Üyelerin görev süresi 12 yılla sınırlanacak.
· Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun üye sayısı da 7 den 22 ye çıkarılacak. 5 olan yedek üye sayısı ise, 12 ye çıkarılacak. Kurulun Başkanı, yine Adalet Bakanı olacak.
· Ekonomik Konsey, Anayasal bir kurum olacak.
· 12 Eylül’de kurulan  Milli Güvenlik Konseyi’nin üyesi olan Komutanlarla, o dönemde kurulan hükümet üyeleri ve Danışma Meclisi’nde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15.madde de, yürürlükten kaldırılmış olacak.
                                DOĞRULAR VE YANLIŞLAR
      İktidar partisi, bu değişikliği tamamen parti kapatmayı önlemek, Anayasa Mahkemesi ile HSYK nın yapısını değiştirmek için yaptı. Diğer değişiklikler ise, birer aksesuardan ibaretti. Ne var ki, parti kapatma dışında amacına ulaşan iktidarın, aksesuar sayılan bu değişikliklerde iyi bir iş yaptığını,  yani doğruyu yaptığını söyleyebiliriz.
       Anayasa Mahkemesi ve HSYK nın yapısının değiştirilmesi halkın yararına değil, tamamen iktidarın yararına yapılmıştır. CHP’nin bu gereksiz, kasıtlı  ve amaçlı değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğine kesin gözüyle bakılıyor. Yani, yanlış hesabın Bağdat’tan döneceği tahmin ediliyor.
        Çünkü bu konu, Ana Muhalefet Partisi liderinin “uçkur davası”ndan daha önemli.