Haber Detayı
28 Temmuz 2010 - Çarşamba 23:00 Bu haber 1610 kez okundu
 
Ne olacak Bu Memleketin Hali?
Köşe Yazıları Haberi


Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, kaldırılan her taşın altından “pislik” çıkıyor. Ülke, iyi yönetilmiyor. Ahlak, yerlerde sürükleniyor. Medya’nın haberlerini izlerken bazen üzülüyor, bazen tiksiniyoruz. Sahi, bu ülke nereye gidiyor böyle?

   Bazen televizyon seyretmek, gazete okumak istemiyorum. Ne oldu bu memleketin insanına böyle? Gazete sayfalarından ve ekranlardan her gün diz boyu “rezillik” akıyor. Muhafazakar kimliğine bakıp, dine ve dince kutsal değerlere saygılı ve daha namusludur deyip, 8 yıldan beri ülkeyi yönetmesine izin verdiğimiz bu iktidar döneminde, işler düşlediğimiz gibi değil, hep tersine gidiyor.
       Askerin horlanması ve adaletin yere serilmesi bir yana, milli ve manevi değerlerimiz üzerinden uğradığımız kayıpların telafisi, artık pek mümkün görülmüyor. Yıpratılmayan, hemen hiçbir kurumumuz kalmadı. Hiç kimse, geleceğini sağlam göremiyor. Durumumuz, hani o meşhur “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” deyişine çok benziyor.
         Bu yazıyı kaleme almadan önce, elimde sadece bir gazete vardı. Evet, sadece bir gazetenin haberlerinden bakın neler çıktı?

                       YEDİĞİMİZ GIDALAR, ZEHİR SAÇIYOR ! 
        Tarım Bakanlığı, denetime aldığı gıdalardan tam 1171’ini “sağlığa aykırı” bulmuş. Bunların içinde Bal, Pekmez, Tavuk eti, Çocuk mamaları başı çekiyormuş. Yani, yediklerimizin çoğu pislik ve zehir saçıyor
         Kanundan ve Allahtan korkmayan, insandan utanmayan namussuzlar, birkaç kuruş daha fazla kazanmak için, insanların hayatını söndürüyorlar.
         Oysa, bu namussuzluğu kimlerin yaptığı belli. Belli, ama Tarım Bakanı “Yetkim yok, kanun izin vermiyor, bunların kim olduklarını açıklayamam.” diyor.  Tarım Bakanı yetkili değilse, söyler misiniz kim yetkilidir? Söyler misiniz, kanunlar bu namussuzları korumak için mi yapılıyor?

           DOKTOR MUAYENEHANESİ’NDEN GEÇMEYEN YANDI !
       Sağlık Bakanlığı’nın girişimiyle çıkarılan kanuna göre, Üniversite ve Kamu hastanelerinde çalışan doktorlar, bundan böyle ya çalıştıkları kurumları, ya da Muayenehanelerini tercih edecekler. Yani, Hastaneyi tercih eden Muayenehanesini  kapatacak.
        Devlet, hastaneyi tercih eden doktora yüksek ücret ödeyecek. Biraz daha açarsak Doktor, maaşından başka hastanenin Döner Sermayesi’nden, maaşının birkaç katını da ayrıca alacak.
        Gözü doymayanlar buna itiraz edince, bir siyasi parti bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Anayasa Mahkemesi, “Doktor Muayenehaneleri de açık kalsın.” dedi. Yani, “Doktor hem hastaneden, hem de muayenehanesinden kazansın” demek istedi.
       Kafalar karışınca Danıştay devreye girip, kararı doğruladı. Ve böylece, gözü doymayanlar, muratlarına erdiler.
       Şimdi, hastanın önünde iki yol var. Hasta, hastaneye gittiğinde Doktor, “Önce muayenehaneme uğra diyebilecek.” Ya da, hasta kendiliğinden önce muayenehaneye gidip, daha sonra hastanede tedavi imkanı bulabilecek.
       Oysa, öğretmenlere baktığımızda, devlet okulunda çalışan bir öğretmen, özel dershanede ders veremiyor. Ya okulu, ya da dershaneyi seçmek zorunda. Doktorsa öyle değil. Hem hastanede, hem de muayenehanede kazanacak.
       Anayasanın 10 cu maddesine göre kanun önünde hani herkes eşitti. Bu eşitliği bizzat Anayasa Mahkemesi bozarsa, biz acaba hangi mahkemeye, hangi hukuka güveneceğiz?

          35 nci MADDEYİ KALDIRMAK, HAVANDA SU DÖVMEKTİR
     Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35.maddesi, Silahlı Kuvvetlere “yurdu koruma ve kollama görevi” veriyor.
      Türkiye’deki askeri darbeler, bugüne kadar hep bu maddeye dayanarak yapıldı.
       27 Mayıs 1960 darbesinden sonra gelen siyasi iktidarlar ve muhalefet partileri, bu maddenin hep kaldırılmasını istediler. Hatta kimi siyasiler, “Askerin darbe yapmaması için, Anayasaya bir hüküm koyalım.” dediler.
       Bütün bu dilek ve temennilere rağmen bu madde kaldırılmadı. Bana sorarsanız, “kaldırılamadı.”
       AKP iktidarı, son günlerde bu durumu devamlı kurcalıyor. Ana muhalefet partisi de, iktidara bu konuda destek vereceğini söylüyor.
       Bu durum, yıllar önce İstanbul’da yapılan ve benim de katıldığım bir Kaymakamlar toplantısını aklıma getirdi. Toplantının ertesi günü Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yapılacak, ancak birkaç gündür yağan yağmur, hiçbir törene izin vermiyordu.
      Bir Kaymakam ayağa kalkıp, toplantıya Başkanlık eden Valiye, “Efendim, emir buyursanız da, yağmur yağmaya ara verse.” demez mi?
       35 nci maddeyi kaldırsanız ve askere darbe yapmama emri verseniz ne olacak? Darbeyi yapan yasaları değil, Anayasayı bile ortadan kaldırıyor. İç Hizmet Kanunu’nun ne hükmü olur ki?
       Bakın, iki gün önce Süleyman Demirel bu konuda aynen şöyle dedi? “Elinde silah taşıyan adamı, hiç bir güç engelleyemez. Asıl mesele, ülkenin darbeye zemin verecek şartlar içine sokulmamasıdır.”
       Şimdi, iktidara sormak lazım. “Bunu yapabiliyor musunuz”

               NOTER HARÇLARI, TAM BİR “MEDENİ SOYGUN”
      Noterlere işi düşmeyenler bilmez. Noter harçları, tam bir “medeni soygun”a dönmüş. Harçlar, o kadar yüksek ki.
       Basit bir evrak tasdiki için bile, çok abartılı paralar alınıyor. Elinize verilen “Noterlik Makbuzu”na baktığınızda, tahsilat “Harç” la başlıyor. Onu “Noter Ücreti, Yazı Ücreti, Karşılaştırma ve Damga Vergisi” takip ediyor. Daha sonra “Değerli Kağıt Bedeli” peşinden “PTT Giderleri” ve “KDV” geliyor ki, yetmeyince şişirilen “Sair Tahsilat” la soygun tamamlanıyor.
        Geçen gün, 6 satırlık (yazıyla altı satır) bir Vekaletname için Notere gittim. Yazı, bir kağıdın onda birini doldurmadı. Muamelesi ise, 5 dakika bile sürmedi. Şişirilen tahsilat makbuzu, tam 40 lira (yazıyla kırk lira) olarak önüme kondu. Merak edenler için, saklıyorum.
         Noter, “yarı resmi” bir kurumdur. Devlet, Milli Eğitim Müdürü olarak benim verdiğim diplomanın aslına uyguluğunu benim tasdik etmemi değil, Noterin tasdik etmesini istiyor. Devletin, Notere gönderdiği vatandaşlardan daha nice garip istekleri var ki. Yaşayanlar bilir.
       Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bürokrasinin ve kırtasiyeciliğin vatandaşı bunalttığını, tam 442 adet belgenin lüzumsuz yere vatandaştan istendiğini, bunları hemen kaldıracaklarını söylemişti. Ne zaman mı? İki yıl önce. İki yıl geçti. ama tek bir tanesi bile henüz kalkmadı.
        Eğer, Noter harçlarını daha fazla şişirmezlerse, belki de kazancımız bu olacak.

                              İNTERNET, PİSLİK SAÇIYOR
       “İnternet”, ikinci bin yılın harikası. Girmediği yer yok. Her yerde kullanılıyor ve çok işe yarıyor. Eski bir bürokrat olmama rağmen, eskiden işlerin internetsiz nasıl yürütülebildiğine, hala şaşıyorum.
       Okumayı öğrenen çocuklar, hemen internete sarılıyor. Ne var ki, bu harika buluş, çok defa kötü maksatlarla kullanılıyor.
        İnternet buluşmaları, yuva yıkıyor. Bir çok tuzak ve kötü planlar, internet üzerinden yapılıyor. Hele bazı pornografik siteler, gençlerin ahlakını yerle bir ediyor. Bu anlamda, her türlü rezillik ve pislik internette mevcut.
        Bazı siteler, başvuru üzerine mahkeme kararıyla kapatıldığı halde, bu pisliklere çare arayan yok. Dini, imanı ve ahlakı savunduğunu söyleyen AKP iktidarında, bu pislikler tavan yaptı.
          Halkımız istiyor ki, yalaka medya biraz da bunları görsün.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                           
          

                                                  

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 22.05.2024
Bugün
13 - 22
Perşembe
14 - 22
Cuma
14 - 22
Tekirdağ

Güncelleme: 22.05.2024
İmsak
13 Zilkade 1445
Sabah
03:50
Öğle
05:40
İkindi
13:12
Akşam
17:08
Yatsı
20:33
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
99
89
2
3
32
37
2
Fenerbahçe
96
93
1
6
30
37
3
Trabzonspor
64
65
13
4
20
37
4
Başakşehir
58
51
13
7
17
37
5
Beşiktaş
56
51
13
8
16
37
6
Kasımpasa
53
60
14
8
15
37
7
Alanyaspor
51
52
10
15
12
37
8
Sivasspor
51
45
12
12
13
37
9
Rizespor
50
48
15
8
14
37
10
Antalyaspor
48
43
13
12
12
37
11
A.Demirspor
44
52
13
14
10
37
12
Samsunspor
43
41
16
10
11
37
13
Kayserispor
42
43
14
12
11
37
14
Gaziantep FK
41
49
18
8
11
37
15
Konyaspor
41
39
14
14
9
37
16
Ankaragücü
40
44
13
16
8
37
17
Hatayspor
38
43
15
14
8
37
18
Karagümrük
37
46
18
10
9
37
19
Pendikspor
37
42
18
10
9
37
20
İstanbulspor
16
27
26
7
4
37
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı