|
||
Kapıldım Gidiyorum Bahtımın Rüzgarına | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
5 ya da 12 Haziran 2011 Pazar günü genel seçim var. “AKP, bu seçimi de kazanır mı?” derseniz, dayak yemeye alışmış olan bu millet oylarını verirse, tabii ki kazanır. Ondan sonra hep bir ağızdan, “Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına …” Besteci Kaptanzade Ali Rıza Beyin, Ömer Bedrettin Uşaklı’nın dizelerinden esinlenip bestelediği bu hicaz şarkı, Üniversitede okuduğumuz yıllarda dilimizden hiç düşmüyordu. ÜLKEMİZ ZENGİN, İNSANLARI FAKİR Türkiye, coğrafi konumu itibariyle dünyanın en şanslı ülkelerinden biri. Üç tarafı denizlerle çevrilmiş. Toprakları verimli ve nüfusuna fazlasıyla yeterli. Senenin her zaman diliminde dört mevsimi yaşıyor. Yeraltı zenginlikleri, yer üstünü aratmıyor. Halkı, vatanını seviyor ve bu toprakları dış tehlikelere karşı korumaya kararlı. Milli meselelerde duyarlı. Daha sayılabilecek olumlu bir çok nitelikleri var. Ama, iyi yönetilmiyor, iyi yönetilemiyor. Bu kötü yönetim sebebiyle, halk arasında ekonomik ve sosyal bir denge kurulamamış ve kurulamıyor. Ulusal gelirin % 80’i, 20 azınlığın elinde toplanmış. Halkın % 80’i ise, bu gelirin ancak % 20 si ile kifayet ediyor. Başka bir söylemle, geçinmeye çalışıyor. Varlıklı azınlık kazancını hangi keyfi işlerde tüketeceğinin planlarını yaparken, umutsuz ve mutsuz çoğunluk kışı nasıl çıkaracağını, oğlunu ya da kızını nasıl evlendireceğini, çocuklarını nasıl okutacağını, biriken borçlarını nasıl ödeyeceğini, sözün kısası karnını nasıl doyuracağını hesap etmeye çalışıyor. BU GÜNLERDEN, SADECE AKP İKTİDARI MI SORUMLU? Tabii ki değil. Öncelikle, ülkenin kötü yönetimine karşı 50 yıl önce başlayan askeri darbelerin, bu kötü tabloda çok büyük payı var. Darbelere rağmen iktidar olanların bir türlü uslanmaması, ülkemizi hep kötüye doğru götürdü. O kadar ki, 2000 yılına gelindiğinde siyaset o kadar ayağa düştü ve ülkenin yönetimi o kadar kötü hale geldi ki, yeni kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidarı adeta kucağında buldu. Bu kötü yönetime, bir de terörün eklenmesi ve ülkeyi bölmek isteyen faaliyetlerin ortaya çıkması kambur üstüne, kambur getirdi. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, 12 Eylül darbesinden sonra ülkenin yönetimine hakim olan Turgut Özal iktidarı, “yolsuzluk” kapılarını da arkasına kadar açınca, artık iler tutar hiçbir yanımız kalmadı. AKP İKTİDARI, KAYGI VERİYOR ! BU MİLLET, KİME GÜVENECEK? HALKIMIZ, ADALET’TEN DE UMUTSUZ ! İktidarın yaptığı son Anayasa değişikliği ile “Adalet” te artık açmaza girdi. Anayasa Mahkemesi’nin başka maksatlarla yeniden teşkili ve Hakim/Savcı atamalarını yapan Kurulda oynanan oyunlar, yargıya olan güveni de giderek ortadan kaldırıyor. Zaten yıllardan beri tartışılan yargı kararları, bundan sonra belki de hiç güven vermeyecek. Başka güven vermeyen bir kurum da “Muhalefet partileri”. Görünen o ki, iktidar muhalefet partilerini hiç ciddiye almıyor. Başbakanın, muhalefete karşı “alaylı” yaklaşımı, muhalefetin de bu yaklaşıma karşı ciddi tepki verememesi, muhalefete olan güveni ortadan kaldırıyor. Muhalefetsiz demokrasi olmayacağı gibi, karşısında muhalefet olmayan bir iktidar da olamaz. 5 ya da 12 Haziran 2011 Pazar günü yine genel seçim var. Adalet ve Kalkınma Partisi, bir dönem daha iktidarını “torbada keklik” gibi görüyor. “Yine olur mu?” derseniz, dayak yemeye alışmış olan bu millet oylarını verirse, neden olmasın? Ondan sonra, gelsin Kaptanzade Ali Rıza Bey’in hicaz şarkısı; “Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına” |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.