Haber Detayı
18 Kasım 2010 - Perşembe 13:28 Bu haber 2505 kez okundu
 
HÜRRİYET GAZETESİ ÇÖKÜŞ SÜRECİNDE Yalancı Gazete Batıyor !
Köşe Yazıları Haberi


     Simavi Ailesi’nin “anlı-şanlı” Hürriyet’i, Aydın Doğan’ın elinde giderek batıyor. Yalan haberleriyle ünlenen ve çıkar için şantaj aracı olarak kullanılan gazete, son çırpınışlarında. Bir can yeleği atan olmazsa, ya Basın Müzesi’ne kalkacak, ya da başka ellere yar olacak.

    Hürriyet Gazetesi, halen yayınını devam ettiren gazetelerin içinde, Cumhuriyet Gazetesi’nden sonra “en eski” gazete. 1948 yılında Sedat Simavi’nin kurduğu bu gazete, kurucusunun 5 yıl sonra ölümü üzerine, Erol ve Haldun Simavi kardeşler tarafından “yolundan hiç sapmadan” yayın hayatına devam etti.
          1968 yılında iki kardeşin ayrılması üzerine, gazete Erol Simavi’ye kaldı. Ama, yayın çizgisi yine değişmedi. İnsan onuruna ve haklarına saygı göstererek doğru yayıncılık yapan gazete, doğru haberciliğin yanında dünya basınındaki yenilikleri iyi takip edip, ülkemize taşıyan ilk gazete oldu.
          Tirajı giderek yükselen ve bir ara “bir milyon”a çıkan gazetenin, yükseliş trendinde Erol Simavi’nin kişisel büyük gayreti görüldü. Gazetede çıkan bütün yazıları, yayından önce bir bir inceleyen Simavi, yurt dışında olduğu zamanlarda bile gazete kendisine fakslandı ve müsveddesini görmeden gazetenin yayınlanmasına izin vermedi. Türkiye’nin en büyük gazetesi konumuna gelen Hürriyet, Simavi Ailesi’nin elinde yalnız Türkiye’de değil, dünya çapında bir ün’e ulaştı.
                               EROL SİMAVİ İLE DOSTLUĞUMUZ
             Gazete, şimdiki yerine taşınmadan önce,  esas adı “Babıali” olan Cağaloğlu’da ve benim görev yaptığım İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün tam karşısındaydı.
         Erol Bey’in iki oğlu vardı. Küçük oğlu Saffet, bir bunalım sonucu canına kıymış ve Simavi ailesi bu olaydan büyük yıkıma uğramıştı.
         Bu olaydan kısa bir süre sonra 12 Eylül darbesi olmuş, beni de İstanbul Valiliği’nde Genel Sekreter yapmışlardı.
         Bir gün, Erol Simavi beni gazeteye kahve içmeye davet etti. Sohbet sırasında, oğlunun ölümünden duydukları büyük üzüntüyü anlattıktan sonra, “Benim oğlum, henüz öğrenim çağındaydı, ama onu kaybettik. Şimdi, onun adına ve anısına, öteki çocuklara destek vermek istiyorum. Acaba, ne yapabilirim?” deyince, sohbet bu yöne kaydı ve düşüncelerimi etraflıca söyledim.
         Bu görüşmeden sonra Erol Bey, Hürriyet Gazetesi’nin düzenlediği konser, gösteri, tiyatro ve özellikle Altın Kelebek gibi yarışma ve gösterilerin ve bütün soysal faaliyetlerin gelirlerini,  çocuklar için Milli Eğitim’e bağışladı.
        Bir seferinde, o yıllarda dünyada büyük şöhret olan Fransız şarkıcı “Dalida” yı da getirerek, Yıldız Sarayı’nda büyük bir konser verdirdi. Ve bütün gelirini, yine Milli Eğitim’e bağışladı.
         Ben de, Kartal’da yapılan yeni bir okula merhum oğlunun adını vererek, konser öncesinde ona bir sürpriz yaptım. Bu mutlu haberi de ona ve eşine, bu konser sırasında verdim.
        Karı-koca bu jesti, büyük bir mutlulukla ve ağlayarak karşıladılar. Erol Bey’in, Milli Eğitim’e olan desteği daha çok arttı ve gazeteyi devredene kadar, kesintisiz devam etti.
                      EROL SİMAVİ, GAZETECİLİĞİ BIRAKIYOR
        Hürriyet’in şimdiki sahibi Aydın Doğan, 1986 yılında Karacan Ailesi’nden Milliyet Gazetesi’ni satın almış ve gazeteciliğe başlamıştı. Erol Simavi ise, 1990 lı yıllara gelindiğinde, gazetecilikten soğudu. Bunun iki sebebi vardı. Birincisi Erol Bey, Turgut Özal’a yapılan suikastın içinde olmakla suçlanıyordu. Bu, büyük bir yalan ve iftiraydı. İkincisi ise, hayattaki  tek oğlu Sedat, gazeteciliği sevmiyordu ve Hürriyet’e sahip çıkmıyordu.
       Bunun üzerine Erol Bey, gazeteyi devren Aydın Doğan’a sattı. Daha önce, vaktinin önemli bir bölümünü geçirdiği İsviçre’ye çekti, gitti.
                     VE GAZETE, “ŞANTAJ  YAYIN  ORGANI” OLDU !
        Basın sektörüne girmeden önce, Sirkeci’deki Tren Garı’nın karşısında ve küçük bir yazıhanede yerli otomobil pazarlayan Aydın Doğan, Hürriyet’i de alınca, iyice palazlandı.
       Aydın Doğan, gazeteci filan değildi.  Amacı da, gazetecilik yapmak değildi. Amacı, bu yayın organlarını tehdit ve şantaj aracı olarak kullanıp, ticari işlerini büyütmek ve kazancına yeni kazançlar katmaktı.
        Nitekim, öyle oldu. Erol Simavi’nin devrettiği gazete kısa sürede yayın ilkelerinden saptı. Eski olumlu şöhretini kaybeden ve yalan haberleriyle ünlenen Hürriyet, hedef seçtiği herkesi karalamaktan, yalan haber ve iftiralarıyla mahkemelere düşürmekten geri kalmadı. Gazete böylece, tam bir “tehdit ve şantaj yayın organı” olmuştu.
         Özellikle ve öncelikle Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün, daha sonra da Uğur Dündar’ın çabaları ve yalanları ile çok sayıda masum insan karalandı, mahkemelere düşürüldü ve yargı tehdit edilerek, mahkum ettirildi.
        Tehdit, şantaj ve yalancılıkla şöhret bulan gazetenin bu tutumu, halk arasında “nefret” yaratınca, 1 Aralık 1999 günü Aydın Doğan ve gazetenin yönetimi, Hürriyet Gazetesi’nde 20 maddelik “Doğan Medya Gurubu’nun Temel ve Meslek İlkeleri” adlı bir bildiri yayınladılar.
        Bu bildiriye göre, başta Hürriyet Gazetesi olmak üzere Doğan Medya Gurubu, eski huyundan vazgeçecek, artık doğru haber verecek, herkesin hakkına ve hukukuna saygı gösterecek ve Basın Kanunu hükümlerine de aynen uyacaktı.
        Fakat, değişen hiçbir şey olmadı. Bu bildiriye hiç uymadılar ve gurubun gazete ve televizyonları, huylarını aynen devam ettirdiler. Ertuğrul Özkök yönetimindeki Hürriyet Gazetesi yalan haber, iftira ve şantajda liderliği elinden hiç bırakmadı.
        Keza, hem Hürriyet’te, hem de gurubun televizyonlarında görev alan Uğur Dündar, kendisine “Araştırmacı-Gazeteci” unvanı vererek kimi haklı, ama daha çok “haksız yere” düzmece yayınlarla bir çok canı yaktı ve bir çok ocağı söndürdü.
                              HÜRRİYET, GİDEREK ÇÖKÜYOR
            “Kasten” yaptığı bu hatalarla, gazetenin tiraj kaybettiğini ve giderek çöktüğünü gören Aydın Doğan, önce en yakını olan Ertuğrul Özkök’ü Genel Yayın Yönetmenliği’nden uzaklaştırdı. Uğur Dündar’ı da, yazı yazmaktan men etti. Biri, sadece köşe yazısına devam ederken, diğeri artık sadece haber spikerliği yapıyordu.
          Gazete, İstanbul Belediye Başkanlığı sırasında, Tayip Erdoğan’a büyük  muhalefet etmişti. Yayınlarıyla, Belediyede büyük yolsuzluklar yapıldığını açıklarken, Uğur Dündar da gazetenin bu yazdıklarını “Arena” adlı programına taşıyor ve Tayip Erdoğan’ı yerden yere vuruyorlardı.
        Ne var ki, bütün gayretlerine rağmen Tayip Erdoğan’ın iktidar olmasını önleyemediler. Tayip Erdoğan da, daha önceleri davetlerde ve benzeri toplantılarda masasına aldığı Aydın Doğan’ı, artık masasından uzaklaştırmıştı.
         Erdoğan onunla da kalmayıp, çok büyük çapta ve defalarca vergi kaçırırken yakalanan Aydın Doğan’ı af etmiyor ve Maliye’ye verdiği talimatla, üzerine sürekli gidiyordu. Aydın Doğan’sa, vergi hırsızlığından bir mahkemeden, ötekine koşturuyordu.
         Şantaj ve tehdidin artık işe yaramadığını gören Aydın Doğan, hükümete kayıtsız şartsız “biat” etmesine rağmen, Maliye’nin ve Adliye’nin elinden yakasını kurtaramıyordu. Önce, iktidar muhalifi olan Emin Çölaşan’ı, daha sonra Bekir Coşkun’u gazeteden uzaklaştıran Doğan, son çare olarak Ertuğrul Özkök’ün kellesini de kopardı, ama kendi kellesini  bir türlü kurtaramadı.
         Hürriyet, çöküşteydi ve bunu önlemek artık mümkün olmuyordu.
                         OKTAY EKŞİ  OLAYI, HÜRRİYET’İ  BİTİRDİ
       Oktay Ekşi, tam 36 yıldan beri Hürriyet’in Başyazarlığını yapıyordu. Ekşi, doğruları yazan, Aydın Doğan’ın yanlışlarını savunmayan ve iktidar yalakalığı yapmayan, dürüst bir gazeteciydi. Aynı zamanda, Basın Konseyi’nin de Başkanı’ydı.
       28 Ekim 2010 günü yayınlanan yazısında, kendisinin de itiraf ettiği gibi, ölçüyü kaçırdı. Kolay kolay af edilemeyecek bir hata yaptı ve iktidarın baskısıyla Başyazar’lıktan ve Hürriyet’ten istifa edip, ayrıldı.
        Emin Çölaşan, Bekir Coşkun ve Oktay Ekşi’nin ayrılmasından sonra Hürriyet Gazetesi, eskilerin tabiri ile adına “har-har” denilen boş bir fıstık çuvalına döndü.
        TRT ile kapışan ve iktidar aleyhindeki yazılarıyla hedefte olan Tufan Türenç’in de, yakında bu gazeteden yolcu edileceği anlaşılıyor.
         Gazetede, okunacak köşe yazısı kalmamış gibi görünüyor. Tirajı düşen gazetenin, diğer yazıları ve haberleri de pek okunmuyor. Gazete, eski özelliğini ve güzelliğini tamamen kaybetti. Magazinleşti ve şimdilik azalan cenaze ilanlarıyla, tam sayfa inşaat ilanları yayınlıyor. Hiç bir olaya karşı artık ciddi tavır koyamıyor, gündem yaratamıyor ve haberleri ciddiye alınmıyor. Dağıttığı promosyonlarla, kaybettiği itibarını kazanmaya çalışıyor, ama nafile…
        Bol sayfalarından, artık eskisi gibi kese kağıdı da yapılmıyor. Çünkü, naylon torbalar çıktığından beri, artık kese kağıdı olma şansını da yitirdi. Şimdi daha çok soba tutuşturmaya ve temizlik işlerinde yerlere sermeye ve üstüne basıp geçmeye yarıyor.
        Ve Sedat Simavi’nin banisi olduğu Hürriyet Gazetesi, 62 yıl sonra Aydın Doğan’ın ve tetikçilerinin elinde, işte bu hallere düştü.
         İstanbul Milli Eğitim Müdürü’yken ve memuriyetimin en başarılı bir döneminde, Ertuğrul Özkök ve ekibinin bu gazeteyi kullanarak,  uydurdukları yalan haberlerle bana yaptıkları zulmü, bu köşede zaman zaman yazmış, bu zalimlerden “bed-dua”larımı hiç esirgememiştim.
         Ziya Paşa da, Kur’an-ı Kerim’den  esinlenerek, bu  gibiler için bakın ne diyordu;
                 “Zalimlere, dedirir bir gün kudret-i Mevla,
                  Tallahi, laket, aserek Allah-ü aleyna”
       Allah’ın kudreti, bütün zalimleri bir gün yaptıklarından pişman edecektir. Ancak, onlar pişman olmakla, Allah’ın gazabından kurtulamazlar.

 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 17.05.2024
Bugün
12 - 20
Cumartesi
14 - 17
Pazar
13 - 22
Tekirdağ

Güncelleme: 17.05.2024
İmsak
8 Zilkade 1445
Sabah
03:57
Öğle
05:44
İkindi
13:11
Akşam
17:07
Yatsı
20:29
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
99
89
1
3
32
36
2
Fenerbahçe
93
92
1
6
29
36
3
Trabzonspor
61
64
13
4
19
36
4
Başakşehir
58
51
12
7
17
36
5
Beşiktaş
55
49
13
7
16
36
6
Kasımpasa
52
60
14
7
15
36
7
Alanyaspor
50
51
10
14
12
36
8
Rizespor
49
48
15
7
14
36
9
Sivasspor
48
42
12
12
12
36
10
Antalyaspor
45
41
13
12
11
36
11
A.Demirspor
44
51
12
14
10
36
12
Samsunspor
42
40
16
9
11
36
13
Kayserispor
41
41
14
11
11
36
14
Konyaspor
40
37
14
13
9
36
15
Ankaragücü
39
44
13
15
8
36
16
Gaziantep FK
38
46
18
8
10
36
17
Karagümrük
37
45
17
10
9
36
18
Hatayspor
37
41
15
13
8
36
19
Pendikspor
36
42
18
9
9
36
20
İstanbulspor
16
26
25
7
4
36
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı