Büyükyoncalı Belediyesine düzenlenen operasyonun hemen ardından, Saray'a gelen bu siyasetçiler kim? Saray'a gelen bu siyasetçiler sayesinde, özellikle kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör işyerlerinde gerçekleştirilen psikolojik taciz ve orada görev yapan personelin itibarını ve onurunu zedelemek, verimliliğini azaltmak ve sağlığını kaybetmesine neden olabilir. Eskiden olduğu gibi, son dönemlerde daha da artan psikolojik taciz, insanların hayatını olumsuz şekilde etkilemektedir. Ama, bu siyasetçiler bunların farkında değil her halde. Bu ve bunun gibi siyasetçiler, hayatı boyunca insanlara hakaret etmekten ve emretmekten başka bildikleri bir şey yok.
Geçtiğimiz günlerde Saray'a gelen bu siyasetçiler, neden geldi ve kimlerle görüştü? Görüşmenin sebebi acaba nedir. Edindiğim bilgilere göre, Saray'a gelen bu siyasetçilerinin, buradan büyük çapta bir arazi aldığını ve aldığı arazilerin başkalarının üzerine kayıtlı olduğu, gelen bilgiler arasında. Bölgemizi ve özellikle Büyükyoncalı Beldesini rant kapısı olarak bilen fırsatçıların, yatırımlarını bu bölgelere yönelttikleri herkesce biliniyor. Ayrıca, üst düzeyde görev yapan kamu kurum ve kuruluşların temsilcilerinin de, bölgemize ciddi anlamda yatırım yaptıklarını ve yapılan bu yatırımların katakulli ile yapıldığı da, gelen bilgiler arasında. Burada görev alıp,. daha sonra da katakulli ile arazi aldıklarını, özellikle kimi yerlerin kamulaştırma yapılacağı ve kamulaştırma da fiyat belirlemesinde görev yapan kişilere müdahele ettikleri de, gelen bilgiler arasında. Bunların önüne geçecek olanlar, yetkilil mercilerdir. Bu kişiler, her ne kadar yetkililerin işlerine müdahalede bulunsalarda, sonunda kamu vicdanının kazanacağı gün gibi aşikardır.
SEÇMENE TEŞEKKÜR YOK?
12 Haziran 2011 tarihinde yapılan genel seçimlerde bu kadar seçmen oy verdiği halde, siyşasetçilerden teşekkür yok ama kurumlara baskı var? Mesela bu siyasetçinin, bu seçmene gelip de, teşekkür etmesi gerekirken, iş takipçiliği, kurumlarda görevini dürüst ve titizlikle yapan görevlilere psikolojik tacizde bulunması, bu görevlilerin zan altında bırakılmasına neden oluyor. Kamu kurum ve kuruluşlarında canla başla görevini yapan personele baskı ve taciz etmek, kurumları çalışmaz duruma getirenlere, bir gün mutlaka öyle veya böyle hesap sorulacaktır. Görevlilerin sağlıklı ve düzenli çalışmalarına müdahale etmeyi, kendilerine bir görev olarak algılayan siyasetçiler, bir gün bunun hesabını ağır bir şekilde ödeyeceklerdir. Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile geçtiğimiz aylarda kamu kurum ve kuruluşlarda çalışanların haklarını öne çıkaran bir genelge yayımladı. Başbakan'nın genelgesi şöyle; "Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör işyerlerinde gerçekleşen psikolojik taciz, çalışanların itibarını ve onurunu zedelemekte, verimliliğini azaltmakta ve sağlığını kaybetmesine neden olarak çalışma hayatını olumsuz etkilemektedir. Kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi gerek iş sağlığı ve güvenliği gerekse çalışma barışının geliştirilmesi açısından çok önemlidir. Bu doğrultuda, çalışanların psikolojik tacizden korunması amacıyla aşağıdaki tedbirlerin alınması uygun görülmüştür. 1. İşyerinde psikolojik tacizle mücadele öncelikle işverenin sorumluluğunda olup işverenler çalışanların tacize maruz kalmamaları için gerekli bütün önlemleri alacaktır. 2. Bütün çalışanlar psikolojik taciz olarak değerlendirilebilecek her türlü eylem ve davranışlardan uzak duracaklardır. 3. Toplu iş sözleşmelerine işyerinde psikolojik taciz vakalarının yaşanmaması için önleyici nitelikte hükümler konulmasına özen gösterilecektir. 4. Psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi, ALO 170 üzerinden psikologlar vasıtasıyla çalışanlara yardım ve destek sağlanacaktır. 5. Çalışanların uğradığı psikolojik taciz olaylarını izlemek, değerlendirmek ve önleyici politikalar üretmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde Devlet Personel Başkanlığı, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tarafların katılımıyla "Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu" kurulacaktır. 6. Denetim elemanları, psikolojik taciz şikâyetlerini titizlikle inceleyip en kısa sürede sonuçlandıracaktır. 7. Psikolojik taciz iddialarıyla ilgili yürütülen iş ve işlemlerde kişilerin özel yaşamlarının korunmasına azami özen gösterilecektir. 8. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve sosyal taraflar, işyerlerinde psikolojik tacize yönelik farkındalık yaratmak amacıyla eğitim ve bilgilendirme toplantıları ile seminerler düzenleyeceklerdir.
|