Bu yazımda yine hepimizin bildiği bir yanlışlığa değinmek istiyorum. İmara aykırı, hatalı ve çarpık yapılaşmaya. Saray'da hızla yükselen inşaatlar, dış görünüşü ile aldatıyor. Ev alan vatandaşlar bu duruma çok dikkat etmeli, yapılan konutların denetimi yapılmalı ve imara aykırı olup olmadığı iyice araştırmalıdır. Aksi halde birçok şey için geç kalınmış olabilir. Ayrıca, çıkmaların yanı sıra balkon çıkmaları da ayrı bir facia. Belediye yetkilileri bunlara nasıl göz yumuyor? Anlamak mümkün değil...

      Öncelikle bir bina nasıl ortaya çıkartılır? Arazi sahibi, bu iş ile uğraşan bir müteahhit araştırır bulur. Ardından pazarlıklar ve görüşmeler başlar. Anahtar teslimi ya da kat karşılığı anlaşılır. Görüşmeler sonucunda anlaşma sağlandığında arazinin bulunduğu yerin imar durumu araştırılır ve imara uygun bir proje çizdirilir. Her ilçenin imar durumu kat yüksekliği olarak değişir. Hatta bir caddenin imarı diğer bir caddenin imarını tutmayabilir. Çizdirilen proje tapu ile birlikte ilçe belediyeye gider. Burada proje fen memurları ve mühendisler tarafından incelenir. Genelde yapı ruhsatı çıkartılır. Çünkü her proje imara uygun çizilir. Örneğin 4 kat imarı varsa, bir bodrum, bir düz giriş ve 4 normal kat olmak üzere 6 kattan oluşur. Yani öyle olmak zorundadır. Hepimizin bildiği ya da bilmediği diğer bir konu ise, projede ifade edilen bodrum katının sığınak, giriş katının ise otopark olarak kullanılması gerektiğidir. Diğer 4 kat konut olarak kullanılabilir. Son kat betonunun etrafına azami 80 cm. yüksekliğinde duvar çevrilip üzerine çatı oturtulur.
Buraya kadar her şey normal. Ha, bir de şu var, binanın temeli atılırken, arka ve yan cephelerden üçer metre, ön cepheden beş metre çekmek zorundasınız.
      Eğer bitişik nizam ise bir yan cephe mevcut bulunan binaya sıfır olur. Arka, ön ve yan cepheye taşmalar ancak belirtilen ölçülerde giriş kattan sonra olur.
      Ve her beton atıldığında temel de dahil, fen memurları tarafından demir ve beton incelenir, kalıp ölçümleri yapılır, ondan sonra beton dökümü gerçekleşir.
     Olması gereken budur yani. Bir kaç detayı unutmuş olabilirim.
      Ama bizler ne yaparız, bu işin gerçek yüzü nasıldır? Daha temel betonu atılırken, mümkün olduğu kadar metrajı yüksek tutmak için yola ve komşu paylarına fazla gireriz. Yol hiçbir zaman daralmaz. Kaldırımın daralması ve bahçenin ufalması umurumuzda değildir. Önemli olan dairelerin geniş olmasıdır.
     Hani sığınak vardı ya, orayı da iş yeri ya da bodrum daire yaparız. Otopark olarak düşünülen yeri ise eğer bina cadde üzeri ise, dükkan yaparız. İşlek yerde iyi para eder. Hem mülk hem de kiralık olarak. Günümüzde kaç binanın sığınak ve otoparkı var acaba? Çatıya geldi sıra. Kenar duvarları 20 cm daha yüksek yaparsak, rahatlıkla bir de çatı katı, yani teras kat elde etmiş oluruz. Ya da en azından göze çarpmasın diye ön cephe nizami kalabilir. Arka ve yan cephelerden telafi edilebilir.
      Şimdi; 4 daire düşünülürken projede ifade edilenden daha büyük 4 daire ve bir de teras katımız oldu. Ya da biri dublex. Bir adet bodrum iş yeri, bir ya da birkaç tane dükkan. Nasılsa inceleyen kontrol eden de yok. Şikayet olursa da bir şekilde hallederiz. Malzemeden de biraz kıstık mı, gayet karlı bir iş. Vatandaş araçlarını daracık kaldırımlara bıraksın. Bahçe de biraz ufak oluversin. Zaten oraya da beton atarız, temiz olur. Çok isteyen saksıda çiçek yetiştirsin. İlk bakışta kabullenemediğimiz ama uyguladığımız bu.
      Tüm bu bahsettiklerimi özetlersek; Saray'da denetimin yok!  Özellikle Saray'da hızla yapılaşma devam ederken, yetkili birimler bu konuya göz yumuyorlar. Eğer yetkililer bu yazımı dikkate almayıp, ilçede yapılan tüm inşaatları denetlemiyorlar ise, vebal altındalar demektir. İlçedeki imara aykırı yapılan çıkmalar ve denetimsizliğin başını alıp gittiği bir ilçede bunlar nasıl görmezlikten gelinir? Eğer, kısa sürede bu olanlara çözüm getirilmez ise, inşaatların hepsini ve belediyenin yetkilileri de dahil olmak üzere teşhir edeceğim.
      Saray'da sağlam ve nizami bir yapılaşma olmalı. Aksi halde yaşanacak bir felaket hepimizin sonu olacaktır.