|
||
| Gözümüzden Kaçanlar ! | ||
| Köşe Yazıları Haberi | ||
Günlük yaşamımızda, bazı konuları gözden uzak tutuyoruz. Bu konular ya dikkatimizi çekmiyor, ya da önemsemiyoruz. Bunların sayıları çok, ama ben şimdilik kimilerini ele aldım. Yediğimiz Ekmekler, Ne Kadar Sağlıklı? Daha önceki bir yazımda, ilçemizde 9 adet fırın bulunduğunu ve her birinin günde ortalama 2 bin ekmek ürettiğini, böylece ilçede günde yaklaşık 20 bin ekmeğin üretildiğini yazmıştım. Bu sayının bazen artış gösterdiğini, 2 bin kadar ekmeğinse, her gün israf edildiğini de belirtmiştim. Ekmeği beyazlatmak ya da tersine esmer hale getirip, kepek veya çavdar ekmeği adıyla satabilmek için, un’un içine boya katıldığını, İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı’nın açıklamalarından öğrendik. Bu boya katma işini eskiden fırınlar yaparken, artık un fabrikaları yapıyormuş. O nedenle, fırınlara söyleyebilecek fazlaca bir sözümüz yok. Onlara sadece, “Ununuzu, boya katmayan un fabrikalarından alın” diyebiliyoruz. Çünkü, böyle fabrikalar da var. Fırınların temizlik şartlarına gelince. Bu mekanlar daha önce Belediye Zabıtası’nca denetlenirken, o görevi artık İlçe Tarım Müdürlükleri yapıyor. Acaba yapıyor mu? Onlara sorarsanız, tabii ki “Yapıyoruz.” diyecekler. Ama, vatandaşlar öyle düşünmüyor. Çok sayıda hemşerimiz, bu konuda tedirginler. Tedirgin olanlar, boyalı unlardan başka, bu unların içine katılan maddelerden, yani kabartma amaçlı katkı maddelerinden endişeli ve şikayetçiler. Temizlik şartlarına riayet edilmediğine dair de, şikayetleri var. Yeni atanan İlçe Tarım Müdürü’nden şimdi bu konuya yönelmesini bekleyen hemşerilerimiz, konunun peşini bırakmıyorlar. Kasa Fişleri, Ölüm Saçıyor ! Her gün alış-veriş ettiğimiz market ve benzeri alışveriş merkezlerinden aldığımız kasa fişleri, meğer ölüm saçıyormuş. Yapılan açıklamalara göre, bu fişlerin üzerine sürülen ve görülmeyen bir madde, kanserojen etkiliymiş. O sebeple de, alış-verişten sonra, bu fişleri cepte taşımamak ve saklamamak gerekiyormuş. Bu durumda onları kontrol edip atmak, ama atmadan da iyice kontrol etmek gerekiyor. Yoksa, rafta fiyatını düşük bulup aldığınız ürünün bedelini, kasada daha yüksek bir fiyatla ödeyebilirsiniz. “Yarım Kilo” Aldatmacası, Devam Ediyor ! Çarşamba Pazarı’nda meyve-sebze satıcılarının, “Yarım Kilo” aldatmacasını daha önce de yazmıştım. Kimi Pazar Esnafı, etiketin üstüne çok küçük harflerle “Yarım” yazdıktan sonra, yanına ya da altına irice bir “Kilo” yazıyor. Onun altına da, ürünün fiyatını yazıyor. Siz, iri harflerle yazılı “Kilo” yazısını görünce rakamı, ürünün kilo fiyatı sanıyorsunuz. Çünkü, ağırlık birimi, her yerde kilo’dur. Ama, öyle değil. “Ver bir kilo” deyip, ürünü aldığınızda satıcı sizden “iki kilo” parası isteyince, işte o zaman aklınız başınıza geliyor. Ya ürünü geri veriyor, ya da lanet okuyup, bu katakulliye katlanıyorsunuz. Kusur, kimde mi? Yarısı bile bu esnafta değil, asıl kusur denetim yapmayan ve bu hileye göz yuman Belediyede. Esnaf, kazancını ikiye katlarken, siz de bu hileye katlanırsanız, Belediyenin umurunda bile olmaz. Nitekim, yıllardır olmuyor! Yapı Kredi Saray Şubesi, “Hem Suçlu, Hem de Güçlü” Gibi... Bu köşeyi izleyen okuyucularım, hatırlayacaklardır. 24 Şubat 2012 günü yayınlanan “Yapı Kredi Saray Şubesi, Müşteri Sevmiyor!” başlıklı yazımda, bu şubenin memurlarının müşterilere sert ve soğuk davrandıklarını gözlerimle gördüğümü, müşteri şikayetlerini de dikkate alarak yazmıştım, Şube yönetimi, bu tespitten yararlanıp memurlarını uyarmak yerine, “Bankanın itibarını sarstı” iddiasıyla, beni C.Savcılığına şikayet ediyor. Banka, bir tüzel kişiliktir. Benim ve müşterilerin yakınması Bankadan değil, onun küçük bir birimi olan Saray Şubesi çalışanlarından. Kaldı ki, yazımda bu bankanın, “Önemli ve tarihi bir banka” olduğunu da vurgulayarak itibarını yücelttiğim, ayrı bir gerçektir. Şube yönetimi şikayette bulunup, personelin kusurunu örtmeye çalışmak yerine, bir açıklama gönderebilirdi. “Bankanın itibarını zedeledi.” demek yerine, üç gişeden ikisini kapalı tutup müşterisini kuyrukta bekletmez, müşterinin de “hatırı ve itibarı” olduğunu düşünebilirdi. Eğer haberi olduysa, Bankanın üst yönetimi de şikayete destek vermek yerine, müşteriye karşı bu soğuk davranışın sebebini ve bu “hizmet kusuru”nun hesabını, Şube yönetiminden sorabilirdi. Bir kere daha söylüyorum. Yapı Kredi Bankası, “tarihi, önemli, büyük ve itibarlı” bir Bankadır. Küçük bir Şubesinin yönetiminin ve çalışanlarının, onu küçültmeye hakları yoktur. Öyle bir düşünceleri varsa, onların çalışma yerleri burası değildir. *** Saray Esnaf Odası Başarılı, Esnaf Mutlu ! Moral bozan tespitlerin altına, şimdi bir de olumlu bir haber ekleyelim. Hemşerimiz Ali Özen’in yönetimindeki Saray Esnaf ve Kefalet Kooperatifi ile, aynı yönetim ve aynı çatı altında çalışan Saray Esnaf Odası, iyi işler yapıyor. Esnaf, iyi şartlarda ve geri çevrilmeden, Kooperatifin desteğiyle istediği krediyi alıyor. Ödemelerde aksama yok. Kimi esnafla konuşuyorum. Kooperatifin ve Oda’nın çalışmalarından çok memnunlar. Kooperatif ve Oda Yönetiminde görev alanlar da, esnafa her türlü desteği vermek için, büyük gayretle ve uyum içinde çalışıyorlar. Hemşerimiz Ali Özen, direksiyonu iyi kullanıyor, Frene ve gaza nerede basacağını, çok iyi biliyor. Kooperatif ve Odanın, geçen Salı günü üyeleri için Laladere’de düzenlediği piknik, bu hemşerilerimizin iyi bir dayanışma içinde olduğunu gösterdi. Başta Başkan Ali Özen olmak üzere, yönetimde görev alan bütün arkadaşlarının, kaynaşmadaki bu başarılarını kutluyor, esnaf hemşerilerimize hayırlı ve bol kazançlar diliyorum. |
||
|
||
| Etiketler: |
|
20-05-2024
Parkın içindeki bina tepki çekiyor!
Güncelleme: 23.05.2024
Güncelleme: 23.05.2024
Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Anasayfa