Genel ve yerel seçimlerde aday belirleme kişiye göre mi partiye göre mi yapılıyor? Genel seçimlerdeki atmosferle yerel seçimlerdeki atmosfer çok farklı. Türkiye'de genel seçimlerde partiler, yerel seçimlerde ise kişiler belirleyici oluyor. Yani yerelde vatandaş adaya oy verirken, genelde partiye oy veriyor. Mesela bazı yerlerde ya aday partinin önünde ya da parti adayın önünde olabiliyor. AK Parti geçtiğimiz yerel seçimlerde 39.4 oy aldı. Ama genel seçimde yüzde 49 oy aldı. Genel seçim ve yerel seçimler arasında böyle bir fark oluştu. Bu yüzden partiler adayını belirlerken, mutlaka bu kriterlere dikkat etmeli.
HERKES MERAKLA BEKLİYOR Herkesin merakla beklediği soru şu: Hangi partiden hangi aday çıkacak? Şu günlerin en popüler ve en merak uyandıran sorusu elbette bu. Hemen hemen her yerde bu sorunun sorulduğunu ve buna cevaplar üretildiğini biliyorum. Çünkü ben de bu soruyu hemen her gün kendime soruyorum. Öyle sanıyorum ki, bu soru ülkemizin hemen her yerinde siyasete ilgi duyan duymayan herkes tarafından merakla bekleniyor. Televizyonları açtığımızda, gazetelerin sayfalarına göz gezdirdiğimizde, ilginin ve tartışmaların da yöreden yöreye farklılaştığını söyleyebiliriz. Ancak, yerel seçimler denince ülkemizde seçmenlerin belediye başkanı adaylarından birçok beklentisinin olduğunu, adayların da bazı özelliklere çok dikkat ettiğini söylemekte fayda var. Siyasi partiler de belediye başkan adaylarını belirlerken seçmenin beklentilerine cevap verecek nitelikteki aday adaylarına öncelik vererek seçmenin gönlünü kazanmaya çalışıyor. Bu bakımdan seçmenin beklentileri önem kazanıyor.
PEKİ SEÇMEN, BELEDİYE BAŞKANLARINDA HANGİ ÖZELLİKLERİ GÖRMEK İSTİYOR? Öncelikli olarak seçmenler belediyecilikten anlayan, yerel yönetimlerin iç dinamiklerini iyi bilen belediye başkanlarını görmek istiyor. Seçmenler için bu oldukça önemli. Bu bakımdan belediye başkan adaylarının belediyeciliği iyi bilmesi, bu konuda tecrübeli olması, en azından bu konuyla ilgili eğitim alması dikkate değer bir özellik. Belediye başkanlarının yaşadığı çevreyi, yönetmeye talip olduğu bölgeyi avantajları ve dezavantajlarıyla birlikte biliyor olması da oldukça önemli, seçmenler nazarında… Belediye başkanlarının eğitim durumu, kariyeri, geçmişi, medeni durumu, düzenli bir aile yaşamına sahip olması, vizyon sahibi olması, projelerinin olması, iyi bir hatip olması, giyimine dikkat etmesi de seçmenin tercihlerinin oluşmasında oldukça önemli…
BUNLARI ASLA BİR KENARA ATMAYIZ! Özellikle de belediye başkanlarının vizyonunun seçmenler tarafından en iyi şekilde anlaşılması, başkan adaylarının kendilerini ifade edebilme yeteneklerinde kendini göstermektedir. İyi bir hatip; kendini, projelerini, fikir ve düşüncelerini, seçmenlerle arasında bir bağ oluşturan duygu ve hislerini en iyi şekilde anlatan, ifade edebilen kişidir. Bu bakımdan kendini iyi ifade edemeyen bir başkan adayı, ne kadar iyi fikir ve projelere sahip olursa olsun başarıyı istediği ölçüde yakalayamayacaktır. Başkan adaylarının kendilerini ifade edebilecekleri alanlar da bu bakımdan önem taşır. Başkan adaylarının ve tabi ki şimdilik aday adaylarının kendilerini seçmenlere yüz yüze ifade edebilecek samimiyette olması gerekmektedir. Bu bakımdan aday adaylarının mahalle mahalle, köy köy ve hatta sokak sokak gezerek kendisini halka anlatması en iyi ve etkili ifade biçimidir. Yapılan araştırmalara göre basında, medyada yer alan fikir ve düşüncelerini basın kanalıyla halka duyuran siyasilerin bu siyaset yarışında önemli bir avantaj elde ettikleri bilinmektedir. Bu bakımdan halka ulaşmanın, fikirleri, projeleri paylaşmanın bir diğer yolu basında etkin bir şekilde yer alabilmektir diyebiliriz.
SARAY'DA SİYASET KÜLTÜRÜ YOK Saray’da seçim yarışının hızlandığı, aday adaylarının boy gösterdiği şu günlerde aday adayları halk irtibatını yüz yüze sürdürmeli. Ama Saray'daki siyaset mantığı bundan apayrı. Siyaset hep kapalı kapıların arkasında yapılıyor. Hele ki, basın yoluyla siyaset kültürü hiç yok. Bu da küçük yerlerde siyaset yapmanın zor olduğu söylemini destekliyor. Demokrasinin olduğu yerde, siyaset kapalı kapılar ardında yapılmaz. Halka ulaşmayan, ulaşma çabası içerisinde olmayan bir siyasetçinin başarı oranı düşüktür...
|