301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
12 Kasım 2013 - Salı 01:13 Bu haber 1016 kez okundu
 
Atatürk ü Şimdi Daha Çok Özlüyoruz
Köşe Yazıları Haberi


75 nci ölüm yıldönümünde, onu daha çok özledik. Bu günleri, onun sayesinde gördüğümüzü bir kere daha anladık. Rivayet o ki, onun kurduğu devleti yönetenler, onun mezarını kaldıracakmış. Endişem yok, ama öfkeden gülüyorum.

        

        Atatürk’ün, ne kadar büyük bir insan olduğunu ve ona ne kadar çok muhtaç olduğumuzu bir kere daha anladık.

        İki gün önceki 75’nci ölüm yıldönümünde, vatandaşlarımızın ona olan bağlılıklarının her geçen gün kat be kat arttığını gözlerimizle gördük.

       Yurdumuzun, en küçük yerleşim birimlerine kadar yayılan ve onun için yapılan anma törenlerinde, vatandaşların ona karşı tek yürek olduklarına, sevinçle ve gururla tanık olduk.

       Anıt Kabir’in, 7’den 70’e kadar yurdun her köşesinden gelenler tarafından doldurulması, onun bu ülke var oldukça unutulmayacağını bütün dünyaya göstermeye yetti.

       Atatürk’e her fırsatta saldıranlarsa, bu durumdan hiç de memnun olmamışlardı. Lakin, yapabilecekleri bir şey yoktu.

      Onlar, yapsa yapsa sinsi bir şekilde onun büst ve heykellerini kırabilir, resimlerini yırtabilirlerdi. Zaten, onu yapıyorlardı.

     Yapıyorlardı, çünkü siyasi destekçileri vardı. Çünkü, onlar gibi, Atatürk’ü sevmeyen siyasetçiler vardı.

      Onlar ki, siyasetlerini, onun kurduğu devletin sayesinde yaptıklarını sanki bilmiyorlardı.

      Onlar ki, oturdukları koltuklara, onun sayesinde oturmaya hak kazandıklarını sanki bilmiyorlardı.

      Onlar ki, bağımsız bir ülkenin özgür birer vatandaşı olma imkanını, onun sayesinde elde ettiklerini sanki bilmiyorlardı.

      Onlar ki, o olmasaydı kendilerinin de olamayacağını sanki bilmiyorlardı.

      Hepsini biliyorlardı, ama kararan nefislerini besleyen nankörlük duyguları gözlerini de karartmış, kalplerini sanki mühürlemişti.

      Ne var ki, vatandaşlarımız onlar gibi değildi. Hangi siyasi düşüncede olursa olsun Türk vatandaşları, o nankörler gibi düşünmüyordu.

     Her 10 Kasım’da coşan bu halk, ona olan sevgisini ve bağlılığını, ona karşı nankörlük edenlere ders verircesine göstermişti.Ve, bu 10 Kasım’da da gösterdi.

 

             ATATÜRK’ÜN  MEZARI  KALDIRILACAK MI?

      Bu söz, öteden beri geveleniyor. Bir söyleme göre, bu iktidarın Atatürk’e ait Anıtkabir’in bahçesinin bir kısmını imara açacağı, böylece kabir çevresinin daraltılacağı, başka bir söyleme göreyse, naaş’ının Devlet Mezarlığı’na nakledilip, kabre ait bütün alanın imara açılacağından söz ediliyor.

       Bu haberi, hem kimi gazetelerden, hem de kimi televizyonlardan öğrendim.

Güldüm ve tabii ki inanmadım. Böyle bir yakıştırma, bu iktidara karşı yapılan en büyük haksızlıklardan biriydi.

      Milletin kalbinde taht kurmuş, varlığımızın tek sebebi olan bu Büyük Kurtarıcı’nın kabrine karşı böyle bir düşüncenin hiç kimsede olamayacağı açıktır.

      Zaten, iktidar mensuplarının ya da yetkililerin de böyle bir beyanları yoktur. Hatta, böyle bir durumu ima eden bile yoktur.

     O halde, bu dedikodular neden çıkarılıyor?

     İşte, bunun bir izahı vardı. O da şuydu. Bilindiği gibi bugünkü siyasi iktidar, Atatürk ilke ve inkılaplarının okullarda okutulmasından başka, onunla ilgili pek çok konuyu okul kitaplarından çıkarttı.

    Onun, Türk Gençliği’ne çok önemli bir öğüdü, hatta verdiği önemli  bir görev olan “Gençliğe Hitabesi”ni duvarlardan kaldırttı. Başta “Ne Mutlu Türküm Diyene” söylemi olmak üzere, onun önemli sözlerini  levhalardan sildirdi.

      Onun kurduğu Cumhuriyet’in logosu olan T.C’yi bile tabelalardan kaldırttı. Yetmedi, Devlet Nişanları’ndan ve Madalyalarından resmini de kaldırdı.

     Adının geçtiği ve öğrencilerin gururla söylediği “Andımız”ın, okullarda söylenmesini yasakladı. Adını taşıyan bir okul yıkılınca, yerine yapılan okula adını bile tekrar verdirmedi.

     Hepsinden önemlisi, Başbakan ondan bahsederken, bu memlekette sanki bir soyadı kanunu yokmuş gibi ona hep “Gazi Mustafa Kemal” dedi. Bir kere olsun “Atatürk” demedi.

     Bu memlekette bütün bunlar yapıldığına göre, kimi vatandaşlar haklı olarak bir gün mezarının da kaldırılabileceği endişesine kapıldılar.

    Benim hiçbir endişem yok, ama öfkeden gülüyorum.

    Değerli okuyucularım, merak etmeyin bu memlekette hangi siyasi görüş iktidar olursa olsun, bu millet Atatürk’e sahip çıkacaktır.

    Kendisini, adeta yoktan var eden böyle bir lidere sahip çıkamayan bir millet, asla millet olamaz. Yok olduğunda da, bir daha var olamaz.

                                                            ***

             Ve, Bülent Arınç da Patladı !

     Siyasette, takım tutar gibi taraf tutmam. Hiç kimseden beklediğim bir şey yok. Şimdiye kadar da olmadı.

      Ama, siyasette olup bitenlere karşı ilgisiz değilim. Bir çok siyasetçiyi yakından, yani ıslak imzalarından  tanırım.

      Bülent Arınç, siyasete ilgi duyan herkes tarafından tanınıyor. Hüseyin Çelik gibi bir “demagog” değil. İyi bir hukukçu olduğu kadar, meramını düzgün cümlelerle anlatabilen önemli bir siyasetçi.

      Arınç, halen Hükümet Sözcüsü. Hükümet toplantılarında konuşulanları o açıklıyordu. Siyasetin bir cilvesi olarak bazen sözlerini tevil etse de, son sözlerini tevil edemedi ve patladı.

   Patladı, çünkü Başbakanla sözleri çelişmişti. Yani, birbirlerini yalanlamışlardı. Bu, ilk defa olmuyordu, son olacağa da benzemiyordu.

     Bu yetmiyormuş gibi, Başbakan’ın onun gönlünü almak yerine, onunla çelişen sözlerinde ısrar etmesi bardağı taşırmış ve Bülent Arınç’ı patlatmıştı.

      Patlayan bir top ya da lastik tamir edilebilirdi. Ancak, kırılan onur bir patlamaya sebep olmuşsa, bu patlağın tamiri yoktu.

      Son seçimde Bursalı olan Bülent Arınç, kendisi gibi Bursalı olan Ertuğrul Yalçınbayır gibi yapmalı ve artık  “Al atını, ver tımarımı” diyebilmelidir.

     Yaptığı açıklamada, koltuk meraklısı olmadığını, ancak bir “Özgül Ağırlığı” olduğunu söyleyen Arınç, Arşimet Prensibi’ne göre yerini değiştirdiği sıvının ağırlığı kadar bir kaldırma kuvvetine sahiptir. Bizim bilmediğimiz bir kombinasyonu da yoksa, başkaca bir gücü ve kuvveti yoktur.

     Eğer, sözlerini bu prensibi bilerek söylemişse, “Şeyini, şey ettiğimin siyasetini bırakıyorum.” deyip, her an siyasete veda edebilir.

 

    

 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 16.05.2024
Bugün
12 - 19
Cuma
12 - 19
Cumartesi
14 - 22
Tekirdağ

Güncelleme: 16.05.2024
İmsak
7 Zilkade 1445
Sabah
03:59
Öğle
05:45
İkindi
13:11
Akşam
17:07
Yatsı
20:28
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
99
89
1
3
32
36
2
Fenerbahçe
93
92
1
6
29
36
3
Trabzonspor
61
64
13
4
19
36
4
Başakşehir
58
51
12
7
17
36
5
Beşiktaş
55
49
13
7
16
36
6
Kasımpasa
52
60
14
7
15
36
7
Alanyaspor
50
51
10
14
12
36
8
Rizespor
49
48
15
7
14
36
9
Sivasspor
48
42
12
12
12
36
10
Antalyaspor
45
41
13
12
11
36
11
A.Demirspor
44
51
12
14
10
36
12
Samsunspor
42
40
16
9
11
36
13
Kayserispor
41
41
14
11
11
36
14
Konyaspor
40
37
14
13
9
36
15
Ankaragücü
39
44
13
15
8
36
16
Gaziantep FK
38
46
18
8
10
36
17
Karagümrük
37
45
17
10
9
36
18
Hatayspor
37
41
15
13
8
36
19
Pendikspor
36
42
18
9
9
36
20
İstanbulspor
16
26
25
7
4
36
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı