Cumhurbaşkanlığı seçimi gittikçe yaklaşıyor. Başbakan, devletin maddi-manevi bütün imkanlarını kullanıyor ve Yüksek Seçim Kurulu’nun sayesinde tanıtımını yapıyor.

   Kim kazanırsa kazansın, bu seçimin “adil” bir seçim olmayacağını bütün dünya biliyor. Devletin imkanları bir yana, yalaka medyanın yanlı haberleri, adaletsizliği bir o kadar artırıyor.

    Türk halkı bütün bu olup bitenleri görmüyor mu? Elbette görüyor. Ezilmeye, horlanmaya ve sürünmeye alışmış olan kimi vatandaşlarımız, bu durumlarını kabullenip, hala iktidara destek veriyor.

     Bu memlekette kim ne çekiyorsa, bu düşüncesiz ve yanlış hareket eden vatandaşlarımızın tutumu yüzünden çekiyor.

     Yapılan hatalara, bir de iktidarın seçim hileleri karışınca, iktidarın zulmü arttıkça artıyor.

                         BAŞBAKAN’A, TEPKİLER DE ARTIYOR

     Başbakan, ayrıştırıcı söylemlerine devam ediyor. Cumhurbaşkanı olunca neler yapacağını anlatmak yerine, önüne gelenle kavga ediyor.

      Ekmeleddin Bey, onunla ilgili kişisel hiçbir eleştiride bulunmadığı halde, o ağzına geleni söylüyor ve sanatçıları(!) arkasına alıp, rakibiyle adeta alay ediyor.

     Ne var ki, halkımız artık doğruları görmeye başladı. Ekmeleddin Bey’in oyu giderek artıyor. Başlangıçta destek vermeyeceğini söyleyenlerle, tereddüt edenler, artık açıkça Ekmel Bey’e oy vereceklerini söylüyorlar.

    AKP’nin dışındaki büyük-küçük bütün siyasi partiler Ekmeleddin Bey’in yanındalar. Ekmel Bey’de, dilinin döndüğü kadar her şeyi anlatıyor ve halkı inandırıyor ve ikna ediyor.

              BAŞBAKAN’IN,  YURT DIŞINDA DA İTİBARI KALMADI

    Değerli okuyucularım, Başbakan hem yurt içinde, hem de yurt dışında artık eski itibarı göremiyor. Herkes ona, artık kuşkuyla bakıyor. Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, Türkiye’nin durumunun daha kötü olacağını ifade ediyorlar.

    3 İsrail gencinin öldürülmesine karşılık İsrail’in Filistin’de yaptığı katliam karşısında, Başbakan’ın artık fiyakası bozulmuş durumda. Çünkü, ne söylese ciddiye alan yok.

   Yazık oldu ve yazık oluyor Türkiye’ye. Bu iktidar ve Başbakan çekip gitse de, bu ülkenin eski günlerine dönmesi pek zor olacak.

   Başbakan Cumhurbaşkanı seçilirse, daha da kötü olacak.

   Bu ifadelerim, daha önceki ifadelerin tekrarı gibi olsa da, bunları tekrar tekrar söylemek ve yazmak zorundayız.

   Başbakan’ın sözlerine inananların, artık oturup ciddi biçimde düşünmeleri gerekiyor.     

                           YANDAŞLARDA ÇÖZÜLME VAR

     Geçen akşam, bir TV programında izlediğim bir yandaş gazete temsilcisin de, iktidara muhalif konuşmalar yaptığını ve bu yayın organının dönüş yaptığını gördüm.

    Yalakalar ortadan bir bir kaybolurken, yandaşlar da çözülmeye başladılar. Başbakan, yeniden ilgi çekmek için sanatçılara yöneldiyse de, bu yönelişin ne ona, ne de o sanatçılara hiçbir faydası olmayacak.

    Sanatından çok, yandaşlık ve yalakalık siyaseti yapan kişilere zaten sanatçı denilemez. Onların başında, halkın bir zamanlar pek sevdiği Orhan Gencebay geliyor. Bülent Ersoy da aynı yolun yolcusu.

     Orhan Gencebay iyi bilsin ki, onu “Akil Adam” yapan bu iktidar, bundan sonra ona “Bir Teselli Veremeyecek.”

                    İftar, 2 Dakika Geç Yapılıyor

     Bu durum, başka bir yerde değil, Saray’da oluyor. Müezzin’imiz Akşam Ezanları’nı, nedense 2 dakika geç okuyor.

     İhtimal o ki, tedbirli davranıyor. Kimi yerlerde erken okuyup, oruç bozduran Müezzinlerin durumuna düşmek istemiyor. Halkın orucunu erken bozdurup, onları kaza orucu tutmaya mecbur bırakmıyor.

     Bizim dileğimiz ise; saatini doğru ayarlayıp, ezanı tam zamanında okumasıdır.