Moved Permanently

Dağdan inme, dinden dönme ve sonradan görme insanlardan korkmalı diye bir söz vardır. Çoğumuz biliyoruz bu atasözümüzü. Konumuz insanlık olunca haliyle kaliteli insandan bahsetmek istiyorum.

Hani bazen birinden bahsederken, “çok kaliteli insandır, ya da amannn kalitesiz adamın tekidir” deriz ya, peki kaliteli insan olmanın kıstası nedir? İnsanı kaliteleştiren kıstas nedir?
Kaliteli insan olmak; ne gibi vasıflar gerektirir. Veya kaliteli insan anadan doğma mı yoksa sonradan olma mı olur? Evet kaliteli insan olmak için önce insan "soylu aileden" olmalı. Ancak kimi insanlar sonradan da kaliteli insan olabiliyor.

Kaliteli insan olmak ve kaliteli insan olarak yaşamak bir insanın dünyaya geliş gayesidir. Kaliteli insan iyi insandır. Merhametli insandır. İnsan duygusu ile yaşayan insandır.
Hayatta başarılı olmak, yaşam boyu mutlu olmak için kaliteli insan olmak yeterlidir.
Her şeyden önce bir insan kaliteli olabilmesi için öncelikle insan duygusunu taşımalı. Yaşantılara açık olan kişiler, gerçekleri daha doğru ve daha çabuk algılayabilirler. Olanı olduğu gibi görür olmasını istediği gibi değil. Bu özellikle güçlenen insan, karşısındaki insanları, olayları, hayatı, kendini daha doğru olarak değerlendirir.
Kaliteli insan başta insanlar hakkında konuşmamalıdır. Sürekli birilerinin arkasından konuşan sayan söven tipler kalitesi ayaklar altında olan insanlardır...
Çok anlatmamaktır kendini…  Keşfedilmek için çaba sarf edilen olmaktır..
Zenginse şayet,  giyiminden, kıyafetlerinin markasından bahsedip durmamalıdır kişi.
“Arabam var”' diye her konunun arasına sıkıştırmamalıdır "ne kasıyosun ki, bilen insan zaten anlayacaktır üstünden başından varlığını" Aksi takdirde mülk ve para bu kişide 3-4 beden büyük duracaktır...
Kültürlüyse ben biliyorum havalarında olmamalı mesela.
Bir konu açıldığında fikirlerini paylaşmalı, bildiği, böbürlenerek anlatacağı şeyler için konu açmamalıdır...
Haaa bir de saygı var. Kesinlikle saygılı olmalıdır...

TAKINTILI OLMAYALIM
'Bu hareketi 100 kere yapmazsam işlerim ters gider mi' gibi düşünceler aklınıza geliyor ve saçma olduğunu bildiğiniz halde sürekli tekrarlıyorsanız, “takıntı" hastalığına yakalanmış olabilirsiniz...
Hani kapıyı kilitledikten sonra tekrar açıp, ocağı, fişleri, lambaları kontrol edenlerden.
Yani "takıntılılardan"...
Dert etmeyin yalnız değilsiniz. Ben de zaman zaman takıntılıyım..
Ama bazen hayatımızı da zehir etmiyor değil takıntılar…
Bazen de garip bir korku veriyor insana..

EN İYİ AĞAÇ YETİŞTİREN PADİŞAH OLUR
Padişah, bir gün halkın bütün çocuklarını bir meydana toplar ve her birine 1 saksı ve 1 tohum verir.
En iyi en güzel yetiştiren çocuğun sonraki padişah seçileceğini söyler. Bütün çocuklar 1 yıl boyunca her gün tohumlarını sularlar, saksılarını güneşe doğru çevirirler. O gün gelir bütün çocuklar saksılarını eline almış, padişahın huzuruna çıkmak için heyecanla beklerler.
En güzel ağaçları yetiştirmişlerdir.
Fakat 1 tanesinde ne bir ağaç nede bir ot vardır.
O çocuk annesine "Annecim ben gitmek istemiyorum utanıyorum herkesin ağacı ne kadar güzel büyümüş benimki hiç büyümedi" der…
Annesi de "Olsun oğlum sen denedin çabaladın gayret gösterdin ama senin ki büyümedi. Sen yine de gideceksin o meydana" demiş.
Padişah bütün çocukları tek tek geziyor bizim ağacı olmayan eleman da kuytu köşe bir yerde saklanmış bekliyor utandığı için…
Neyse padişah bu çocuğu buluyor ve herkesin huzuruna çıkartıyor…
Çocuk hem meraklı, hem korkuyor .
Padişah, benden sonraki padişah bu çocuk olacak diyor.
Padişah, çünkü size verdiğim tohumların her biri kuru tohumlardı. Hiç birinden böyle güzel ağaç yetişme ihtimali yoktu.
Siz tohumları değiştirdiniz…
Ama bu çocuk benim verdiğim tohumu değiştirmedi, doğruluğu ve dürüstlüğüyle padişah olmaya hak kazandı…

KALİTELİ İNSAN PAYLAŞMAKTAN ÇEKİNMEZ
Çevremizde ailemiz, dostlarımız ve diğer insanlar da dahil hepsine şöyle bir dürüstçe bakalım. Acaba kaçı insana insan olduğu için değer veriyor. Bir fakir ya da sosyeteden biri kapısını çaldığında vereceği tepki aynı olan kaç kişi tanıyorsunuz? Çünkü biz insana değil insanların ceplerine, üstlerine veriyoruz değeri. Halbuki herkese aynı kefen aynı toprak uygun görmüş yaradan.
Kaliteli insan, kıyafet para ya da takıyla olmaz bunu demek istiyorum. Kaliteli insan başta saygı ve görgüyü bilen, entelektüel birikime sahip okumuş insandır.Ya da hiç okumamış köyden doğadan ayrılmamış, ilk insan ademin iblis tarafından kandırılmadan önceki haline sahip olan insandır kaliteli insan. Onunla karşılaşırsanız size insan olduğunuz için değer verecektir. Çoğu entelektüelin aşmayı beceremediği bu tür komplekslerin hepsinden arındırılmıştır. Daha doğrusu hiç bulaşmamıştır ki arınsın. İnsanları farklı görmeyi bilmez, üzerlerindeki elbiselerin fiyatını bilmez, vicdan sahibidir, saftır ve cömerttir. Sahip olduğu tek şey bir parça ekmekse onu paylaşmaktan çekinmez.