|
||
Rüşvet Adalet e Girerse | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Adalet, para ile alınıp satılan bir meta haline gelir. İktidar, yargıyı eline geçirebilmek için Hakim ve Savcılara rüşvet gibi “zam” vadetti. “Benim adaylarıma oy verirseniz, maaşlarınıza zam yaparım.”dedi. Ve, istediği oyları aldı. Rüşvet;kökü Arapça’dan gelen bir sözcüktür.İngilizce’de adına “Corription” denir. Yaptırılmak istenen bir işe, yasa dışı kolaylık sağlanması için bir kimseye mal ya da para olarak çıkar sağlamaktır. Ceza Yasamıza göreyse; “Bir kamu görevlisine, yapması gereken bir işi yapmaması, ya da yapmamasıgereken bir işi yapması için menfaat sağlamaktır. “ Rüşvetin cezası, 4 yıldan 12 yıla kadar hapistir.(TCK .Md.252) Savcıların görevi delillerini oluşturmak;Hakimlerin görevi ise, bu cezayı vermektir. Aynı yasaya göre rüşveti alan da, veren de aynı derecede suçludur. Hz. Peygamber bir hadisinde, “Rüşveti alan da, veren de mel’un şeytandır.” diyor. Rüşvetin tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. Girdiği toplumu, kanser gibi kemirir ve bitirir. Adaleti, külliyen ortadan kaldırır. İKTİDAR, YARGIYA RÜŞVET TEKLİF ETTİ Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidara geldiği günden beri yargıyı hedefine koydu. Eski partilerinin kapatılmasından tutun da, laiklik karşıtı bütün eylem ve söylemlerinden ötürü sürekli yargı karşısına çıktıkları için, adaleti hiç sevmediler. Yargı’dan kurtulmanın çaresi olarak da Anayasayı değiştirip,2010 yılında yaptıkları Halk Oylaması ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştirdiler. Ancak, istedikleri sonucu alamadılar. Nitekim, yargının emriyle kendilerine karşı yapılan 17 ve 25 Aralık 2013 Yolsuzluk Operasyonları’ndan sonra, bu Kurul’un yapısını yeniden değiştirip, tamamen ele geçirmek istediler. İşte, “rüşvet” hadisesi, burada ortaya çıktı. Kurul’un yapısını değiştirmek, böylece kendi adaylarını Kurul’a sokmak için 12 Ekim’de yapılacak olan seçim için Hakim ve Savcılara rüşvet gibi zam vadettiler. “Rüşvet gibi” diyorum, çünkü yaptıkları açıklamada eğer kendi adayları seçilirse bütün Hakim ve Savcı maaşlarına seyyanen 1.155 lira zam yapacaklarını, adayları kazanmadığı takdirde, seçimi meşru saymayacaklarını söylediler. Zammı da, kazandıkları belli olduktan sonra, yani 15 Ekim’de yapacaklarını belirttiler. İktidarın bu yaptığı, yukarıda tarifi yapılan rüşvetin ta kendisiydi. YARGI MENSUPLARI, BUNA TEPKİ VERMELİYDİ Yargı’da, Hakim ve Savcılardan başka çalışanlar da vardı. Ancak, onlara zam yoktu. Çünkü, onlar oy vermiyorlardı. Yapılan bu seçimde yargı; iktidar yanlıları, sendikalılar ve bağımsızlar (cemaat yanlıları) diye üçe bölündü. Bu seçimde, 10 üyeden 8’ini iktidar yanlıları kazandı. 7 üyeliği de seçimsiz atamayla garanti eden iktidar, kurulun 22 üyesinden 15’ini kazanarak, böylece Kurula tamamıyla hakim oluyordu. İktidarın, rüşvet kokan bu teklifi, böylece işe yaramıştı. Kamuoyu, Hakim ve Savcıların bu teklifi kabul etmeyeceklerini, gerek bireysel olarak, gerekse Sendikaları vasıtasıyla; “Bu teklif, zamansızdır ve rüşvet kokan bir tekliftir. Yapacaksanız, bunu başka bir zamanda yapabilirsiniz.” demeleri bekleniyordu.Ama, bunu yapmadılar. Değerli okuyucularım; HSYK’yı eline geçiren iktidarın ilk hedefi, 17 ve 25 Aralık Yolsuzluklarını örtmek olduğuna göre, artık tez zamanda amacına ulaşacaktır. Bu seçimden sonra, “Yargı Bağımsızlığı ve Hakim Teminatı”, artık kağıt üzerinde kalmıştır. Bu sütunlarda sık sık ifade ettiğim gibi, yargı’dan neden korktuğumu şimdi anladınız mı? |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.