Haber Detayı
12 Aralık 2014 - Cuma 21:44 Bu haber 725 kez okundu
 
İdeoloji, tanımı güç bir kavramdır - 6
Köşe Yazıları Haberi


c) Beşeri Mükemmel olmayış
İnsan doğası anlayışı önemli ölçüde karamsardır. Beşeri varlıklar her zaman iyiye, güzele, doğruya, akla, hoşgörüye yönelmezler. Bu yaklaşımla beşeri varlıklar, aşina olunana ve denenip test edilmiş bulunana yönelen, istikrarlı ve güvenli topluluklar içinde yaşamak  isteyen, bağımlılık ve güvenlik arayan yaratıklardır. Bireyler ahlaki bakımdan bozuk, bencil, açgözlü, iktidar hırsıyla lekelenmişlerdir. Suç ve düzensizliğin kökleri beşeri bireylerdedir. Düzenin devamı için güçlü devletin, sağlam kanunların, katı cezaların varlığına ihtiyaç vardır.

d) Organizmacılık
Muhafazakârlar toplumu bireyin yaratıcılığının bir ürünü olarak görmezler. Onlara göre toplum geleneksel olarak organik bir bütün ve yaşayan bir varlıktır. Toplum çeşitli kurumlarıyla veya onun sağlığına ve istikrarına katkıda bulunan aile, yerel cemaatler, millet.. gibi doğal ve gerekli olanlarla inşa edilmiştir. Toplum bu parçaların toplamından ibarettir ancak ayrı bir parçadır. Genellikle geleneksel değerler ile ortak kültürün toplumun devamı ve uyumu için hayati önemi vardır.

e) Hiyerarşi
Muhafazakâr yaklaşımda sosyal konum ve statülerin derecelendirilmesi organik bir toplumda doğaldır ve kaçınılmazdır. Bunlar, memurların, işçilerin, öğretmenlerin-öğrencilerin, ailelerin ve çocuklarının farklılaşan rollerini ve sorumluluklarını yansıtır. Bu yaklaşımla hiyerarşi ve eşitsizlik çatışmaya sebep olmaz. Çünkü toplum karşılıklı yükümlülükler ve karşılıklı görevlerle bağlıdır. Aslında bir kimsenin “hayattaki” mevkii büyük ölçüde şans ve doğumuna bağlıdır. Müreffeh ve imtiyazlı olan daha az talihli olanlara karşı belirli bir sorumluluk taşır.

f) Otorite
Otorite yukarıdan aşağıya uygulanır. Bilgiden, eğitimden, deneyimden yoksun olanlara kendi çıkarlarını doğru izleyebilmeleri için otorite  liderlik, rehberlik eder ve destek sağlar. Otoritenin erdemi, onun insanlara kim olduklarına ve onlardan beklendiğine ilişkin somut bir duygu veren bir sosyal uyum kaynağı olmasından gelir. Özgürlük sorumlulukla birlikte var olur. Genel olarak ödev ve yükümlülüklerin gönüllü kabulü özendirilir.

g) Mülkiyet
Mülk sahipliğine hayati bir önem verilir. Çünkü mülk sahipliği, insanlara güvenlik ve hükümetten bağımsız hareket etmesi, kanunlara ve başkalarının mülkiyetine saygı göstermesini özendirmesi bakımından önemlidir. Mülkiyet insanların kişiliklerinin dışa vurma halidir. Sahip olduklarında kendilerini görürler.Hakları vardır, sorumlulukları vardır. Bu yaklaşımla “bizler bir anlamda sadece geçmiş nesillerden devraldıklarımızı değil belkide gelecek nesillerin değerlerini de ifade eden mülkiyetin muhafızlarıyız” anlayışı esastır.

SOSYALİZM
Sosyalizm veya toplumculuk, iktidar ve üretim araçlarının halk tarafından kontrol edildiği bir toplum fikrine dayanan bir düşünce sistemidir.
Sosyalizm, uzun bir geçmişine rağmen 19.y.y. başlarına kadar siyasi bir inanç olarak şekillenmiş değildi. Sosyalizm, sanayi kapitalizmine karşı bir tepki olarak gelişti. Başlangıçta fabrika üretiminin yaygınlaşmasının tehdit ettiği esnaf ve sanatkârların çıkarlarını dile getirdi. Daha sonra büyüyen sanayinin işçi sınıfıyla bağlantılı hale geldi.

Emeğin hakkı’nı esas aldı.
Sosyalizmin ilk temel karakteri, kurulu düzeni adaletsiz, çağ dışı ilân etmesiyle ortaya çıkmaktadır. Buna göre Sosyalizm, liberal Kapitalist düzenin mülkiyet ve çalışma kurumlarını yetersiz ve adaletsiz bulduğu için, değiştirmek ve onun yerine geçmek isteyen bir rejimin adıdır.
Kapitalist sistemler, özel mülkiyet, piyasa ekonomisi ve kâr esasına dayanan bir sistem kurmuştur. Sosyalizmin ikinci esas dayanağı da, ekonomik faaliyetlerin özel sektörden kamuya, kişilerden topluma aktarılmasıdır. Aynı zamanda, bu mallar toplumun hizmetinde olmalıdır. Yani kârın hizmetinden çıkarılıp çalışanın (işçinin) hayat standardını artırıcı hale getirilmelidir.
Bu anlamda Sosyalizm, mevcut olan üretim araçlarının tümünü   yahut büyük bir kısmını toplumun şuurlu ve yönetici durumunda olan organlarına bağlamaktır. Burada üretim araçları toplumun mülkiyetine geçmekte, neticede özel mülkiyet yerine kollektif ve sosyal mülkiyet kurumu oluşturulmuş olmaktadır.

Sosyalist düzende şu üç unsur bulunur:
a) Üretim araçlarının toplumun malı olması;.
b) Üretimin insan ihtiyacına göre yapılması;
c) Bunların tamamının demokratik bir yol ile gerçekleştirilmesi.
Sosyalizmin tanımlarında bazı farklılıklar olsa da; hepsinde de ortak amaç, çalışan zümreyi (işçi sınıfını)  topluma hakim kılmak ve emek sahiplerinin hakkını vermektir. Toplumda sınıf farklarının ortadan kaldırılması ve toplu çalışma ile elde edilen kazancın emek sahibi olan topluluğa ait olması bütün sosyalistleri birleştiren ana fikirdir.

Sosyalistler bazı ana fikirlerde birleşseler de, uygulayacakları metotlar  hakkında ayrılığa düşmüşlerdir. Meselâ, üretim araçları topluma nasıl mal edilecek? Bunlar kimin ihtiyacına göre ve nasıl ayarlanacak? Diğer bir ifadeyle, kapitalist düzen hangi yoldan ve nasıl değiştirilecek?Hayalci (ütopyacı), ıslahçı (evrimci), ruhçu, maddeci ve ihtilalcı (devrimci) olmak üzere her biri kendine has özelliklere sahip birçok Sosyalizm çeşidi vardır. Başka bir açıdan, Ütopik Sosyalizm, Bilimsel Sosyalizm, Kürsü Sosyalizmi, Hıristiyan Sosyalizmi, Devrimci Sosyalizm, Reformcu Sosyalizm, Demokratik Sosyalizm gibi bir sınıflamaya da tabi tutulabilir.

İlk dönem Sosyalistleri daha ziyade toprağın fertler arasında eşit bir şekilde paylaşılmasını istiyorlardı. Esas anlamıyla Sosyalizm "İşçiler Birliği" anlamına  19.yy ilk yarısında kullanılmaya başlanmıştır. Çünkü Sosyalist akımın, işçi sınıfının meslekî teşkilatlanmaları ve siyasî partilerle şuurlu bir siyasî kuvvet olarak ortaya çıkışları 19.yy olmuştur. Sosyalizm 1848'e kadar sadece bir kavramdan ibaretken Marksizm’in ortaya çıkmasıyla "Bilimsel Sosyalizm"in kurulduğu kabul edilir. Bilimsel Sosyalizm, Devrimci Sosyalizm veya Marksizm: İhtilâlcı ve diyalektik materyalizmin temsil ettiği, Marks, Engels ve Lenin tarafından ileri sürülen sosyalizmdir. Bu sosyalizm ilk defa, liberal, burjuva ve kapitalist düzenin kendi çelişmelerine terk edilip yıkılmalarının beklenemeyeceğini ilkeleştirmiştir. İşçi sınıfının devreye girmesi ve şiddet yoluyla düzeni değiştirmesi metodunu ortaya atmışlardır. Daha sonra ise, Marks ve Engels demokratik ve ihtilâlsız yolu tercih etmişlerdir. Devam edecek.

 


 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 26.05.2024
Bugün
11 - 20
Pazartesi
12 - 19
Salı
15 - 20
Tekirdağ

Güncelleme: 26.05.2024
İmsak
18 Zilkade 1445
Sabah
03:44
Öğle
05:36
İkindi
13:12
Akşam
17:10
Yatsı
20:38
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
100
89
2
4
32
38
2
Fenerbahçe
99
94
1
6
31
38
3
Trabzonspor
65
65
13
5
20
38
4
Başakşehir
61
53
13
7
18
38
5
Kasımpasa
56
61
14
8
16
38
6
Beşiktaş
56
51
14
8
16
38
7
Sivasspor
54
47
12
12
14
38
8
Alanyaspor
52
53
10
16
12
38
9
Rizespor
50
48
16
8
14
38
10
Antalyaspor
49
44
13
13
12
38
11
A.Demirspor
44
52
14
14
10
38
12
Samsunspor
43
42
17
10
11
38
13
Gaziantep FK
42
49
18
9
11
38
14
Kayserispor
42
44
15
12
11
38
15
Konyaspor
42
39
14
15
9
38
16
Hatayspor
41
44
15
14
9
38
17
Ankaragücü
41
44
13
17
8
38
18
Karagümrük
40
49
18
10
10
38
19
Pendikspor
38
42
18
11
9
38
20
İstanbulspor
16
27
27
7
4
38
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı