Kemal Kılıçdaroğlu, önemli bir oy potansiyeline sahip olan emekli vatandaşlarımız için, ilginç bir vaatte bulundu. İktidar olmaları halinde, önümüzdeki bayram’dan başlamak üzere, her iki bayramda emeklilere birer ikramiye vereceklerini söyledi.

         Bu, çok önemli bir vaatti. Onunla da yetinmeyip, asgari ücreti net 1500 liraya çıkaracaklarını ve asgari ücretten vergi almayacaklarını da söyledi.

        Şa-şaa’lı Saraylar yaptıran, bu Saray’ın içine tanesi 1000 liradan su bardakları alan, klozetleri mahkemelik olan, bahçesi için yurt dışından Tırlarla çiçek ve ağaç getirten Cumhurbaşkanı ve AKP iktidarı ise, bu parayı ödemenin bütçe imkanları bakımından mümkün ve uygun olmayacağını söyledi.

      Söyledi, ama kulak asan olmadı. Çünkü, kendilerine gelince parayı bulan ve israfı dibine kadar yapan bu iktidar, bu tavrı ile tam bir emekli düşmanı olduğunu gösterdi.

     Ayrıca, işverenleri de tahrik edip, 1500 liralık asgari ücreti kabul etmemelerini önerdi.

      Oysa, yalnız emekliler değil, AKP’den kurtulmak isteyen bütün vatandaşlar CHP’nin bu vaadini uygun karşıladılar.

     Ne var ki, beklenen olmadı ve CHP tek başına iktidarı yakalayamadı. Bu durumsa, vatandaşlar için bir sürpriz olmadı. Çünkü kamuoyu yoklamaları, CHP’nin iktidar için gerekli oyu alamayacağını zaten gösteriyordu.

    İkramiye verilmesini ve asgari ücretin artırılmasını bekleyen vatandaşlar, buna karşın fazla üzgün değiller. Onlar şimdi; “Samanlık yandı, ama içindeki sıçanlar da yandı. Yani, 2 ikramiye verilmesiyle asgari ücretin artırılması mümkün olmasa da, AKP iktidarı popo’sunun üstüne oturdu.” diyorlar. Haklılar.

    Nasıl haklı olmasınlar? AKP iktidara geldiğinden beri, en çok emeklileri mağdur etti. Asgari ücreti de artırmamak için elinden geleni yaptı.

    Bugün Türkiye’de, asgari ücretle çalışan ve geçim savaşı veren milyonlarca insan var. Başkaca geliri olmayan emeklilerin çoğu, ilerlemiş yaşlarına rağmen yeni bir işte çalışmak zorundalar.

      Ancak, bu iktidar yeni bir iş’te çalışan emekliden de % 15 vergi alıyor. Her nasılsa ve sırf seçim sebebiyle bunu % 10’a düşürdüler. Sizin anlayacağınız, tam bir “Emekli Düşmanı” oldular.

      İktidar mensuplarıyla, yandaş ve yalakaları refah içinde yüzerken, gün boyu çalışan bir insana 949 lira asgari ücreti uygun görüyorlar. Hiç utanmadan da partilerinin adına “Adalet” sözcüğünü koymuşlar.

     Neyse ki, sonunda derslerini aldılar.

                                        UMUTLAR, HENÜZ TÜKENMEDİ

     Yeni hükümetin nasıl kurulacağı henüz belli değil. CHP bir koalisyona girerse, vaadini yerine getireceğini söylüyor.

      MHP’de, iktidar olmaları halinde emeklilere ikramiye vereceklerini ve asgari ücreti 1400 liraya çıkaracaklarını vaat etmişti.

      Bu durumda, her iki partinin katılacağı koalisyonlarda, bu vaatlerini yerine getirecekleri anlaşılıyor.

      Çalışan ve emekli vatandaşlar, “Tek arzumuz, AKP iktidarından kurtulmaktı. Artık, bu memleketin başından çekip gitmelerini istiyoruz. İkramiye olmasa da, asgari ücret artmasa da, yeter ki bunlar çekip  gitsinler. Gerisi kolay.” diyorlar.

                                                  ***

            Vatandaş; “Hesap Sorulsun!” diyor

    Dünkü yazımda, yeni kurulabilecek hükümet, daha doğrusu koalisyon ihtimalleri üzerinde durmuştum.

    Telefonla arayan ya da yüz yüze görüştüğüm birçok hemşerim, “Son önerimi çok uygun bulduklarını, sadece Muhalefet Partilerinin birleşip bir hükümet kurmalarını, bu iktidarın 13 yılda memleketi talan eden bütün yolsuzluklarını bir bir ele alıp yargıya taşımalarını, haksız ve yolsuz kazanımların geri alınmasını, hırsızlık ve yolsuzluk yapanların en ağır biçimde cezalandırılmasını, yaptıklarının yanlarına bırakılmamasını” istiyorlar. Çok haklılar.

    Muhalefete, buradan bir kere daha seslenelim. “Haydi Abbas, vakit tamam!”