Seçimin üstünden bir aydan fazla bir süre geçti. Kaybeden parti, hala iktidarda. % 60 oy alan partiler, didişmekten hükümet kuramıyor. Yarap! Kimlerdin eline kaldık?

    Parkta oturuyoruz. Hemen her yerde olduğu gibi, orada da kurulması beklenen hükümet konuşuluyor.

     Seçimin üstünden bir ay’dan fazla bir süre geçtiği halde, kaybeden partinin ülkeyi neden hala yönettiği soruluyor. “Bu iktidarın gitmesi için, sandığa boşuna mı gittik? “ deniyor.

    “Bunlar, nasıl muhalefet? % 60 oy’a rağmen bir hükümet kuramadıklarına göre, yeni bir seçim için halkın karşısına ne yüzle çıkacaklar?” deniyor.

    “Bunlar da iktidardan yana olup, numaradan mı muhalefet yapıyorlar?” diyenler var. “Milyonlarca yoksul aileler için servet sayılacak o maaşları, hiç utanmadan ve çalışmadan ceplerine nasıl atıyorlar?” diyenler var.

     Ve en çarpıcı sözü, bütün bu konuşmaları dinledikten sonra, “Bir de ben konuşayım.” deyip, “Bunların hepsini çuvallara doldurup, Marmara Denizi’nin ortasına atalım.” diyen, çok öfkeli bir vatandaşımız da var.

    Önce güldüler, ama sonra düşünüp hak verdiler. İşe yaramayan bu beceriksiz kişilerin, o mertebede işi ne?

                               EN BÜYÜK SUÇLU, DEVLET BAHÇELİ

    Milliyetçi Hareket Partisi’ne inanan ve güvenenler, bu defa hayal kırıklığına uğradılar. Partinin, % 12’lerde olan oyunu % 16’ lara çıkardılar. Demek ki, yanlış yaptılar.

     Oysa onlar, bu partinin artık muhalefette değil,  ülke yönetiminde söz sahibi olmasını istediler. Devlet Bahçeli’nin, seçim öncesinde iktidar için yaptığı sert eleştirileri ve hesap sorma kükremelerini takdirle karşıladılar.

     “İşte, AKP’ye geçmişin hesabını en iyi MHP soracaktır.” dediler. Oylarını, hiç tereddüt etmeden bu partiye verdiler.

     Devlet Bahçeli, daha seçim sonuçları belli olmadan, “Biz, iktidarda yokuz. Biz, yine muhalefetteyiz.” diyerek, seçmeni üzerinde büyük bir “şok” yarattı.

     Bahçeli, bu tavrını sürdürdü ve onu destekleyenlerle, tüm halkımıza bir “şok” daha yaşattı. Beklenmedik bir şekilde, Meclis Başkanlığını çok eleştirdiği AKP’ye takdim etti.

     Tutarsızlık, ancak bu kadar olabilirdi.

                                     TUTARSIZLIK, DEVAM EDİYOR

     Devlet Bahçeli, tutumundan bir adım dahi geri atmadı. Şayan-ı hayrettir ki, partisinin 79 Milletvekili de, ona kayıtsız şartsız biat etmekte ısrar etti ve hala ediyor.

     Seçimlerin üstünden bir aydan fazla bir süre geçtiği halde, salt Bahçeli’nin bu tutumundan, hükümet bir türlü kurulamıyor. Bir yardımcısı da, zırvanın zirvesine çıkıp CHP’ye “dinsiz, inançsız parti” dedi.

    Bütün bu  durumlar, AKP’nin umurunda bile değil. O iktidarına devam ediyor. Durduk yere ağlamakla ünlü Bülent Arınç bile, bu duruma şaştığını söylüyor. Milletle alay eder gibi; “Bu memlekette, seçim yapıldı mı Allah aşkına?” diyor ve devam ediyor. “Başbakan yerinde, Bakanlar yerinde, bürokrasi yerinde. Her şey yerli yerinde duruyor. İktidarımız devam ediyor.” diyor.

    Milletle alay eder gibi konuşuyor. Bence çok haklı. Böyle muhalefet partileri olursa, halkın % 60 oyuna karşılık Meclis Başkanlığı’nı AKP’ye teslim eder ve onu hala iktidarda tutarsa, Bülent Arınç işte böyle konuşur ve haklı olur.

    Yazıklar olsun böyle muhalefete! Kimlerin elinde kaldık? Yeni bir seçimde, bu milletin karşısına acaba nasıl çıkacaklar?