Moved Permanently

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2022 Yılı Bütçe Kanun Teklifi üzerindeki görüşmelerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda söz alan CHP PM Üyesi ve Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, “Bilimsellikten uzak alınan her kararın ve yapılan çuval dolusu yanlışların faturası maalesef halka, emekçiye çıkarıldı. İşsizlik de bunlardan birisi Sayın Bakan ve bence en önemlisi. Resmi rakamlar bile işsizliğin 4 milyona dayandığını söylüyor. Biliyoruz ki gerçeği bunun yaklaşık iki, iki buçuk katı. Özellikle genç işsizliği resmi rakamlarla şu an yüzde 22. Genç kadın işsizliği ise yüzde 30,8. Ne eğitimde ne üretimde olan genç oranımız yüzde 33’e ulaştı” dedi.

“6 MİLYON GENCİMİZ EV GENCİ OLDU”

Dr. Yüceer, sözlerini şöyle sürdürdü: “6 milyon gencimiz şu an ev genci olmuş durumda. Anasının babasının eline bakıyor maalesef. Türkiye, Kalkınma İçin Ekonomik İş Birliği Teşkilatı içinde ev genci oranı en yüksek ülke oldu. Bunun ne kadar büyük sosyal bir tehlike olduğunu bu kadar gencin eğitime ve üretime dahil edemememizin ne kadar büyük bir sorun olduğunu ne kadar büyük bir kayıp olduğunun farkında mısınız diye size sormak istiyorum sayın Bakan.

“BİR ÇÖZÜM ÇABANIZ VAR MI, MERAK EDİYORUM”

Hangi hatalar işsizliği bu kadar yükseltmiş de artık ekonomik olmanın ötesinde toplumsal bir sorun haline gelmiş sayın Bakan bu konuda bir fikriniz var mı gerçekten, bir çözüm çabanız var mı? Merak ediyorum çünkü bu gençlerin yoksunluktan ve yoksulluktan bir an önce acilen kurtarılması lazım.

“TÜRKİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ OLDU”

Pandemi döneminde de maalesef emekçilere sömürü ve yoksulluk düştü. Salgın, pandemi dinlenmeden hakları gasp edilmeye çalışıldı. Niye böyle diyorum, çünkü aşısız ve sağlıksız koşullarda çalışan emekçiler KOD-29 adı altında ahlaksızlık yalanıyla işten çıkarma yasağına rağmen işten atıldı. Binlerce çalışan işinden edildi, ücretsiz izne çıkarıldı, 39 TL sefalet ücretiyle yaşamaya mahkûm edildi. Küresel Sendikal Haklar raporunda Türkiye işçiler için en kötü 10 ülkeden biri oldu. Raporda diyorlar ki, işçi hakları güvende değil, Türkiye’de sendikacılara karşı baskı var.

“İNDOMİE ADKOTURK ÇALIŞANLARI İNSAN ONURUNA YARAŞIR ÇALIŞMA KOŞULLARI İÇİN GREVDE”

Bir sanayi ve emek kenti olan Tekirdağımızın Çerkezköy ilçesinde pandemi sürecinde de gerçekten aşısız, sağlıksız, tedbirsiz bir şekilde çalışmaya devam eden İndomie Adkoturk çalışanları anayasal hakları olan sendikaya üye olma, anayasal hakları olan örgütlenme özgürlükleri için, insan onuruna yaraşır çalışma koşulları için sosyal hakları için tam 128 gün direniş gerçekleştirdiler ve 74 gündür de grevdeler. Sendika yetki kararı almış. İşveren diyor ki; seni tanımıyorum. İşveren yargıya gidiyor itiraz ediyor, yargı karar veriyor işverenin itirazını kabul etmiyor. Şubat 2021’de toplu sözleşmeye gitmeleri lazım ama işveren ‘Ne yargı kararını tanırım ne de senin yetkini tanırım’ diyor. Bu da yetmiyor çalışanların e-Devlet şifresini istiyor ve sendikaya üye olanların tek tek iş akdini feshediyor. Bu ülkeyi sırtlayan emekçi kardeşlerimiz, bu koşullarda çalışmaya, üretmeye devam eden kardeşlerimize karşı bu işveren bu gücü nereden buluyor sayın Bakan?

İNDOMİE ADKOTURK İŞÇİLERİNİN BAKANA MESAJI

İndomie Adkoturk çalışanlarının size bir mesajı var diyorlar ki ‘Biz 19 kadın işçi yüz kızartıcı suç bahanesiyle tazminatsız olarak işten atıldık. O fabrika önünde biz namusumuz, onurumuz için direnmeye devam ediyoruz.’ İşçiler, Valiye gidiyorlar mağduriyetlerini anlatmak için ama polis barikatı ve şiddetiyle karşılaşıyorlar. Ve onlar sizden şunu istiyorlar sayın Bakan, ‘Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız sendikal haklarımızı tanısın Yüksek Hakem Kurulu kararıyla iş yerimizde toplu iş sözleşmesi sürecinin işletilerek sözleşmenin imzalanmasını ve işten atılan 100’e yakın işçi kardeşimizin tekrar işe iade edilmesini istiyoruz.’”