|
||
“Erdoğan’a ilham ve güç veren Millet İttifakı’dır” | ||
“Erdoğan’a ilham ve güç veren Millet İttifakı’dır” | ||
ULUSAL HABERLER Haberi | ||
Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan soL haber portalında bugün yayımlanan köşe yazısında Türkiye’deki siyasi ittifaklar ve bu ittifakların emekçi halk açısından ne anlama geldiğini yazdı. "Solcuyum diyenin “adalet olmazsa yabancı sermaye gelmez” diyebildiği saçma sapan hale getirilen bir siyaset ikliminde, iktidarla muhalefet büyük patronlardan onay almak için utanç verici bir rekabete girmiş durumdadır." diyen Kemal Okuyan’ın yazısının tamamı şöyle: Özeti, 20 yıllık AKP serüveninde hiç rastlanmayan siyasal tıkanmaya tanık oluyorduk. “Ekonomik kurtuluş savaşı” diyordu Erdoğan; lakin bu değişik bir kurtuluş savaşıydı, ekonominin daha fazla işgal edilmesi için savaşacaktık. Yabancı sermaye girişi hızlanacak, ülkenin göreli avantajlarını uluslararası tekellere sunarak ekonomide yapısal reformlar gerçekleşecekti. Zaten akbabalar Lira’nın değersizleşmesinden heyecanlanmış, mala çökmek, ucuza ortaklıklar kurmak için inisiyatif almaya başlamıştı. Bu hareketlilikte, düşük kredilerle ekonomi canlı tutulacak, yoksullukla boğuşan halk daha da borçlandırılacak, “ihracatımız artıyor” böbürlenmesi “Milli ve Yerliyiz, Kimseden Korkmayız Biz” şarkısının kulağa hoş gelen nakaratı olacaktı. Türkiye’nin göreli avantajı neydi? Örgütsüz, genç, eğitimli ve düşük maliyetli emek gücü, kuralsızlığa alışmış bir iktidar ve sermaye sınıfı. Planın ekonomik zorlukları ile siyasi açmazları iç içe. Her şeyden önce giderek artan toplumsal hoşnutsuzluğu bu öykü ile yönetmek mümkün mü bu çok tartışmalı. Herkes ücret artışlarını bekliyor ama zaten dayanılmaz hale gelen hayat pahalılığı da ücret artışlarını bekliyor. Bu ahmak soygun düzeninde reel ücretlerin sürekli gerilediği açık bir gerçek ve bu gerçeği değiştirmek bir yana bütün hesaplarını bu gerçeğe güvenerek yapan bir iktidar yönetiyor ülkeyi. Kaşıkla aldığını kepçeyle veren bir halk, iktidarın “kurtuluş savaşı”na kurban olmayı kabullenir mi, bu meçhul. Yine de Erdoğan’ın “Ekonomik Kurtuluş Savaşı”na bir siyasi sos katmasını beklemeliyiz. MGK’yı, dolayısıyla OHAL uygulamalarını ve TSK’yı devreye sokarak “savaşıyoruz, oturun oturduğunuz yerde” buyruğu siyasi bir çözüm olabilir ama sanıldığından çok daha zayıf ve risklidir. Döviz krizi ve genel olarak ekonomik sarsıntılar AKP’nin en “güvenilir” destekçilerinde ciddi bir daralma yaratmışken “sopa”dan ibaret bir siyaset olur olmasına ama o sopa fazla dayanmaz, kırılır. Hoşnutsuzluğu illa baskılamaya kalkacaklar, buna mecburlar ama sopaya güçlü bir demagoji de eşlik etmek durumunda. Burada nasıl bir oyun kurmaya kalkacaklarını göreceğiz. Yanlış anlaşılmasın, Millet İttifakı etkili muhalefet yapmıyor demeyeceğim; çünkü kendi kulvarında etkili, bayağı etkili bir muhalefet yapıyor. Sorun bu değil. Millet İttifakı kendisiyle birlikte Erdoğan’ı da emperyalizme doğru daha fazla ittiriyor ve Erdoğan’ın ömrünü uzatıyor. Muhalefet marketler zincirlerine zam yapmayın diyor, iktidar aynı şeyi büyük firmalara söylüyor. Ve Türkiye’de market zincirlerini, büyük firmaları sorgulayanlar susturulmaya çalışılıyor. Nasıl bir arsızlıktır bu. Türkiye’de ne Cumhur İttifakı ne Millet İttifakı halkı ikna etme derdinde. Şuna inanmışlar; yerli ve yabancı sermayenin ikna olduğu koşullarda kamuoyu da şekillenir. Toplumdaki laik, yurtsever, cumhuriyetçi ve devrimci hassasiyetleri, ki bunlar pozitif değerlerdir, bir kenara koyup, reaksiyoner, muahafazakar birikime yaslanmak da, işte bu inançla ilgilidir. Solcuyum diyenin “adalet olmazsa yabancı sermaye gelmez” diyebildiği saçma sapan hale getirilen bir siyaset ikliminde, iktidarla muhalefet büyük patronlardan onay almak için utanç verici bir rekabete girmiş durumdadır. AKP iktidarı, Millet İttifakı’nın dışarıda NATO’cu ve emperyalist merkezlere güven veren, içeride TÜSİAD’ı ülkenin siklet merkezi olarak ilan eden felsefesinin halkımız açısından ne denli yıkıcı olabileceğini görmekte ve yerli ve yabancı sermayeye bundan aşağı kalmayacağını, daha yıkıcı olabileceğini göstermeye cüret edebilmektedir. Hayat pahalılığının ezdiği halka “zorlukların nedeni tek adam rejimidir” masalını anlatıp sonra “iktidarımızda özel sektör motor güç olacak” diyebilen bir muhalefet şimdi ucuz işçi cehennemini piyasalara kurtuluş savaşı diye pazarlayan iktidar karşısında bakalım sermayeye ne armağan edecek?
|
||
|
||
Etiketler: “Erdoğan’a, ilham, ve, güç, veren, Millet, İttifakı’dır”, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.