The document has moved here.
|
||
İMAMOĞLU’NDAN ‘YARDIM KİOSKU’ YANITI: KENDİNE ÇARPIŞMA ALANI OLUŞTURMAYA ÇALIŞANLARA ALLAH AKIL VERSİN | ||
İMAMOĞLU’NDAN ‘YARDIM KİOSKU’ YANITI: KENDİNE ÇARPIŞMA ALANI OLUŞTURMAYA ÇALIŞANLARA ALLAH AKIL VERSİN | ||
ULUSAL HABERLER Haberi | ||
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ tarafından tepeden tırnağa restore edilen ve yeni çehresine kavuşan tarihi Üçüncü Ahmet Çeşmesi’nde incelemelerde bulundu. İmamoğlu, inceleme gezisi sırasında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. İmamoğlu, İstanbul Valiliği’nin, İstanbul Vakfı tarafından bir AVM’ye konumlandırılan yardım “kioskunu” (büfe) polis marifetiyle kaldırılmasıyla ilgili soruya, “Şeffafça paylaştığımız bir şeyle ilgili, bu şekilde müdahale etme densizliğini göstermek, sadece şov. Baskın yapıyorsunuz. Bu insanların, bu yaptıkları hataları görmelerini diliyorum. Ama göreceklerini de zannetmiyorum. Biz, bugün sadece ve sadece Cuma günü dua etmeye geldik. Niçin biliyor musunuz? Biz, sadece Allah'a kulluk ederiz; başka hiçbir mekanizmaya değil. Kendine çarpışma alanı oluşturmaya çalışanlara, Allah akıl versin” yanıtını verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) köklü kurumu İSKİ, Üsküdar Meydanı’nın sembol yapılarından tarihi Üçüncü Ahmet Çeşmesi’ni tepeden tırnağa restore etti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni çehresine kavuşan çeşmeyi ziyaretinden önce Cuma namazını, Mimar Sinan’ın eseri Mihrimah Sultan Camii’nde kıldı. İmamoğlu, namaz sonrasında, yanında bulunan İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu ve CHP İBB Meclis Grup Başkanvekili Doğan Subaşı ile birlikte tamamen yenilenen çeşmeyi ziyaret etti. Burada ilk olarak Mermutlu, yenilenen tarihi yapıyla ilgili, “Çeşmenin ilk devreye alınışı Üçüncü Ahmet tarafından, 1728. Annesi adına, Mihrimah Sultan adına yapıldı. Sonra çeşitli dönemlerde restore edilmiş. En son, İSKİ tarafından 2002 yılında bir restorasyonu yapıldı. Fakat detaylı bir restorasyon olmadığını, çatıyı açınca gördük. Şimdi hem çatı hem diğer kısımlar tümüyle elden geçirildi. Bu haliyle İstanbulların, Üsküdarlıların hizmetine sunmuş olduk” bilgilerini paylaştı. İSTANBULLULARIN KANDİLİNİ KUTLADI “PERSONEL MAAŞINI ÖDEYEMEYEN BİR VAKIF DEVRALDIK” İstanbul Valiliği sabah bir açıklama yaptı. İstanbul Vakfı'nın, İSBAK’la birlikte bir alışveriş merkezine kurduğu ve yardım topladığı kiosklarla (büfe) ilgili yasal işlem başlatılmış. Kiokslar kaldırıldı. Konuyla ilgili bir açıklamanız olacak mı? Daha önce İstanbul Vakfı’nın başka yardım kampanyası bu şekilde engellenmişti…. “Arkadaşlarım süreci takip ediyorlar. İstanbul Vakfı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaklaşık 30 yılı aşkın, her belediye başkanının da hayır işleri için kullandığı bir vakıf. Bu vakfımız, şu an çok önemli güzel işlere imza atıyor. Uzun süre atıldı. Ne yazık ki, böyle aylardır maaşı ödenmemiş personelinin olduğu bir şekilde devraldığımız bir vakıftı. Şimdi yüz binlerce insanımıza kurban eti dağıtabilen, binlerce insanımıza burs imkanı sağlayabilen, çok faydalı işlere, eğitimle ilgili işlere imza atabilen bir vakfa dönüştü. Vakfımızın, bu öğrenci burslarıyla ilgili çabasına, açıkçası aldığım hukuki detaylarda, eksikliği bulmak için nereden baktığınıza bağlı. İstanbul Vakfı, İBB’nin vakfı olduğu gibi, valilikten temsilcisi bile var. Arayıp sormama nezaketsizliğini gösteren hangi mülki idareci varsa, onları hukuka, adalete ve kamuya hizmet etme çabasında olan kurumlara olan nezakete davet ediyorum.” “SADECE ALLAH'A KULLUK EDERİZ” “Bu vakıf, İBB’nin de İstanbul halkının da vakfı. İnceleyeceğim, bakacağım. Gerekli kişileri de aramaktan imtina etmem, ararım. Valiliğe bu sorumu soracağım, aynen bu biçimde. Tabii birçok noktada, farklı usullerle yardım toplayan vakıfları, dernekleri görürsünüz. Bunu bazen bir bakkal dükkanının tezgahında görürsünüz. Bir marketin kasasının yanında görürsünüz. Ben, bunlara bir operasyon düzenlendiğini, polisin baskın yapar gibi gidip, bu kutuları topladığını hiç yaşamadım. İBB’ye ait bu burs desteği verme mekanizmasını da biz şeffafça paylaştık zaten. Şeffafça paylaştığımız bir şeyle ilgili, bu şekilde müdahale etme densizliğini göstermek, sadece şov. Aklı başında olan bir insan; memleketini, memleketinin kurumlarını seven bir insan, ‘Alo. Saygıdeğer Başkanım, şöyle bir eksiğiniz var. Şöyle bir hatanız var’ diye uyarıda bulunur. Biz de uyarıya göre hareket ederiz; öyle değil mi? Baskın yapıyorsunuz. Bu insanların, bu yaptıkları hataları görmelerini diliyorum, istiyorum tabii ki. Ama göreceklerini de zannetmiyorum. Biz, bugün sadece ve sadece Cuma günü dua etmeye geldik. Niçin biliyor musunuz? Biz, sadece Allah'a kulluk ederiz; başka hiçbir mekanizmaya değil. Kendine çarpışma alanı oluşturmaya çalışanlara, Allah akıl versin. Biz, o alanda olmayacağız. Biz böyle milletimizin arasında, kendi hak ve hukukumuzu koruyarak, ama önce milletimizin hak ve hukukunu koruyarak hizmetlerimize devam edeceğiz. Bunun dışında hareket edenlere Allah akıl versin.” SÜLEYMANİYE CAMİİ YANITI “MOBESE İŞİ, CİDDİ BİR İŞTİR” “Hangi liyakatsız söylüyor bunu. Adını da söylerseniz.” “İşte bu tür liyakatsizlere, ben diyorum ki; ‘Bakın ben burada dua ettim, Allah'a kulluk etmek için.’ O liyakatsiz şahsiyet, bakan yardımcılığını yapsın. Ahlaksızlığa doğru adımlar atmasın. Bakan yardımcısı. Bu da bize hakaret ediyor. Bakan yardımcılığını yaparsa, liyakatli olduğunu ispat eder. Ama burada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne hem laf yetiştiriyor hem de hadsiz bir biçimde askerimize, polisimize laf etmekten bahsediyor. Kim askere, polise laf etmiş? Hangimiz ‘cambaza bak’ diyormuş? Kendi sözlerine dikkat etsin. Muhatabım değil. Onun bakanı da muhatabım değil. Ben, gerekli muhatap olunan bütün yargı mensuplarına çağrımı yaptım. Anlaşılıyor ki, bakanlık bu işin sorumlusu. Ben, valimize buradan çağrı yapmıştım, emniyet müdürüne, o masanın başında bulunan memura; 3-4 kişiye buradan çağrı yapmıştım. Bakan yardımcısı muhatap olduğuna göre, demek ki bu işin sorumlusu, bakanlık. Sayın Bakan, derhal bu densizle ilgili işleme başlasın. Bu hadsiz ve liyakatsiz bakan yardımcısıyla ilgili işleme başlasın. Ve bizim sorularımıza cevap versin. MOBESE işi, basit bir iş değildir.” Bir cevap geldi mi? BURS YANITI: “53 BİN İNSAN BAŞVURU YAPTI; HAK ETTİLER VE ALDILAR” “Şimdi bakınız; biz, soruşturmamızı yaparız. Yeni bir mesele değil, biliyorsunuz. Daha önce de gündeme getirildi bununla ilgili başlattığımız soruşturma gereği. Şimdi de bunun geri tahsilatıyla ilgili işlem başlattı arkadaşlarımız. Biz, burs vermeyi şöyle anlarız: Burs, ilana çıkar. Bunu hak ettiğini düşünen insanlar, buna başvurur. Ve o başvurudan da insanlar seçilir. O insanlar da bu burstan faydalanır. Örnek mi? 53 bin insan, burs aldı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden. Bir kişi bile, tek bir insan bile, insanların önünde diyebilse ki, ‘Benim ismimi Ekrem İmamoğlu verdi veya benim ismimi işte Doğan Subaşı verdi veya bir başkası’ o zaman biz de aynı haksızlığı yapmış oluruz. 53 bin insan, başvuru yaptılar. Hak ettiler ve aldılar. Geçmişe dair ben şuna bakarım: O gün de söyledim. O burs alan vatandaşlarımız ya da hangi görevdeyseler bakan, milletvekili; o dönemde o burs ilanı verilmiş midir? Burs ilanı verildiğinde, belki sizlerin yaşıtları da olabilir hanımefendiler ya da beyefendiler, siz bundan haberdar oldunuz mu? Böyle bir bursa başvurdunuz mu? O kişiler nasıl tercih edildi? Bu kadar yüklü miktarda burs verilmesinin altlığı nedir? Bunu yargı, hukuk sorgulayacaktır. Kamu vicdanı sorgulayacaktır.” “AZ PARALAR DEĞİL” “Ben, kamuoyu ne kadar yakından, ne kadar uzaktan tanır; onu bilemem. Amacımız; birilerinin deşifre olması da değil. Hangi husus var ise, biz zaten bunu açıklıyoruz. Diğerinin takdiri, kamuoyuna kalmış.” |
||
|
||
Etiketler: İMAMOĞLU’NDAN, ‘YARDIM, KİOSKU’, YANITI:, KENDİNE, ÇARPIŞMA, ALANI, OLUŞTURMAYA, ÇALIŞANLARA, ALLAH, AKIL, VERSİN, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.