Moved Permanently

Kırklareli'nde 640 yıl önce inşa edilen Hızırbey Camisi, "Selimiye Camisi'nin minyatürü" olarak nitelenen Cedid Ali Paşa Camisi ile 1569-1570 yıllarında ibadete açılan Sokullu Mehmet Paşa Camisi'nde ramazan hazırlıkları tamamlandı.

İslam alemi için özel bir öneme sahip olan Osmanlı döneminden kalma camiler, Kırklareli Müftülüğünce ramazan ayına özenle hazırlandı.

Tarihi, mimari özellikleri ve hat yazılarıyla dikkati çeken camilerde, her yıl olduğu gibi bu ramazanda da mukabele okunacak, teravih namazları kılınacak.

Kırklareli Müftü Vekili Ramazan Özdemir, AA muhabirine, ramazan ayının Müslümanlar için özel bir öneme sahip olduğunu anımsattı.

Ramazan ayının başının rahmet, ortasının mağfiret, sonunun günahlardan kurtuluşa vesile olduğunu ifade eden Özdemir, ramazan ayında tarihi camilerde ibadetlerin daha yoğun yaşandığını belirtti.

Trakya'daki Osmanlı döneminden kalma camilere ramazan ayında ziyaretlerin de arttığını anlatan Özdemir, "Ramazan ayında Müslümanlar ibadete daha çok sarılmakta, sosyal hayat daha canlı cereyan etmektedir. Özellikle bütün camilerimiz ramazana hazırlanmakla birlikte tarihi camilerin hazırlanması bir başkadır. Çünkü tarihten gelen bir canlılığı, tarihten gelen bir kültürü vardır." diye konuştu.

Bayram gününe hazırlanan evler gibi tarihi camilerin de Ramazan-ı Şerif'e hazırlandığını vurgulayan Özdemir, temizliğinden, içinde yapılacak ibadetlere, özel vaaz irşat programlarına, okunacak mukabele programlarına kadar planlanıp icra aşamasına geçildiğini kaydetti.

Tarihi camilerde ramazan ayının ayrı bir manevi havası ve atmosferi olduğunu dile getiren Özdemir, şöyle devam etti:

"Balkanların ilk camisi Hızırbey gibi tarihe şahitlik etmiş, yıllardır ayakta durmuş, yüzlerce Ramazan-ı Şerif'e şahitlik etmiş, iki camimiz daha bulunmaktadır. Birisi Babaeski'de bulunan Cedid Ali Paşa Camimiz ki yakın zamanda restorasyondan sonra açıldı ve ramazanlarda vatandaşları ağırlamakta. Diğeri de yıllardır yine tarihe şahitlik eden Sokullu Mehmet Paşa Cami, Lüleburgaz ilçemizde bulunmaktadır. Bu camilerde ibadet etmek Müslümanlar için ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü buralar şehrin kalbi olan yerlerde, şehirlerin tam ortasında kurulurlar, içinde manevi atmosferi sunduğu gibi çevresinde de sosyal hayatın canlılığını taşırlar. İmsakla başlayan bir hayat vardır bu camilerimizde. Öğleye kadar olan vakitte de mukabele programları icra edilir, öğleden önce bir vaaz programı ve ikindiden önce yine bir mukabele programı icra edilir."

Bu camilerde yatsı namazından, teravihten önce yine merkezi sistemle bir vaaz programının icra edildiğini anlatan Özdemir, "Ve zaten sahura olan süre de artık çok kısa bir süredir. Ancak o sürede bu camilerimiz vatandaşları evine az bir uğurlar, sonra sabah namazıyla birlikte yeniden karşılarlar. Halkımız şehrimizin her tarafından bu manevi atmosferi soluyabilmek için bu tarihi camilerimize akın ederler. İşte binaları ayakta tutan iki şey vardır birisi tamir tadilatıdır, ikincisi de manevi tadilatıdır." dedi.