Moved Permanently

Saray Belediye Başkanı Özgen Erkiş, Muhtarlar Derneği’nin yaptığı basın açıklaması nedeniyle basın mensupları ile bir araya geldiği toplantıda yine dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Erkiş, Saray Restoran’da masa altından muhtarların toplandığı günleri gördüğünü belirtirken, önceki dönem belediye başkanı Nazmi Çoban döneminin muhtar ağırlama bedelinin 14 bin lira olduğunu ve piyasanın bu meblağ olduğunu söyledi. Başkan Erkiş, Nazmi Çoban döneminde kesilen faturaları gösterirken, kendi yönetiminde hazırlanan kahvaltının için ise 650 lira harcandığını ve içkinin olmadığını belirtti. Başkan Erkiş, yaptığının yanlış olmadığını da savunurken, “Muhtarlar buna ikna oldularsa adam durdu lokmasını yuttu yemeğinin sonunda size köpek dedi gitti bu anlaşılıyorsa toplum olarak vay halimize. Yoksa Özgen Erkiş’in tecziyesi yeri geldiğinde genel merkez tarafından cezalandırılma ihtimali ile karşı karşıya olması yahut bir cumhurbaşkanımızın bundan bir kuple de olsa bahsetmeye değer bulması ileriye doğru bunlar benim umurumda bile değil. Çünkü neyi niçin yaptığımı bilen birisiyim.” Şeklinde konuşarak özür dilemeyeceğini vurguladı.

Erkiş’in basın mensuplarının sorularını cevapladığı bölümde şu ifadeleri kullandı; Korku İmparatorluğunun sizden beklentisi, onların hangi yolunu kestiniz?

“ Korkunun egemen olduğu yerde belediye gibi kurumların üzerinde tahakküm kurmak isteyenlerin önü açılacaktır. Sonuçta iktidar içinde iktidar olmak isteyenler bunu ister. Bazı yolları mı kesildi sizce, sorunun içinde cevabı var.

Muhtarların size ulaşamamak ve mahallelerine yatırım alamama konusunda sıkıntıları var yaşanan süreç bu notaya mı getirdi?

“ÖNEMSEMENİN NİCELİĞİ PARAYLA ÖLÇÜLMEZ”

Sürecin geldiği bir nokta yok uzar gider. Seyir önemlidir seyirde muhtarlarımızla gayet iyi bir ilişki içerisindeyiz. Buradan bir gerginlik havası herhalde bir sivil toplum kuruluşunun dernekler üzerinden ilerliyor muhtarlar derneği başkanı olmasından olsa gerek. O da kurumun hükmü şahsiyetine uygun davranmıyor. Mesela kurum demek ciddiyet demektir yazışma kültürü demektir. Vazgeçmişler gelmekten bunu bildirmiyorlar bizde hazırlıklarımızı yapıyoruz bu işler biraz ciddiyet gerektirir. Orada bizim onlarca insanımız Kültür Hizmetleri Müdürlüğümüz Muhtarlıklar Müdürlüğümüz üç günde kendini seferber etti. Biz kendilerini ciddiye alıyoruz ama dernek başkanı sayın Mehmet Özmen, muhtarları ne kadar ciddiye aldığımızı göstermeyi engelleyen bir perde gibi davranıyor. Bu önemsemektir ama önemsemenin niceliği parayla ölçülmez.

Telefonlara çıkamayaşım belki çıkmam beklenir. Şimdi biraz daha yol aldık birileri bakıyor hiç değilse telefona ama benim biyolojik sınırlarım günde 16 saat çalışmaya yetiyordu ama artık yetmiyor bir tükeniş içinde oluyoruz doğal olarak. Günde 12-13 saat çalışıyorum bütün telefonlara cevap vermeye yetmiyor çünkü her telefon bir taleple geliyor ve arkasından iki üç yeri aramam gerekiyor onu çözmem için. Bu başka türlü interaktif, katılımcı yönetişim dediğimiz anlayışla ortaya koyduğumuz belediye başkanlığındandır geçiş sürecidir. Her an telefonun ucunda asker olsam bu sefer belediye başkanlığının kıymeti yok.

“O KADAR NET Kİ ARAMANIN DA YALAN OLDUĞU”

Muhtarın işinin sorunu iletmekle bittiğini söyleyen Erkiş, “Benim orada işim bitmiyor keşke bitse, imar müdürünü aramak zorundasın yapılabilecek bir şey var mı? Kanuni mevzuat neye elveriyor? Bu anlamda da bir insan aynı anda çok çok olağanüstü güçleri yoksa bunlar söyleniyor aynı anda iki yerde Cuma namazı kılan zatlardan bahsediliyor bende öyle bir hünerde yok aynı anda bir yerde bulunabiliyorum.  Bir telefonla görüşüyorsam diğer telefon aksıyor. Onun ekmeğini çok yediler. Bugün basın açıklamasında da benim tatilde olduğumu bilerek 6-7 kere kendisini aradım 6-7 kere Fuat Başkanı aradım o kadar net ki altı yedinin de yalan olduğu o kadar aramanın da yalan olduğu. Ulaşamayabilirsin sen bir kurumu temsil ediyorsun Sayın Mehmet Özmen, dernekler mevzuatına göre hükmü şahsiyetine uygun davranman beklenir senden. Ulaşamazsan yazı yazarsın.

Ben bu boykota o kadar saygılıyım ki bende eski bir aktivistim. Hukuki süreç başlatacaklarmış önce Hz. Mevlana’dan başlatsınlar bu hukuki süreci. Bu işler ciddiyet gerektirir üstümüzdeki sorumluluk çok başkadır. Telefonlarıma çıkmıyorsa artık benim için yoktur havasında olmaz. Ben bugün sayın Mehmet Özmen’e hiçbir kişisel kin muhafaza etmiyorum. Çünkü ben kinle ilerleyemem bu iş sevgiyle ilerler kin bizi kilitler. Bütün yapıp etmelerine rağmen benim bulunduğum makam kişisel husumet gözetme makamı değildir. Kendisi de işgal ettiği makamın kıymetini bilecek. Çok kıymetli göreve getirilmiş diğer muhtarlarımız tarafından. Onun hakkını vermelidir vereceğini de umut ediyorum.

“KONU GENEL BAŞKANIMIZA CUMHURBAŞKANIMIZA GİDECEKMİŞ İLGİNÇ”

Bizi parlamenterlerimiz aradı bizi Büyükşehir Belediye Başkanımız aradı konu genel başkanımıza gidecekmiş konu cumhurbaşkanımıza gidecekmiş ilginç neyle meşgul ediyorlar yasamanın çok değerli üyelerini. Milletvekiline ulaşan birisi belediye başkanına ulaşır, belediye başkanına ulaşamazsa burada kurumsal düzeyde kendilerinin muhatabı her zaman buradadır. Ama insan halidir hayatlarımız muhtarların telefonu uzundaki diğer insan olarak uyumlandırmayız. O olmazsa 15 dakika sonra ulaşırsın.

“PERFORMANSIMIN EKONOMİK OLARAK YÜZ KATINI İSTİYORLAR”

Ama hiçbir durumda sayın Nazmi Çoban’ı eleştirmeyen muhtarlar bugün beni eleştiriyorlarsa ben size mesafeyi söyledim benden şuan ki performansımın yüz katını istiyorlar ekonomik olarak. Buna belediyemizin gücü yok benim belediye anlayışımda da yeri yok. Masa altından muhtar toplandığını biliyoruz biz Saray Restoran’da. Saray Restoranda muhtar ağırlama bedeli muhtar sayısı dört eksik 14 bin. Muhtar ağırlaması 14 bin olmuş bu işin piyasası olmuş. Bizde 600 liraya aynı muhtarları çok daha nitelikli bir şekilde ağırlayabiliyoruz sadece içki yok.

Hiçbir belediye başkanı da muhtarların meselelerine benim kadar eğilmemiştir. Her meselelerine eğiliyoruz burada kurumsal yapıyı harekete geçirdik. Küçükyoncalı’da keşkek şenliği ilk kez böylesine anlamlı geniş kesimlere ulaşır şekilde ve böylesine küçük maliyetlerle ele alındı. Safaalanda ha keza Kiraz Festivalini gittik elimizden gelen katılımı gösterdik.

“BEN BÖYLE BİR ŞEY DER MİYİM RASYONEL Mİ?”

Başka bize köpek dedi bu cümleyi mi anlıyorlar ben böyle bir şey der miyim bu rasyonel mi? Beni gibi zekasıyla meşhur olmuş piyasalarla da hangi kurnazlığın nereden gelip nerede düğümleneceğini nerede zirve yapacağını defalarca gözlemlemiş, yol yordam görmüş birisi böyle bir hata yapar mı?  Muhtarlar buna ikna oldularsa adam durdu lokmasını yuttu yemeğinin sonunda size köpek dedi gitti bu anlaşılıyorsa toplum olarak vay halimize. Yoksa Özgen Erkiş’in tecziyesi yeri geldiğinde genel merkez tarafından cezalandırılma ihtimali ile karşı karşıya olması yahut bir cumhurbaşkanımızın bundan bir küple de olsa bahsetmeye değer bulması ileriye doğru bunlar benim umurumda bile değil. çünkü neyi niçin yaptığımı bilen birisiyim. Bunu sayın cumhurbaşkanımızın karşısında da genel başkanımızın karşısında da söylerim. İçimdeki bilinç neyi niçin yaptığımı ortaya koyuyor. Ama muhtarlarımız sadece bunu anladıysa her gün yüz yüze baktığımız ve ömrümüz varsa 4 buçuk yıl beraber çalışacağımız insanlar olarak bundan üzüntü duyarım. Yani kendilerini üzdükleri için üzüntü duyarım özür dilemem özür dileyecek bir şey yapmadım.”