|
|||
ANITKABİR | |||
-"Anıtkabir: Yasayla değil barışın ruhuyla korunan bir ortak değer" dir.
Anıtkabir ,Türk Kurtuluş savaşının önderi ve Türkiye Cumhuriyetinin ilk
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara Anıt tepede bulunan
anıt mezarıdır. 1973'den beri Atatürk'ün en yakın silah arkadaşı ve ikinci
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün kabri de Anıtkabir dedir. Şimdi Anıt tepe
olarak bildiğimiz semtin adı Anıtkabir yapılmadan önce rasat (gözlem)
istasyonu bulunması dolayısıyla Rasat tepe idi. [906] rakımlı bu tepede
M.Ö: 12 yüzyılda Anadolu da devlet kuran Frig uygarlığına ait tümülüsler
[mezar yapıları] bulunmaktaydı. Anıtkabir'in Rasat tepede yapılmasına
karar ver,ld,kten sonra bu tümülüslerin kaldırılması için arkeolojik kazılar
yapılmıştır. Bu tümülüslerden çıkarılan eserler Anadolu medeniyetleri
müzesinde sergilenmektedir. 09 Ekim 1944 tarihinde yapımına başlanan
Anıtkabir, 4 aşamalı olarak 1953 yılında tamamlanmıştır." Alıntı: [Gazete
Çankaya yıl:6 sayı:88]
-Anıtkabir; Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'e
yakışır bir şekilde yapılmış. Bence Anıtkabir'i her kesin en azından bir kere gidip
görmesi gerekir. Dünyanın dört bir tarafından gelen vatandaşların ve devlet
adamlarının bile sıklıkla Anıtkabir'i ziyaret etmeleri bizim için sevindiricidir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün hem ülkemizde, hemde dış ülkelerde saygın
olması Türkiye Cumhuriyeti ve biz vatandaşlar için gurur vericidir.
-"Anıtkabir nasıl projelendirildi? Anıtkabir projesi için yer tespiti yapıldıktan
sonra uluslararası bir proje yarışması aşılmasına karar verilmiştir. Yarışmaya
27 yabancı ve 20 Türk mimar katıldı ve sonuçta 3 eser ödül verilmeye değer
bulundu. Bunlardan biri [Tannenberg Anıtını yapan Prof. Johannes Kruger'in,
biri Prof. Arnoldo Foschini'nin, biride İTÜ Mimarlık Fakültesi hocalarından
Prof. Dr. Emin Halid Onat ile Doç Dr. Ahmet Orhan Arda'nın eserleriydi.
Hükumet, bu ulusal konuyu daha başarılı olarak ifade edeceği düşüncesiyle
Türk sanatçılarının eserlerinin uygulanmasına karar verdi. Anıtkabir'in genel
mimarisi Türk mimarlığında 1940-1950 yılları arasındaki "II. Ulusal Mimarlık
Dönemi " olarak adlandırılan dönemin özelliklerini yansıtır. Bu dönemde
daha çok anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren, kesme taş malzemenin
kullanıldığı binalar yapılmıştır, Anıtkabir de bu özelliklere uymaktadır. İlk
projede Mozele iki katlı olarak tasarlanmış, ancak ekonomik nedenlerle
ikinci katın yapımından vazgeçilmiştir."
-"Her anlamda ruhunu yansıtan bir kent ormanı. Barış Parkı, bu dönem
özellikleri ile birlikte Anıtkabir'de Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliklerine
ve süsleme ögelerine sıkça rastlanır. Örneğin dış cephelerde, duvarların çatı
ile birleştiği yerde kuleleri dört yandan saran Selçuklu taş işçiliğinde testere
dişi olarak adlandırılan bordür bulunmaktadır. Ayrıca Anıtkabir'in Mehmetçik
Kulesi, Müze Müdürlüğü gibi bölümlerinde kullanılan çarkıfelek ve rozet
denilen süslemeler Selçuklu ve Osmanlı sanatında da göze çarpmaktadır.
Bütün bu özellikleriyle yapıldığı dönemin en iyi mimari örneklerinden biri
olan Anıtkabir yaklaşık 750 bin metrekarelik bir alanı kaplamakta olup, Barış
Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısma ayrılmaktadır. Toplam 750 bin metrekare
alan üzerine inşa edilen Anıtkabir'in 120 bin bin metrekarelik bölümü anıt
bloğudur. 630 bin metrekarelik bölümü ise Barış Parkıdır. Anıtkabir on binlerce
ağacın yani devasa bir ormanın ortasındadır. Anıt bloğunun oturduğu tepe,
Anıtkabir mimarisinin ağırlık merkezidir. En dış çevreye en yüksek boylu
ağaçlar dikilmiş olup Anıta yaklaştıkça ağaç boyları da peyderpey kısalmaktadır.
Anıta yaklaştıkça Orman Anıtın heybetini artıran bir biçimde sönümlenmektedir."
-"24 ülkeden 2 bin 645 fidan, Anıtkabir'i çepeçevre saran Barış Parkı Ormanının
oluşumu için Ankara, İstanbul, Eskişehir ve Samsun dan getirilen on binlerce
fidanın yanı sıra yapılan davet üzerine pek çok dünya devleti ormanın
oluşumuna gönderdikleri ağaçlarla katkıda bulunmuştur. Bu davet üzerine
Amerika Birleşik Devletlerinden, Afganistan'a , Danimarka'dan, İsveç'e,
Çin'den, Finlandiya'ya, Fransa'dan, Kanada'ya, Yugoslavya'dan, Portekiz'e
ve Mısır'a dek dünyanın dört yanından 24 ülke toplam 2 bin 645 ağaç
fidanını Barış Orman Parkına dikilmek üzere göndermiştir. Yani orman
ve park, bu anlamda uluslararası bir niteliğe de sahiptir ve hem Ulu Önder'in
"Yurtta barış, dünyada barış" sözüyle hemde ismi ile uyumlu bir biçimde
oluşturulmuştur. İşte bu nedenle Anıtkabir'i koruyan sadece yasalar değil,
barışın ruhudur." Alıntı: [gazete Çankaya yıl:6 sayı:88]
-Geçtiğimiz günlerde HaberTürk kanalında; Hülya Kökenek'in sunup yönettiği
"Enine Boyuna" programına konuk olan Nagehan Alçı bir skandala imza attı.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk'ün katliam yaptığını
ileri sürdü. "HaberTürk canlı yayında Atatürk'ün katliam yaptığını öne süren
Nagehan Alçı, Türkiye'nin o dönemde Nazi Almanya'sından gaz alarak Tunceli'de
isyancıları mağaralarda zehirlediğini savundu. "O belgede 1937 yılında Atatürk'ün
imzası ile Meclis Hitler yönetiminden 20 ton gaz alındığı yönünde bir belge.
Bu belge daha önce Dersim Gazetesinde yer almış. 37-38 Dersim olayları çok
acı olaylardır. Atatürk ,çok önemli bir lider ama 37-38 yıllarında Dersimde
katliam yapılmıştır" demiştir. Alıntı: [www.yenicaggazetesi.com.tr]
-Birilerini sevmeye bilirsiniz, birileride sizi sevmeye bilir, fakat durduk yerde
nifak yaratmanın hiç bir anlamı yoktur. 82 yıl önce yapıldığını iddia ettiği bir
hadisenin tekrar gündeme getirilmesinin kime ne faydası olabilir. Amaç
eskiyi kaşıyarak gündem yaratmaksa o ayrı bir şeydir. Atatürk'ün üzerinden
Atatürk'ü karalayarak gazetecilik yapılmaz. Gazetecilik dürüstlük ilkeleri
doğrultusunda yapılan bir meslektir, gazetecilik halkın doğru haber almasını
sağlamaktır. Türkiye'nin bir çok anlamda sorunları varken gündem Atatürk
değilken Atatürk hakkında söylemlerde bulunmak bence etik değildir.
|
|||
Etiketler: ANITKABİR, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.