Moved Permanently

Konuya önce Saray Kent Konseyi ve Saray Belediyesi'nin gerçekleştirdiği toplantıdan başlamak gerekiyor. Şunu belirtmek şart ki her ne olursa olsun Nazmi Çoban'ı böyle bir uygulamayı gerçekleştirdiği için tebrik etmek gerekir. Üstelik bunu gizli saklı değil sürekli anons yaptırarak herkese açık hale getirdi. Yani Nazmi Çoban ve Kent Konseyi üzerine düşeni yaptı. Bu yüzden tebrik etmek gerekir.

 Toplantıya gelecek olursak, muhalif kesimlerin katılımı yeterli olmadı. Aksine Belediye yani Nazmi Çoban destekçisi isimlerin çoğunluğu sağladığı bir kitle ile soru-cevap gerçekleştirildi. AK Parti Teşkilatı katılım sağlayıp sorular yöneltse de tam anlamıyla soru-cevap bakımından doyurucu bir toplantı olmadı. Saray Belediyesi Ek Hizmet Binasın Konferans Salonu'nun tercih edilmesi ve salonun yeterince büyük olmaması belik diğer kesimlerin katılımını düşürdü.

Peki Nazmi Çoban'ın konuşmasını neye temellendirmişti? Belediye Başkanı Nazmi Çoban makamında ikinci dönemini geçirirken, hizmet başlıklarını oldukça kısa tuttu. Bunlar; TESKİ'nin gerçekleştirdiği içme suyu ve kanalizasyon hattı, GAZDAŞ'ın gerçekleştirdiği doğalgaz çalışması, Ayvacık Barajı'ndan su kullanımına Saray'ndadahil olması ve en nihayetinde jeotermalsu.

Termal sudan konuya girelim. Başkan tekrar tekrar yatırımın nereye yapılacağının henüz belli olmadığını vurguladı. Doğan Jeotermal firması yetkililerini bölgede gezdirdiklerini belirtti ama görüntü olmasına rağmen Safaalan Mahallesi'ne götürdük diyemedi. Ve hatta Doğan Jeotermal Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Doğan'ın katıldığı bilgilendirme toplantısında ise Mehmet Ali Doğan, "Biz daha hiç Saray'da yer bakmadık" demişti. Şimdi sorarlar bu ne yaman çelişki?

TAKTİK DEĞİŞTİ

Nazmi Çoban soru cevap toplantısında çok açık ve net bir şey söyledi. Daha önceki yazımı da böylelikle onaylamış oldu. 14 Şubat tarihli yazımda "Mehmet Ali Doğan konuşmasının bir noktasında Belediye Başkanına ve meclis üyelerine deyim yerindeyse aba altından sopa gösterdi. Doğan, beğendiği yere yatırım yapacağını söyleyerek aslında Safaalan dışında başka bir yere yatırım yapmak istemediği mesajını vermiş oldu. Ayrıca buraya yatırım yapmasının şart olmadığını da belirtti. Kendisinin buraya yatırım yapmasa da, yine de yetkililere yardımcı olacağını söyledi. Yani diyor ki "Ya istediğim yeri verirsiniz ya da bu iş olmaz" ifadelerini kullanmıştım. Nazmi Çoban'da dedi ki; "Siz 150 milyon dolarlık yatırmın Saray'a gelmesini istiyor musunuz?" Doğan Jeotermal firmasının Büyükçekmece'de jeotermal arama sahası bulunuyor. Nazmi Çoban bunu işaret ederek bir anlamda Safaalan'a yapılmazsa bu yatırım Büyükçekmece'ye gidecek diyor. Bu argümanla kamuoyu oluşturma çabası içinde. Başarılı olabilir mi? İstediği desteği bulabilir mi? Pek mümkün gözükmüyor. Saray halkının tek derdi böyle bir yatırımın 20 km uzağa değil daha yakın noktalara yapılması. Safaalan Mahallesi ile kimsenin bir derdi yok, olmazda. Hedefe Safaalan'ın konulduğu düşüncesi tamamen yanıltıcıdır. Böyle düşünmek kırgınlıkları getirir.

Gelelim Nazmi Çoban'ın yapması gerekenlere. Korkmadan söyleyecek, diyecek ki;

Evet ben bu yatırımın kaçmasını istemiyorum. Firma Safaalan'ın konumundan dolayı yatırımını başka yere yapmak istemiyor. Bende meclis üyelerimin bana verdiği yetki ile bu projeyi onaylıyorum

Diyecek ki; İki dönemdir belediyeyi ben yönetiyorum. Öyle berbat yönettim ki artık işin içinden çıkamıyorum. Borç dayandı gırtlağa proje üretmediğim için gelir de üretemiyorum. 2009 yılında 3 milyon borç ile belediyeyi devralmıştım. Şuan borcumuz şu kadar. Safaalan'da Belediyeye ait 82 dönüm arazi var, burayı yatırımcıya satarsam, belediye bütçesi rahatlayacak, borçlardan bir nebzede olsa kurtulacağım. Taşerona karşıyım ama benimde taşeron işçim var üstelik maaşlarını tam olarak ödeyemiyorum. Araziyi satayım da onlarında maaşları ödensin.

Diyecek ki: Ya ben Saray'ı öyle bir yönettim ki biliyorum. Tekrar aday olursam seçilemeyeceğim, gider ufak bir sahil kasabasında yaşarım. Saray'da ne olduğu benim için pek önemli değil. Ama en azından seçim zamanına kadar tarlaları satayım da borçlardan biraz kurtulayım. İller Bankası ve Büyükşehir kilit taş verirse onlarla yolları yaparım yine de belki seçilirim.

Velhasıl Nazmi Çoban'ın bu argümanları kullanarak destek görmesi daha muhtemel en azından net olur.

Yine de ondan kişisel bir isteğim var. Röportaj veya basın toplantısı yapar ise vatandaşın akılında kalan sorular netliğe kavuşur. Nitekim şeffaf belediyecilik anlayışı biraz da bunu gerektirir.