Moved Permanently

Bu yazım da Saray’da kendini muhalif olarak konumlandıran kesimi yorumlamak son günlerdeki gelişmeler neticesinde zaruri oldu. Zira hem siyasi olarak hem STK düzeyinde hem de bağımsız olarak kendilerini muhalif tanımlayan kesim, hükümetin yanlış politikalarını haklı olarak eleştiriyor. Hatta bazen eleştirin dozunu arttırıp trollerin tuzaklarına düştükleri de oluyor, bu ayrı bir konu. Biliyorsunuz OHAL kapsamında kurulan Varlık Fonu çok eleştirilmiş, 16 Nisan sonrası da “Çaykur” hisselerinin ipotek olarak gösterildiği gündeme gelmişti. CHP’li kesimlerden de “Milletin varlıkları borç için teminat gösteriliyor” şeklinde tepkiler gelmişti. Ben bu köşede yerel konuları işlemenin daha uygun olduğunu düşündüğüm için sözü buradan alıp tekrar Saray’a getireceğim. Öncelikle sözüm CHP’lilere ve İlçe Teşkilatına.

Hükümet borç için “Çaykur” hisselerini teminat gösteriyor ve siz aslanlar gibi bu uygulamanın yanlışlığını göstermeye çalışıyorsunuz. Ekonomik sıkıntının, hükümetin yanlış politikalarından kaynaklandığını anlatırken, ekonomi profesörü edalarında insanlara nutuklar düzüyorsunuz.

Fakat siz Saray Belediyesi’nin halka ait olan toprağını borcuna karşılık bir firmaya verilmesinin ortaya çıkmasıyla süt dökmüş kediye dönüyorsunuz. O kadar sessiz kalıyorsunuz ki sadece nefes aldığınız anlaşılıyor. Koca hükümete kafa tutarken o kadar cesursunuz, söz konusu kendi belediyeniz olunca o kadar korkaksınız! Yanlışı içinizden biri yaptığında buna kılıf uydurmakta üstünüze yok, en saçma şeyleri bile anlamlandırma çabanız ise alkışa değer.

Yine halka ait toprakların sık sık satışa çıkarılması hatta satılması için her ihalede taksitlerin artması gibi bir uygulama konusunda, “Gık” bile  diyemiyorsunuz. O kadar yapmacıksınız ki, bazen kendi dediğinize kendiniz bile inanmıyorsunuz. İnsanın sorası geliyor tabi ki, CHP bu satışları onaylıyor mu? Belediye Başkanına bu konuda uyarılarda bulunuyor mu? Veya Nazmi Çoban sadece kendi bildiğini okumaya devam mı ediyor? İl-İlçe Teşkilatları bir belediye başkanına sözünü geçiremiyor mu?

AYVACIK KANALİZASYON SUYU İÇME GÖLETİ

Son olarak Ayvacık İçme Suyu Gölet Projesinde işlemler bitmek üzere iki-üç haftaya barajın su tutması planlanıyor. Ama hala Güngörmez Mahallesi’nin kanalizasyonu buraya akıyor. Üstelik yeni bir durumda da değil. Yetkililer üç yıldır kanalizasyonun kesilmesini talep etmelerine rağmen işlem yapılmadığını söylüyorlar. Bu yanlış, kendi kullanacağınız suyun temiz olması bile derdiniz değil. Sizin tek derdiniz karşıyı yerden yere vurmak. Bunun için çabalıyorsunuz.

Her konuda o kadar haklınız ve bilgilisiniz ki, size yanlışınızı kim söylerse hemen onu düşman ilan etmekte üstünüze yok. Sizin gibi düşünmeyen herkes cahil, size bir söz söyleyene o kadar öfkeleniyorsunuz ki, “Nasıl yapsam da bir daha yazmasa” derdine düşünüyorsunuz ve aynı zamanda düşünce özgürlüğünü savunuyorsunuz.

Hep eleştiren olduğunuz için eleştirilmeye hiç gelemiyorsunuz, en ufak bir uyarıyı veya tespiti dahi kendinize saldırı olarak yorumlayıp ona göre savunma mekanizmaları sergiliyorsunuz. Yanlışa yanlış demeyi beceremediğiniz için inandırıcı gelmiyorsunuz, saygı görmüyorsunuz.

Sizin düşüncenizin Saray’a hakim olması da işinize geliyor, halkın gözünde sürekli haklısınız. Belediyeleriniz yıllarca yatırım yapmasa dahi, yıllarca süren mevcut çile daha yıllarca sürse dahi bir batıl inanış var ne olsa; “Devlet Saray’a para göndermiyor.” O kadar saçma, o kadar altı boş, o kadar ne dediğini bilmez bir söylem olmasına rağmen kendi beceriksizliklerini başka noktalara atabiliyorsunuz. Ama CHP’lilerin emin olduğu bir şey, onlarda çalışmadıkların farkındalar, “Belediyeyi kaybedersek bir daha alamayız” diyebiliyorlar. Peki ya halk ne düşünüyor? Hem belediyenin hem de CHP’nin beceriksizliğini bilseler de hizmet almak istemiyor, “Ben yine oyumu CHP’ye veririm” ifadeleriyle.

Kendi kendinize bir tiyatro oynuyorsunuz. İnsanlar yavaş yavaş bunun farkına varıyor. Eyleminizin ve söyleminizin ne kadar ayrı olduğu görülüyor. Savunduğunuzu söylediğiniz ne kadar değer varsa ona en çok zararı yine siz veriyorsunuz. Yani çok büyük yetkiler verilse ne olur sonumuz belli değil…

Esen kalın.