"ALLAH Bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın" sözü de marşımız kadar etkileyicidir. Mehmet Akif Ersoy’un rahatsızlığı döneminde bir gurup ziyaretine gitmiştir. Mehmet Akif bitkin bir halde yatağında yatarken, ziyaretçilerden biri: "Acaba istiklal marşı yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?"
der. Akif birden başını kaldırır ve ona: "O şiir bir daha yazılamaz, onu kimse yazamaz, onu bende yazamam, onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım" der.
Mehmet Akif Ersoy istiklal marşımızın ve bağımsızlığımızın sembolüdür. Vatan sevgisini canlı tutacak bir marşa ihtiyaç olduğunu o dönemin Genel Kurmay Başkanı İsmet İnönü Paşadan gelmiş ve ordumuz için de faydalı olacağını belirtmiştir. İstiklal marşımızı Mehmet Akif kırk sekiz saatte bitirmiş ve imzasız olarak seçici kurula sunmuştur. Seçici kurulda ordu komutanlıklarına göndermiş komutanlıklar kısa sürede sonucu bildirmişler hepsi de Mehmet Akif’in şiirini birinci seçmişlerdir.
Mehmet Akif Ersoy İstanbul, Fatih semtinde doğmuş ve çocukluğunu da bu semte geçirmiş olup bu semtte ki okullarda eğitimini almıştır. Daha sonraları bir takım hadiselerin yaşanmasıyla okula devam edemeyip, sivil veterinerlik okulu olan Baytar mektebine geçmiş, şiirle ilgisi bu dönemde başlamıştır. Mehmet Akif çok uzun yıllar devlet kadrolarında başarıyla görev yapmıştır. 3 Nisan 1920'de Mustafa Kemal Atatürk'ün isteği üzerine Burdur’dan birinci dönem millet vekili seçilmiştir, vekilliği sona erince Ankara dan ayrılarak tekrar İstanbul'a gelmiştir.
Mehmet Akif daha sonraları üç yıl Mısırda kalmış oradaki Üniversite de Türk Dili ve Edebiyatı dersleri vermiş. 1935 yılında tutulduğu siroz hastalığı nedeniyle Lübnan'a gelir, bir ay sonra Antakya’ya gelir ve hastalığı artık iyice artmıştır. İstanbul'a gelir 27 Aralık 1936 tarihinde Beyoğlun'da Sait Halim paşa ailesine ait Mısır apartmanında vefat eder naaşı Edirne kapı Şehitliği’nde dir. Seksen birinci
ölüm yıl dönümünde istiklal şairimizi saygıyla anıyorum.
|