Saray'a sınıf atlatacak termal su hakkında sokağın tepkilerine kulak vermek gerekiyor. Öncelikle Saray Belediye Meclisinden başlamak gerekir, çünkü bu işi nihayete ulaştıracak kurum orasıdır. Şunu bilmek gerekiyor, termal su için kapılarda bekleyen yatırımcılar yok. O yüzden gerek Belediye Başkanı gerekse meclis üyeleri bu ciddi fırsatı kullanmak istiyor. Burada Belediye Başkanı Nazmi Çoban'a ayrı bir parantez açmak gerekiyor; Saray'ın son yıllardaki berbat hali, beklenen hizmetin bir türlü gelmeyişi Nazmi Çoban'ı ciddi şekilde köşeye sıkıştırdı. Ve gördüğüm kadarıyla o, termal suyu bir çıkış yolu olarak görüyor, bu kadar gündemde tutmasının sürekli dile getirmesinin yegane sebebi budur diye düşünüyorum. Fakat acele verilen kararların soruna yol açacağı ise aşikar.
Meclis toplantılarında hissettiğim ve toplantıları takiben ortaya çıkan gelişmeler, müteşebbisin Safaalan tarafındaki belediye arsasına yatırım yapmakta istekli olduğunu gösteriyor. Girişimci kendisine en çok karı getirecek yerleri beğenebilir ve haklıdır da fakat Başkan Çoban'ın ve meclis üyelerinin de buna sıcak bakması anlaşılır iş değil. Çünkü;
Safaalan'a devre mülk yapıldığı takdirde, Anadolu'dan ve özellikle İstanbul'dan gelecek olan turistler, Çatalca-Safaalan yolunu tercih edecek, veya ilçe içerisinden direkt tesislere geçecek bu da Saray'a turistin gelmemesi anlamını taşıyor. Termal suyu genellikle sağlık açısından orta yaş ve üzeri vatandaşlar tercih ediyor, onların da çevredeki ilçelerde neler var diye merak edip, ilçeye gelmesi biraz hayalperestlik olur.
Kuzey Marmara Otoyolu'nun Saafalan'a yakın bir noktadan geçecek olması da orta vadede Saray'ı olumsuz şekilde etkileyecek gibi gözüküyor, bu yüzden ilçeyi cazibe merkezi haline getirmek adına termal su yatırımının ilçe merkezine yakın bir noktada yapılması şart.
Niye Belediye kendi arazisine yatırımı almaya çalışıyor bu da büyük bir merak konusu. Bu konuda yaptığım sohbetlerde Belediyenin yatırımcıyı elde tutmak adına kendi taşınmazını vermeye istekli olduğu kanısına ulaştım. Neden Safaalan sorusunun da cevabını da "Başka yerde belediyenin arsası yok" şeklinde almışlığım var. Bu yaklaşım bana pek mantıklı gelmiyor. Belediye yetkilerini kullanarak yeni alanlar yaratması da mümkün. Yani uygun alan tespit ederek, kamulaştırma yapılabilir.
CEVAPLANMASI GEREKEN SORULAR
Ayrıca görünen şu ki yetkililer Saray halkının değil, girişimcinin haklarını korumakla meşgul. O zaman şu soru gelir akıllara: Madem girişimci korunacaktı belediye ne diye bir milyon 200 bin dolar verip termal su ihalesini aldı?
Safaalan'a veya ilçeye uzak bir noktaya termal tesislerin yapılması durumunda bu suyun bir de taşınması var. Şuan ki mevcut yatırımcının ise termal suyu taşıyacak olan boruları üreten tek firma olduğu bilgisi veriliyor. Şu sorularında cevaplanması gerekiyor: Firma hem boruları döşeyecek hem tesis yatırımı yapacak. Peki Belediye nasıl para kazanacak? Girişimci yaptığı yatırımın karşılığını ne kadar sürede alacak? Belediye suyun kullanım hakkını 30 yıllığına almışken, girişimciden fazla para kazanmaya başlayana kadar sadece su mu satacak? Tesislerin uzakta olmasıyla Saray esnafının bir şey kazanması ne kadar mümkün?
Acele verilecek kararlar ciddi sorunları beraberinde getirir. Proje sunulana kadar bu konuda Saray'ın tüm kesimlerinin katıldığı bir panel yapılarak herkesin görüşü alınmalı. Bu Saray'ın belki de en büyük meselesi o yüzden sorumluluğu 15 kişinin üzerine bırakmak ne kadar doğru? Bugün siyaset yapanlar yarın koltuklarını kaybettiklerinde vatandaşların yüzüne rahatça bakabilmek için, tartışmalı, konuşmalı, herkes kendi tezlerini savunmalı ve Saray halkının mutabakata vardığı bir sonuca ulaşılmalı. Bugün bu işi önemsemeyenler yarın pişman olabilirler, halkın sesine kulak vermek şart!
Anlamadığım diğer bir konu ise yapılan termal tesis ziyaretleri. Belediye Başkanı ve meclis üyeleri niçin sık sık inceleme ziyaretine gidiyor? Buraya yatırım yapacak olanlar onlar değil. Tam tersine girişimcinin Saray'a gelip inceleme ziyaretleri gerçekleştirmesi gerekmez mi? Sonuçta ikna edilmesi gereken Belediye Başkanı değil girişimcinin ta kendisidir. Üstelik bu ziyaret masraflarının girişimci tarafından karşılanması da vatandaşlar tarafından pek hoş karşılanmıyor, bunu da yetkililerin duyması gerekiyor. |