Disi aslan bir agacin altinda uyurken tilki gizlice gelip disi aslani
becerir.
Aslan uyaninca erkek aslanin yanina gider ve ona sorar. Erkek aslan duruma
oldukça sasirmistir. Çok sinirlenip kükrer:
- "Bütün hayvanlari toplayin, suçluyu bulup onu mahfedecegim"
Bütün hayvanlar toplanir, aslan "kim yaptiysa bunu elini kaldirip öne
ciksin" diye kükrer ama hiçbiri ses çikarmaz.
Derken toplantiya geciken çakal kosarak gelip arka siralara yerlesir ve
tilkiye "ne oluyor" diye sorar. Tilki de "Aslan kral ormana bir müdür ariyor
talip olan elini kaldirip öne çiksin diyor" deyince zavalli çakal hemen
elini kaldirip öne çikar.
Aslan herkesi gönderir ve akabinde çakali sabaha kadar becerir. Çakal sabah
perisan halde yalpalaya yalpalaya yürürken tilkiyle karsilasir. Tilki hafif
gülümser ve ekler:
- "Bak, bir müdür oldun yürüyüsün bile degisti.."
ÜÇ ERKEK EVLAT
Bir zamanlar, üç erkek evladı olan yaşlı bir adam varmış. Adamcağız, ölüm döşeğinde çocuklarını etrafına toplamış ve:
“Evlatlarım ben bu dünyadan gidiciyim arkamdan birbirinizle çekişmeyesiniz diye malımı mülkümü şimdiden aranızda ben paylaştırmak istiyorum.” demiş Daha sonra, adam malının yarısını en büyük oğluna, üçte birini ortanca oğluna, dokuzda birini ise en küçük oğluna vermiş.Adam öldüğünde, çocuklar babalarının mallarını toparlamışlar. Kalan miras, on yedi deveden ibaretmiş.
Bu durumda, çocuklar bunu babalarının istedikleri şekilde nasıl taksim edeceklerini düşünmeye başlamışlar. İşin içinden çıkamayınca da, çocukluk yıllarından beri babalarının arkadaşı olan başka bir ihtiyara danışmayı kararlaştırmışlar.
Adam:
“Biliyorsunuz ben fakir biriyim” demiş.” Yalnız bir devem var. Ama madem ki siz bu miras taksiminin içinden bu şekilde çıkarmıyorsunuz, bu deve de sizin olsun.”
Adam, develeri bu şekilde on sekize tamamladıktan sonra, dokuz deveyi babanın vasiyeti uyarınca en büyük oğluna vermiş. Ortanca oğluna ise, üçte bir hisseyi, yani altı deveyi ayırmış. En küçük oğula da, dokuzda bir hisse için, iki deve vermiş. Sonra bakmış ki, bir deve artık kalıyor.
Artık kalan kendi devesini geri alan adam, evine doğru yürürken, “Hikmetinden sual olunmaz” diye tekrarlayıp duruyormuş.
|