|
|||
"ECEVİT'İN ANILARINDAN" | |||
-"Dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş ,Teröristlerle öpüştüğü
için çok eleştirildi." 13 Temmuz 1979 Ankara'da Atatürk Bulvarı
üzerindeki Mısır Büyükelçiliği 4 Filistinli terörist tarafından basılmıştı.
Baskında 3 kişi yaşamını yitirdi. Ecevit Hükumeti işbaşındaydı. Teröristler,
Mısır'da hapiste bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmasını istiyordu."
-"Mısır Büyükelçiliği baskınında teröristler nasıl ikna edildi. Bülent
Ecevit : Olay üzerine , İçişleri Bakanımız Hasan Fehmi Güneş'le birlikte
Mısır Büyükelçiliği'nin karşısında ki bir binayı kriz yönetim merkezi
olarak kullanmaya başladık. Hemen Yaser Arafat'la bağlantı kurduk.
Arafat, teröristlerle görüşmek üzere Abu Firas (Daha sonra Filistin
Kurtuluş Örgütünün Türkiye Temsilciliğini yaptı) başkanlığında bir
heyeti Ankara'ya gönderdi. Mısır Başbakanı ve İçişleri Bakanıyla da
görüşüp ,teröristlerin cezaevinde bulunan 3 arkadaşlarının serbest
bırakılmasını istediklerini ilttik. Mısırlı yöneticiler, söz konusu kişilerin
cezaevinde bulunmadığını, dışarıda iyi olanaklar içerisinde yaşadıklarını
söylediler. Teröristlere bu bilgi iletildi. İnanmak istemediler. Bunun
üzerine içlerinden bir temsilciyi bizim bulunduğumuz binaya getirttik
ve Mısırda'ki arkadaşlarıyla görüşmesini sağladık . Görüşmeden sonra,
Filistinli terörist çok öfkelendi,deliye döndü Arapça bağırıp çağırmaya
başladı. Çünkü Mısırdaki arkadaşları, durumlarının çok rahat olduğunu
hükumetin kendilerine villa ve araba verdiğini, geri dönmek istemediklerini
bildirmişlerdi. Bu görüşmenin ardından teslim olmaya karar verdiler.
Olay bölgesi boşaltıldı. Teröristler dışarı çıkmaya başladı ve başlarındaki
kişi İçişleri Bakanımızla el sıkışıp öpüşerek teslim oldu. Teröristlerle
öpüştüğü için çok eleştirildi. Hasan Fehmi Güneş ama o krizi çok iyi
yönetti. Kriz sırasında görüştüğüm Yaser Arafat, bu kişilerin kendi
kontrolleri dışında, bağımsız guruplar olduğunu, yine de görüşeceklerini
söylemişti. Ankara'ya gönderdiği Abu Firas Başkanlığında ki heyet de
Filistinlerle görüşmüştü. Türkiye o baskında sadece teröristleri yakalamakla
kalmadı. Filistin Kurtuluş Örgütüyle ilk sıcak diyaloğu kurmuş oldu.
Onlara temsilcilik açma izni vererek , dünya çapında tanınma yolunda
önemli bir adım attı. Arafat, Türkiye'nin bu desteğini hiç bir zaman
unutmadı. Mısır Büyükelçiliğine baskın yapan teröristlerle daha sonra
yolumuz cezaevinde kesişti. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından bende
üç kez cezaevine atıldım. Bunların ilkinde Mısırlı teröristlerle Ankara
kapalı cezaevin'de birlikte yattım. Ancak bir temasımız olmadı. Bu olayın
Türkiye açısından bir başka önemi daha vardı. Oda daha fazla can kaybı
olmadan, teröristlerle görüşerek sorunun çözülmüş olmasıydı.
Bülent Ecevit ; baskından sonra, valiliklere bir genelge gönderdi. Genelgede
beklenmedik olaylar karşısında nasıl davranılması gerektiği anlatılıyordu.
Başbakan, devletin bu tür olaylarda dahi sözüne güvenilir olması gerektiğini,
bu güven sayesinde Filistinli teröristlerce daha çok insan öldürülmesinin
engellendiğini belirterek, "Devlet,karşısında ki kim olursa olsun, güvenilir
olmak zorundadır. Yoksa bir kez aldatabilirsiniz. Bir daha ki sefere hiç
kimse sizin sözünüze inanmaz" diyordu. "
-Gazeteci Mehmet Çetingüleç'in ( Ecevit'in Anıları) yazısından
|
|||
Etiketler: "ECEVİT'İN, ANILARINDAN", , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.