Bir fare ile bir kurbağa uzun zamandır samimi iki arkadaş hayatı yaşıyorlardı. Kurbağa genellikle farenin evine gider ve yemek yerdi. Farede onu misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyardı. Bu bir süre böyle devam etti, bir gün kurbağa farenin evine gelerek;” Hep ben sana yemeğe geliyorum, bir gün de sen benim evime gel, böyle ayıp oluyor” dedi. Fakat bir problem vardı, kurbağanın evi, derenin öbür tarafındaydı, fare oraya nasıl atlayabilirdi ki ?
Günlerce gelip giden kurbağa o kadar ısrar etti ki, fare artık dayanamadı. Kurbağa karşıya geçmesi için ona yardımcı olacaktı. Fare kendisin kurbağanın sırtına iyice bağladı. Ve iki arkadaş dereyi geçmeye başladılar.
Derenin ortasına gelince, kurbağanın aklına fareyi boğmak geldi. Böylece farenin evindeki bütün yiyeceklere sahip olabilirdi. Yavaş yavaş suyun derinliklerine dalmaya başladı. Zavallı fare can havliyle bağırıp ağlıyordu. O sırada oradan geçen bir atmaca farenin çığlıklarını işitti. Derhal alçalıp fareyi sudan çıkardı. Farenin sımsıkı tutunduğu kurbağa da dışarı çıkmış oldu. Fare aniden atmacanın elinden kaçtı ancak kurbağa orada kalakaldı ve kurbağa atmacaya yem oldu. Evet çocuklar, kötülük eden kötülük bulur, sakın unutmayın.
İKİ ARKADAŞ VE AYI
İki arkadaş ormanda sohbet ederek ilerliyordu.
İçlerinden biri:
─ Şu ağaçların arasından vahşi bir hayvan çıkıp üzerine atlasa; her şeyi unutup sana yardıma koşarım, dedi.
Diğeri:
─ Eğer öyle bir şey senin başına gelse, ben de aynı şeyi yaparım, diye karşılık verdi. dersimiz.com
Kısa bir süre geçti. İki arkadaş, birden ağaçların arasından büyük bir ayının üzerlerine geldiğini fark ettiler. Adamlardan biri, kendisini yüksek bir ağaca atarak, tepesine kadar tırmandı.
Öteki de ağaca çıkmak istedi, fakat dallara tutunamadı ve sırt üstü yere düştü. Aynı zamanda: "Belki ayı beni öldü sanıp bırakır" diye düşünerek ölü gibi hareketsiz yattığı yerde beklemeye başladı.
Ayı yavaşça yerde yatan adama yaklaştı. Islak burnu ile yüzünü gözünü koklamaya başladı. Yerde yatanın kıpırdamadığını görünce de:
─ Herhalde bu adam ölmüş, diyerek oradan ayrıldı.
Ayı gittikten sonra ağaçtaki adam yere indi. Merakla arkadaşının yanına gitti.
─ Ayı sana o kadar yaklaşıp, kulağına ne söyledi? diye sordu.
Yerdeki yavaşça doğrularak:
─ Ayı bana yardım gerektiğinde öncelikle kendini kurtarmak isteyen birisiyle dostluk kurmamamı öğütledi dedi ve oradan ayrıldı.
|