|
|||
MAĞUSA LİMANI TÜRKÜSÜ | |||
-Sardunya ve Sicilya adasından sonra Akdeniz'de ki en büyük ada olan Kıbrıs koyları, incecik kumlarla kaplı plajları ile Doğu Akdeniz'in en önemli turizm merkezlerindendir. Kıbrıs'ın resmi ismi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak geçmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şehir olarak yönetime sahiptir. Lefkoşa ülkenin başkentidir. Bunun dışında ki şehirler Gazimağusa, Girne, Güzelyurt, İskele'dir. Adanın orta yerinde yer alan Lefkoşa ülkenin en kalabalık ve hareketli şehri olup, Gazimağusa, Kıbrıs şehirlerinin en güzellerinden bir tanesidir. Gazimağusa güzelliği, yeşilleri ve biraz daha karmaşaya sahip trafiği ile kendine has duruşu olan bir şehirdir. -Türküler bazen dilden dile, bazende gönülden gönül'e dolaşmaktadır. -Birinci dünya savaşının bittiği yıllarda Kıbrıs'ın Magosa kentinde Arnavut mahallesinde Arap Mahmut isminde birisi yaşamaktadır. Mahmut'un küçük oğlu Arap Ali ele avuca sığmayan, tuttuğunu koparan bir gençtir. Hırçınlıkta kimsenin boy ölçüşemediği, yemeye, içmeye gezmeye meraklı olan Arap Ali'ye Leymos sokaklarında yürüdüğünde, ona her kes dikkatli yaklaşmaktadır. Arap Ali'nin yüreği insan sevgisi ile dolu olan, daima haklının yanında yer alan birisidir. -Arap Ali, meyhane ve eğlence muhabbetlerini çok seven birisi olmasına rağmen cebinde pek parası bulunmazdı. Elinde avucunda ne varsa , arkadaşları ve dostlarıyla bölüşmeyi severdi. Meyhaneye gideceği zaman ailesinden para isterdi. Yine bir gün ailesinden para istediğinde annesi "artık yeter" diyerek tepki göstermesi üzerine ,Arap Ali annesini kızkardeşini dövmekle tehdit eder ve çaresiz kalan annesi mecburen parayı verir. Arap Ali'nin çok sevdiği kız kardeşine asla zarar verme niyeti yoktur. Bunu sadece annesine şantaj yapmak için kullanırdı. -Arap Ali bir gün poli köyüne gider, burada dolaşırken "ayakla taş oyunu" oynayan bir kıza gözleri takılır. Bu kızın, yeşil ve kumral olan saçları Arap Ali'nin gönlüne ışık saçar. O anda kalbinin heyecanla çarpmasıyla vurulduğunu anlar. 13 yaşında ki Seniha'yı kendisine eş yapmak için annesine koşar ve Seniha hemen istenir, ardından davullu, zurnalı güzel bir düğün yapılır. Arnavut mahallesi mahaller arasında tanınmış bir mahalledir. Çünkü, sakinlerin çoğu kavgacı ve ağızlarından kötü sözler eksik olmayan kişilerdir. Arap Ali ise sadece mahallenin değil bütün Leymos'un kabadayısı olarak tanınır. Yolda yürürken, kimse yan gözle bile bakamaz, her an bela arayan bir kişi görümündedir. Ancak, daima haklının yanında yer aldığından kimin ne sorunu varsa Arap Ali'ye gelip anlatır. -Arap Ali babası ve amcası gibi limanda hamal olarak çalışır. Güçlü vücudu ile işini hilesiz yapan Arap Ali ileride babası gibi hamal başı olur. Arkadaş canlısı ve daima haklının yanında olan Ali bir gün yevmiyesini almak için her kes gibi sıraya girer. İskelede masa kuran patron işçilere paralarını dağıtmaktadır. İşçilerle yürürken bir kaç gencin paralarını eksik almasından şikayet ettiklerini duyar. Meseleyi duyan Arap Ali gençlere beklemelerini söyler. Patronun yanına gider, bunun nedenini sorar, aldığı cevaptan hoşnut olmayan Arap Ali "Onlarda benim gibi sabahtan akşama kadar çalıştılar" der. Arap Ali'ye "Senin kabadayılığın burada sökmez ali" deyince; Arap Ali patronun suratına öyle bir yumruk atar ki paralar, evraklar masa ile birlikte iskeleden denize dökülür. -Yıl 1943 Alman harbi başlamış, İngilizler tetikte Kıbrıs'ın her köşesinde yer almaktadır. Arap Ali işi gereği limandan limana gitmekte her gittiği limanda meyhanelere uğramaktadır. Yine böyle bir gece, Arap Ali işini bitirip gittiği meyhanelerden birisinde İngiliz askerleri de yeyip içmektedirler. Arap Ali'ye ilk kez İngiliz askerleri bakıp bakıp dururlar ancak buna dayanamayan Ali askerlere saldırır ve bir kaçına yumruk atar. Gece ilerleyen saatlerde alkolü fazla kaçıran Ali evine gitmek üzere dışarı çıkar. Ancak İngiliz askerleri meyhanenin dışında Arap Aliye pusu kurmuş beklemektedirler. Meyhaneden çıkar çıkmaz Ali'nin üzerine İngiliz askerleri çullanır. Arap Ali kendini toparlamaya çalışsa da, aniden bir süngüsaplanır sırtına ve hepsi birden arkaya arkaya süngülemeye başlarlar. Ali yedini süngü darbesiyle yere yığılır ve öylece kalır. İngiliz askerleri bununla da yetinmeyip, arabaları ile üstünden geçip ölüsünü de havaalanı yakınlarına götürüp atarlar. Bedeni İngiliz süngüleriyle delik deşik olan Arap Ali'nin akan kanı bir direnişin türküsüne dönüşür ve "Uyan Alim Uyan" dizelerinin yer aldığı ünlü "Mağusa Limanı" türküsü bir ağıda dönüşür. "Mağusa Limanı Limandır Liman [aman aman ] / Beni öldürende yoktur din iman / Uyan alim uyan / Uyanmaz oldun / Yedi bıçak yarasına / Dayanmaz oldun / İskeleden çıktım yan basa basa [aman aman] / Mağusa'ya vardım kan kusa kusa / Uyan alim uyan / uyanmaz oldun / Yedi bıçak yarasına / Dayanmaz oldun /" |
|||
Etiketler: MAĞUSA, LİMANI, TÜRKÜSÜ, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.