|
|||
UYANIK TİLKİ VE SAF GEYİK | |||
Tekin Sönmez | |||
Var varanın, sür sürenin, Baykuşu çok viranenin. Ormanların kralı aslan zamanla iyice kocamış; üstüne üstlük hastalanmış da. Komşusu tilki sık sık konukluğa gelir, hal hatır sorarmış. Aslan, bir gün tilkiye yalvar yakar olmuş: “Canım öylesine geyik yemek istiyor ki…” demiş. “Hiç anlatamam. Hadi git, ormandaki geyiği kandır getir bana, bir güzel yiyeyim.” Tilki ne yapsın ? Bir yandan kral, bir yandan kapı duvar komşusu. Ormanda geyiği arayıp bulmuş. ‘Geyik olsun’, dedi.’Bacakları yamandır, koşup haksızlıkları kovalar; boynuzları sağlamdır, haklıyı haksıza karşı savunur. En iyisi, en hası geyiktir. Yerime o geçmelidir,’dedi. Ben de kalktım, sana söylemeye geldim. Şimdi kralın yanına gideriz konuşursunuz, kendi ağzından da duyarsın.” Geyikte etekler tutuşmuş, sevinçten uçmaya başlamış. Hemen tilkinin yanına katılıp aslanın inine gitmişler. Aslan, gelenleri duyunca, bir köşeye sinmiş, beklemiş. Tilki, önden buyur etmiş geyiği; geyik içeri girer girmez, aslan bir kükremeyle saldırmış, fakat geyik çabuk toparlanmış. Aslanda kocamış bir aslan ya, eli ermemiş, ayağı varmamış; ancak bir pençe atabilmiş, o da geyiğin kulağını sıyırıp geçmiş. Geyik, korkudan dörtnala kaçmış, hemen ormana gizlenmiş, izini de yok etmiş. Tilki, bu duruma fena bozulmuş tabii. Aslana çıkışmış : “Amma beceriksizsin birader. Bir çuval inciri berbat ettin. Ben allem ettim kallem ettim, göbeğim yarıldı geyiği sana getirene kadar, sen bir hakkından gelemedin !” Aslan utancından yerin dibine göçmüş; burnunu çeke çeke: “Beni bağışla, bir iştir oldu işte,” demiş.”Ama bir daha böyle acemilik yapmam. Hadi sen git, yine geyiği tavla, bana getir; bir güzel yiyeyim şunu.” Tilki önce yanaşmamış buna. Olmaz molmaz demişse de, bakmış aslan yaşından sıkılmadan ağlayıp sızlıyor : “Peki, peki,” demiş.”Gidiyorum ya,bu kez son artık. Ne yap yap işini bitir, hakla şu geyiği.” “Sen hiç merak etme, gelsin hele, tamamdır !” demiş aslan. Tilki ormana gitmiş, aramış taramış güç bela bulmuş geyiği. Geyik, tilkiyi görünce irkilmiş : “Hiiih ! Yine mi sen ?” demiş.”Güya değil mi ? Kralsın, kral oluyorsun dedin aklımı çeldin, aslana götürdün, Az daha canıma mal oluyordu. Şimdi hangi yüzle geliyorsun ? Hadi yıkıl karşımdan, gözüm görmesin seni !” “Neden kormayacak mışım ? Aslan az daha beni yiyecekti. Görmedin mi nasıl saldırdı üstüme ?” “Gördüm ama, aslan sana saldırmadı ki. Kulağına krallıkla ilgili iki çift gizli laf edecekti, onu diyeyim derken sen korkudan hoplayıp zıpladın, kaçtın yüz geri.” “Yani?” “Aslan yine seni istiyor. Benim gözümde geyikten başka kral yoktur. Olamaz da diyor. Varalım gidelim şuna yine, iyice dinle ne diyorsa öğren; krallığını da al. Bu iş olsun bitsin !” Saf geyik, umutla korkusunu yenmiş, yine yola düşmüşler, aslanın inine gelmişler. Aslan bu kez bütün gücünü toplamış, bir saldırıda geyiği yıkacağını sanmış. Ama geyik yine bir çırpıda kaçı vermiş. Sonrada iki kere aynı hatayı yaptığına pişman olmuş siz siz olun aynı hatayı tekrar etmeyin. Gökten üç elma düşmüş biri masalı yazanın başına biri okuyanın başına biride bu masalı dinleyenin başına… Alıntı |
|||
Etiketler: UYANIK, TİLKİ, VE, SAF, GEYİK, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.