Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil...
Hani zaman olur bazı şeyleri konuşursunuz, anlatırsınız ama nafiledir. En sonunda bırakırsınız zira yorulmuşsunuzdur artık defalarca aynı şeyi anlatmaktan, sürekli başa dönmekten ve duvara konuşur gibi devam etmekten. İşte o zaman içinizden bu sözü haykırmak gelir. Ama ne kadar anlatırsak anlatalım söylediklerimiz karşımızdakinin anlayabildiği kadardır.
Öyle durumlar vardır ki karşınızdaki sizi anlamaya asla çalışmayacaktır. Baştan o kişinin önyargıları altında anlaşılmamaya mahkumsunuzdur yani. Ne var ki susmak bir acı verir insana. Göz göre göre bir şeylerin yanlış olduğunu bilip de söyleme ve söylememe arasındaki kararsızlık durumunu çok iyi özetleyen bir söz.
İşte böyle durumlar, bu hisler bana ilçemizin, Belediye Başkanı Nazmi Çoban'ı hatırlatıyor.
Belediye Başkanı Nazmi Çoban'ın acemi garson çırağı gibi tablasındaki polemik sözcüklerini avuçlayıp adapsız, usulsüz masaya fırlatması beni bazen öfkelendiriyor, bazen de onun o yalnızlığına bakınca hiddetle olduğu yerde tepinen küçük bir oğlan çocuğunu izliyor duygusuna kapılıp gülümsüyorum. Ben yufka yürekliyimdir. Bunları görünce gönlüm razı gelmiyor. Ama ne yapayım. Elimden gelen bir şey yok. Sadece kendisini izliyorum. Artık ikimizde de "Evlat acısı ve kuyruk acısı" misali bir durum oluştu.
Başkan Çoban'ın bir gün önce manşetimizde yer alan habere ertesi gün tepki göstermesi gazetelerin gündemini iyi takip etmediğini gösteriyor. Sözüm basın danışmanlarına. Onlar daha iyi çalışırsa adamcağız da öyle eski zamandaki kara trenler gibi istasyona rötarlı girmez.
Kendisi, Saray içerisindeki rezaletleri ve benzeri haberleri yayınladığımız için gazetemiz hakkında iyi düşünmez. Oysa bizim gazete ona rehberlik yapıyor ama o bir türlü anlayamıyor. O, ona yaranacak gazete peşinde. Halbuki, ona yaranmak isteyenleri amacı ne olduğunu bir bilse. Gerçi onu da bulmuş...
BAŞKANIN AKLI İYİCE KARIŞMIŞ
Belediye Başkanı Nazmi Çoban, bu 5 yılı nasıl dolduracak çok merak ediyorum. Başkan Çoban 5 yıl boyunca bir başkan yardımcısı yetiştiremedi. Eğer yetiştirmiş olmuş olsa idi bugün ithal bir belediye başkan yardımcısı getirmezdi. Ha getirdi de bununla ne kadar birlikte çalışacak asıl merak edilen konu bu. İnşallah birlikte birbirlerini anlayarak çalışırlar da Saray kazanır. Aksi halde anlaşamazlarsa kim kaybedecek? Her zaman olduğu gibi yine Saray kaybedecek.
Ne diyelim hayırlısı olsun. Bekleyelim de görelim...
Yazıma Fuzuli'nin şiiri ile son veriyorum.
Beyhude gamlanma divane gönül
Cümle alemin rızkını veren vardır
Yaptığın hatayı görmüyor sanma
Kalpte gizli en derin sırları bilen vardır
Mal-ı emlakım var deyu güvenme
Arkam var deyu dayanma
Sırt üstü insanı yere varan vardır
Beyhude gamlanma divane gönül
Cümle alemin rızkını veren vardır
Derdime vakıf değil canan
Beni handan bilir
Hakkı vardır şad olanlar
Herkesi şadan bilir
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil
Çektiğim alamı bir ben birde Allah’ım bilir...