Pamuğu Değiştirseler
Bir bölükte ahçının yemekleri yüzünden millet hemoroid olmuş. Tam 107
kişi yatak yorgan yatıyormuş. Bir gün revire gezmeye gelen komutan her
askerin önünde duruyor ve soruyormuş:
- Merhaba asker, hastalığın nedir?
- Merhaba komutanım , hemeroidim var.
- Tedavi olarak ne yapıyorlar?
- İlaçlı pamuk efendim.
- Bir arzun var mı asker?
- Bir an evvel iyileşip tekrar vazifeme dönmek istiyorum komutanım.
Komutan herkesin önünde durup aynı soruları sormuş ve hep aynı
cevapları alınca memnun olmuş. Sıra en son sıradaki adama gelmiş. Ona
da aynı soruları sormaya başlamış:
- Merhaba asker, hastalığın nedir?
- Bademciklerimden rahatsızım efendim.
- Öyle mi? Peki ne ilaç kullanıyorlar?
- İlaçlı pamuk efendim.
- Güzel. Peki bir isteğin var mı evladım?
- Var, efendim... Mümkünse sıra bana gelince pamuğu değiştirseler!...
Bana Gelişi 8.30
2. Dünya Savaşı sırasında Rus orduları geri çekiliyormuş... Ve Rus
generali durumu kurtarmak için askerleri teşvik etmeye karar vermiş.
Getirilen her ölü Nazi için 10 ruble vaad etmiş. Çatışmalardan sonra kimi 1,
kimi 3 ceset getirmiş ve paralarını nakit olarak almışlar. Bir ara bir Yahudi
asker, bir vagonu sürükleyerek getirmiş. Vagonun kapısını açmış, içerisi
ceset doluymuş. General bunu görünce şaşırmış ve askeri kenara çekerek
şöyle demiş:
- Asker, anlarsın ya bütçemiz zayıf, haydi ben sana ceset başı 7.50 ruble
vereyim.
Tek Ben Miyim?
Manevra varmış. Mehmet elde tüfek yerde yatıyormuş. Komutan gelip
sormuş:
- Düşman karşıdan gelirse ne yaparsın?
Mehmet: - Vururum komutanım!
Komutan: - Düşman arkadan gelirse ne yaparsın?
Mehmet: - Vururum komutanım!
Komutan: - Düşman sağdan gelirse ne yaparsın?
Mehmet: - Vururum komutanım!
Komutan: - Düşman soldan gelirse ne yaparsın?
Mehmet: - Vururum komutanım!
Komutan: - Ya düşman tepeden gelirse ne yaparsın?
Mehmet: - Bu memleketin tek askeri ben miyim, komutanım?
Kaynak: Sihirli hikayeler. com
Kalın sağlıcakla.
Acemi Avcı
Hikâye bu ya, kurtlar Akşehir’e, hatta Hoca’nın mahallesine kadar iner
olmuş. Hoca da kış kıyamet demeyip komşusuyla kurt avına çıkmış.
Neyse uzatmayalım, acemi avcı şansı, bir kurdu ininde kıstırmışlar.
Komşusu hayvanı görmek için kafasını inin ağzından içeri sokmuş. Sokar
sokmaz da ayakları halay tutar gibi zıplamaya oynamaya başlamış. Hoca,
“Tamam,” diye düşünmüş, “işte bizim adam kurdu yakaladı. Avcı dediğin
böyle olur. Bari yardım edeyim” diyerek adamın ayaklarından asılıp dışarı
çıkarmış ki bir de ne görsün; komşunun kafası yok. Hoca’yı bir düşüncedir
almış. Apar topar geri dönüp adamın karısına:
Hatırlıyor musun, demiş, ava çıkarken kocanın kafası yerinde miydi?