ads
DOLAR 42.70 ₺
EURO 50.17 ₺
STERLIN 57.09 ₺
G.ALTIN 5,898.49 ₺
Ç.ALTIN 9,753.29 ₺
BİLEZİK 5,440.37 ₺
BTC 90,085.42 $
ETH 3,078.75 $
BİST 0.00

    İdeal ve idealist - 2

    Yayınlama: 8 Ağustos 2014 Cuma 21:48 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

    İdeal ve idealist - 2

    İdealizm felsefede bir akımın adıdır. Varlığı düşünceye bağlayan felsefe görüşlerinin genel adıdır. Yani dünyayı ve varoluşu düşünceye öncelik vererek, açıklar bu akıma göre nesneleri yaratan düşüncedir.. Her düşüncede kendi görüşüne göre idealisttir. Her şeyden önce bakış açısı idealistliği empoze eder.
    Felsefedeki idealizm ile günlük dildeki idealizm aynı şeyler değildir..

    Gündelik yaşamda kullandığımız bu kelimenin anlamı kendini bir fikre, davaya adayan yani bir ideale adayan kişi anlamında "İdealist" kavramı kullanılır. Görüldüğü gibi çok farklı şeylerdir.

    İnsanları harekete geçiren daima amaçlardır, araçlar değil. Araçlar daima amaçlar için vardır. Amacın, idealin olmadığı yerde en mükemmel araçlar, bütün üstünlüklerine rağmen işe yaramazlar.
    Millet olarak son yüzyılda kaybettiğimiz en büyük şey, bizi biz yapan ideallerimizdir, araçlarımız değil. Halkımızın küçük hesaplar peşinde koşması da idealsizlikten kaynaklanmaktadır.
    Tarihte en büyük imparatorluğu kurarak kendini ispatlamış bu milletin, potansiyel büyük bir gücü var. Muhtaç olduğumuz kudret uzakta değil. Fakat, “Kontrolsüz güç, güç değildir”.

    Veya “Başkaları tarafından kontrol edilen güç, güç değildir”.
    Gücümüzü başkalarının veya kendimizin heba etmemesi, bir ideal etrafında disiplinli bir çalışmayla mümkündür.

    Bir insan olarak dünyaya geldiğimizde birçok sorumlulukla geliyoruz. Doğaya, insanlığa, toplumumuza, ailemize, arkadaşlarımıza, hayvanlara, havaya, toprağa karşı bir takım sorumluluklarla dünyaya geliyoruz. Sorumluluklar ancak bilinçli insanlarca taşınabilir. İşte bu sorumlulukları taşıyabilmek için idealist insan kendini yetiştirmeye, bilinçlenmeye çalışır.

    Eskilerin deyişiyle kendini bilmeye başlar. İdealist bir insan kendini ve doğayı bilme yolunda olan ve bu şekilde her şeye karşı olan sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirecek olandır. Günümüze bakınız; ekolojik sorunlar var çünkü doğaya karşı sorumluluklarımızı bilmiyoruz, toplumsal sorunlar ve uyumsuzluklar var çünkü topluma karşı sorumluluklarımızı bilmiyoruz; aile içi sorunlar, arkadaşlarımızla yaşadığımız sorunlar ve sonunda belki de en başında kendi içimizde yaşadığımız sorunlar. İşte bu sorunlardan kurtulmanın yolu idealist bir insanın kendini bilme yoludur. Böylece sorumluluklarını yerine getirebilecek bilince ve anlayışa ulaşacaktır. İdealist davranmak ne getiriyor ne götürüyor? Bu soruyla her birimiz ilk defa gençlik yıllarında karşılaşıyoruz. O zamanları hep birlikte hatırlayalım: her birimiz gençken nasıl bir dünya istiyorduk? Haksızlıklara karşı hemen karşı koyan, sıcak dostluklar, arkadaşlıklar yaşadığımız, çevremizdeki herşeyin kitaplarda okuduğumuz gibi ideal bir şekilde olmasını bekleyen, ilişkilerimizde dürüstlük, doğruluk, candanlık gibi nitelikleri aradığımız zamanları hatırlayalım. İşte o zamanlar içimizdeki idealisti henüz uyutmadığımız zamanlardı. Henüz bize sesini duyurabiliyordu. Kendimize karşı saygımızın olduğu ve bir takım değerleri korumak için birçok maddi ve ekonomik yarardan vazgeçebileceğimiz zamanlardı.  Daha sonralar ne oldu? İçimizdeki idealisti dondurduk ve yerine bencil olan benliğimizi koyarak her şeye sahip olmaya çalışan aç bir kurda dönüştük. Bu sahip olma koşturmacası içinde bazı zamanlar bir şeylerin doğru gitmediğini hisseder gibi oluyorduk ama sonra yeniden koşturmaya başlıyor ve bunları düşünmekten kendimizi koyuyorduk.

    Günümüzde idealist olmak için içimizde ve çevremizde birçok zorluk ve düşman var. Geçmişe göre daha ağır ekonomik şartlar altında yaşıyoruz belki. Yazımızın başında “İdealist, her zaman ve şartta ahlaki değerlere göre davranmaya çalışandır” demiştik.
    Günümüzde bazı şartlar daha ağır ama geçmişe göre bazıları da çok kolay. Her dönemin kolaylıkları da vardır zorlukları da ama idealistler tüm dönemlerde birbirlerine benzer çünkü aynı ahlaki değerlerle davranırlar, aynı örnek davranışla kendilerini gösterirler ve toplumları bambaşka dönemlere aynı rehberlikle çıkarırlar. İşte böyle bir idealiste yakın bir örnek, içinde yaşadığımız ülkeyi büyük bir bozgunun içinden çıkarmış; her konuda topluma rehberlik yapmış bir insan ATATÜRK.  Atatürk tüm hayatı boyunca idealist bir insan olarak yaşamıştır. Eğer Atatürk idealist olmasaydı, dayandığı değerlerden ve ilkelerden bir takım menfaatler nedeniyle vazgeçseydi Türk milletinin tarihi çizgisi de bambaşka bir yerde olurdu. Devam edecek.

    İlk Yorumu Sen Yaz
    code