Moved Permanently

      Değerli Okuyucularım;  Çocuklar, İslam’ın şartının (5) olduğunu, daha okula başlamadan öğrenirler. Bunları sayarken, birinin de “Hacca gitmek” olduğunu söylerler.

     Hacca gidip, Kabe’yi tavaf etmek, Müslümanlara büyük bir keyif, huzur ve rahatlık verir.

      Bu keyfi ve huzuru tattığım için, pek mutlu olduğumu söyleyebilirim.

      Ne var ki, bunun  bir şart yani mecburiyet olduğunu bilen Müslümanlar, yüce Yaradan’ın buyruğuna göre, haccetmenin kişinin mali durumuyla, sağlık durumuna bağlı olduğunu da bilirler. Yani, paralı bir ibadet olan haccın,  mali durumu ve sağlığı uygun olanlar için şart olduğunu bilirler, demek istiyorum.

     Buna karşın, bu huzuru bulmak isteyen kimi Müslüman kardeşlerimizin maddi durumunu zorlayarak hacca gittiğini ve daha sonra maddi sıkıntıya düştüğünü de biliyoruz.

     Bu durumu çok iyi bilen Suudi Arabistan hükümeti, hacı olmak isteyenleri salt parası için konuk ederken, şimdi hac bedelini biraz daha yükseltmeye karar vermiş.

                                    HAC ÜCRETİNE ZAM

     Bu hükümet aldığı yeni bir kararla, bundan sonra hacı adaylarından 530 dolar daha fazla alma kararı almış. Yani, bizim paramızla, 1500 liradan biraz fazla zam yapmış,

     Her yıl hacı olmak isteyenlerin sayısı milyonla ifade edildiğine göre, aradaki farkı bir düşünün bakalım.

     Suudi Arabistan’ın, bu ibadeti tam bir ticarete dönüştürdüğünü bilmeyen yok. O kadar ki, o kutsal mekanın (Kabe’in) etrafı, gökdelen tarzı otellerle doldurulmuş. Kabe, onların yanında kaybolmuş ve çok küçük bir yapı olarak kalmış.

     Haccetmek için gelen Müslümanlar, zorunlu harcamalardan başka birde kalitesiz Çin mallarını satın alarak, Arabistan ekonomisine büyük katkıda bulunuyorlar.

      Sizin anlayacağınız, mecazi anlamda çıplak hale getirilen hacı adayları, çırıl-çıplak olarak ülkelerine dönüyorlar.

                    ARABİSTAN, MÜSLÜMANLARI SÖMÜRÜYOR!

     Fiyatları yükselten Arabistan, o kutsal mekana layık olduğu değeri vermiyor. Tedbirsizlik nedeniyle her yıl meydana gelen izdiham ve kazalarda, çok sayıda Müslüman hayatını kaybediyor.

     Bu kötü durumu, İran açıkça haykırıyor ve bu ibadet şeklinin Arapların elinden alınarak, huzurlu bir uygulamaya ve hizmete dönüşmesini istiyor.

     Mesela, Hıristiyanların en yüce mabedi ve dini merkezi olan Vatikan gibi, bağımsız bir otoriteye bağlanmasını istiyorlar, haklılar.

                          HACDAN BAŞKA, BİR DE UMRE VAR

     Müslümanlar, hac ibadetinin yanında, daha sade olan “Umre” ziyaretini de tercih edip, Araplara yine para kazandırıyorlar.

    Demek oluyor ki, Suudi Arabistan sadece petrol gelirleriyle değil, Hac ve Umre gelirleriyle de, zenginliğine zenginlik katıyor.

    Hiç kimseye, “Hac’ca ya da Umre’ye gitme” denilemez. Ne var ki, hac durumu uygun olanlar için bir defa farzdır. Fazlası, biraz da “Gösteriş” gibi oluyor.

     Allah, haccedenlerin ibadetini kabul eylesin.

                            VEKALETLE KURBANLAR, FETÖ’YE

   Yeni açıkladılar. Bir dernek, vekaletle kurban kestirmek isteyenlerin paralarını, kurbanları kesmeden FETÖ’ye aktarmış. Yani, kurban paraları “himmet parası” olarak FETÖ’ye gitmiş.

      Daha önce de bu sütunlarda yazdım. Vekaletle kurban olur, ama kurbanın başında bulunmak ve kesildiğini görmek lazım.

     Kimi vatandaşlar, bunu doğru algıladılar ve bu yıl hiçbir dernek ya da kuruluşa para göndermediler. Gönderenler ise, FETÖ’ye yardım ettiler.

      Onlar, yinede üzülmesinler. Bu saf vatandaşların hayırlarını ve dualarıını Allah kabul etmese de, FETÖ kabul ediyor.