301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
24 Aralık 2009 - Perşembe 23:52 Bu haber 1498 kez okundu
 
Biz, Adam Olmayız !..
Köşe Yazıları Haberi


Dünyanın her yerinde her gün, çeşitli olaylar yaşanıyor. İletişim araçlarının çok ve yaygın olması, bizi her şeyden haberdar ediyor, hem de anında. Dünyada olup bitenlerin bir kısmı, çok kere bizim ülkemizde de görülüyor.
Ne var ki, bizde öyle abuk-subuk, öyle saçma ve öyle kötü ve çirkin olaylar yaşanıyor ki, insana “Türkiye, böyle mi olmalı?” dedirtiyor. Ya da “Biz, neden bu durumlara düştük?” demekten, kendimizi alamıyoruz.
Geçen hafta sonunda, sadece bir gazeteye (tekrarla söylüyorum, sadece bir gazeteye) şöyle bir baktım. Bakın, hemen neler gördüm? Çok daha fazlasını, siz de mutlaka okudunuz ya da TV lerde izlediniz. İşte herkese, “Biz, adam olmayız !” dedirten olaylardan, sadece bir kaçı;

Yargı Kapatıyor, Onlar Önceden Açılmış Bile !..
PKK nın siyasi kolu olan Demokratik Toplum Partisi’nden (DTP) söz ediyorum. Şimdiye kadar defalarca kapatılan bu parti, her seferinde yeni adlarla ve hemen açıldı. Ve, yine öyle oldu. İmralı’dan yönetilip ülkemiz aleyhine çalışan, bizi Avrupa’ya şikayet eden bu partinin vekilleri, hem devletten maaş alıyor, hem de ülkemizi bölmeye çalışıyorlar.
İki yıl süren bir yargılama sonunda parti geçen hafta kapatıldı. Bir de baktık ki, yenisi çoktan kurulmuş. Kapatılmasına en çok AKP, yani iktidar partisi üzülüyor. Yok efendim, demokrasilerde parti kapatılmazmış.
Alın size yenisi. Şimdi, bu ülkenin aleyhine daha da bilenmiş olarak çalışacaklar. Onlar, istedikleri sonucu almak için, mutlak kararlılar. Nasıl olsa, bütün rezilliklere rağmen “Açılım” da sürüyor.
Bu ülke bir gün bölünür ve şehit kanlarıyla kazanılan bu topraklar kaybedilirse, tek sorumlusu AKP iktidarı ve gafletten gözünü açamayan bizler olacağız. Allah, o günleri göstermesin !..

Polis, Suça Karşı Değil, Suçun İçinde !..
Polis deyince insanın aklına, suç ve suçlu ve de ona karşı savaşan bir güç geliyor. Buna rağmen, dünyanın her yerinde, suça karışan Polisler var. Ama, bizdeki kadar değil. Ve, suça karışan polisler, hiçbir ülkede bizdeki kadar korunmuyorlar.
Polis, alenen rüşvet alıyor, Polis karakolda adam öldürüyor. Ancak, somut delil varsa, koftiden birisi cezalandırılıyor. Yani, göstermelik küçük bir cezayla kurtuluyor. Diğerlerine ise, hiçbir şey yapılmıyor.
Geçen hafta, iki Emniyet Genel Müdür Yardımcısı’nın yarattığı skandala tanık olduk. Bu kişiler, Emniyet Genel Müdürü İzmir Valisi iken İzmir Emniyetinde çalışıyorlarmış. Vali, Genel Müdür olunca, bu kişileri de yanına almış ve Genel Müdür Yardımcısı yapmış. Onlar ise, İzmir’deyken işledikleri suçları sürdürmeye devam etmişler.
Nasıl mı? Bir dolandırıcı ile işbirliği yaparak. Şimdi tutuklu olan bu dolandırıcıyı korumak için ellerinden geleni yapmışlar. Onu, telefon dinlenmesinden korumak için, önce ona iki yeni hat almışlar. Ona, suç işlemesi için çeşitli taktikler vermişler. Hatta, “Yakalanırsan, deli raporu al.” demeyi de ihmal etmemişler. Öteki marifetleri ise, iğrenç ve iyice mide bulandırıyor.
Bütün bu marifetleri, yasal yolla dinlenen telefon konuşmalarından ortaya çıktığı halde, iki Polis Müdürü Savcılıkta ifade verdikten sonra, serbest bırakılmışlar. Şimdi onlar, üst düzeydeki görevlerine ve kirli işlerine, kaldıkları yerden devam ediyorlar.
Acaba, bu iki Polis Müdürü güçlerini nereden ve kimlerden alıyorlar? Güç, iktidarda olduğuna göre, bu soruyu sormama, bilmem gerek var mı?

İmam Hatip Meselesi’ni, İyice Sulandırdılar !..
İmam Hatip Liseleri mezunlarına, öteden beri haksızlık yapılıyor. Benim de uzun yıllar öğretmenlik yaptığım bu okullarda okutulan dersler, genel liselerde okutulan derslerin fevkinde. Onların da, İmam Hatiplik dışında, sınav vererek başka dallarda okuma hakları var. Daha önce verilen bu hak, bir katsayı engeli getirilerek, bu gençlerden alındı. Bu, açık bir haksızlıktır.
İktidarın eski uzantıları, bu okulları “Arka bahçemiz” diye ilan ettikten sonra kamuoyunda oluşan tepki, bu gençleri çok mağdur etti. Ve, bu hakları ellerinden alındı.
AKP, iktidar olur olmaz bu konuyu ele alınca, daha çok tepki aldı. Böylece, zamanla çözülebilecek olan bu sorun, çözümsüz hale geliverdi.
Tutarsız davranışlarıyla kamu oyuna güven vermeyen YÖK Başkanı, bu sorunu inatlaşarak çözmeye kalkınca, her seferinde yargı engeline takıldı ve takılıyor.Yine öyle oldu. Başkan, son olarak “Hukuku dolanacağız” Yani, “Hukuka karşı hile yapacağız.” deyince , iş iyice sarpa sardı.
Kanaatim o ki, iktidar bu sorunu çözmek istemiyor. Sürekli gündemde tutarak, bundan nemalanmak istiyor. Halkımız da, İmam Hatipliler de bu numarayı yutuyorlar. Bir gün gözlerini açarlar belki.

“Vekaletle Kurban Olmaz !..” Demiştim.
Olursa, işte böyle olur. Paranızı alırlar, ceplerine atalar. Sizse, kurban kestiğinizi sanırsınız.
Kurban Bayramı’ndan hemen önce yine bu köşede yazdığım bir yazıda, vekaletle kurban olmayacağını, sadece kurbanı kesen kasaba vekalet verilebileceğini, kesim sırasında kurbanın yanında bulunmak ve kasabın elinin üstüne el koymak gerektiğini, besmelenin beraberce çekilmesi lazım geldiğini ve bütün bunların bir zorunluluk olduğunu dini gerekçeleriyle ve kaynak göstererek anlatmıştım.
Kimi halkımızsa, bildiğini okumaya, yani Banka havalesi ile para gönderip, kurban kestirmeye kalktılar. Kime mi? Kendilerini, hayır kurumu olarak gösteren bir çok kuruluşa. Bu kuruluşlardan bazıları, başta Deniz Feneri Derneği olmak üzere, Türk Hava Kurumu, Mehmetçik Vakfı, Lösemili Çocuklar Vakfı ve diğer bazı Dernek ve Vakıflardı.
Özellikle, Ankara, İstanbul, Balıkesir, Diyarbakır, Adana, Antalya, Isparta ve Hakkari’de yapılan operasyonlarda, toplanan paraların zimmet edildiği, kurban filan kesilmediği, böylece 20 milyon (eski söylemle 20 trilyon) liranın üstüne yatıldığı anlaşıldı. 56 kişiye önce gözaltı, sonra hepsi serbest !..
Zaten, bu suçu işleyenlere bir şey olmuyor. Bu büyük paralar, onlara hem yemeye, hem de yakalandıklarında kurtulmalarına yetiyor.
Kurban Bayramı yine gelecek. Siz, tatile çıkın ve Bayramınızı keyifle kutlayın. Parayı gönderin ve kurbanınızın, yine kesildiğini sanın. Ama onlar, sizin yemediğiniz bu paraları, sizin adınıza afiyetle yemeye devam edecekler.
Ne var ki, bu vakıf ve derneklerin haklı gördüğüm bir tarafı var. Onlar zaten,“Biz, bu paraları bağış olarak topluyoruz.” diyorlar. Kurban kesmek de nereden çıktı?

Patrik, Çizmeyi Aşıyor !..
Fener Rum Patriği Bartholomeos’u, Patrik olmadan önce de tanıyordum. O zaman, Kadıköy Metropoliti idi. Bir ziyaretimde görüşmüş, Patrik olunca da, 29 Ekim kutlamalarında defalarca bir araya gelmiştik.
Ekümenüklük iddialarının dışında, bugüne kadar ülkemiz aleyhinde söylediği önemli bir sözüne rastlamamıştık. Amerika’da söylediği son sözü ise, hepsine tuz biber oldu. Patrik meğer, Türkiye’de kendisini “çarmıha gerilmiş gibi” hissediyormuş. Görülüyor ki, Patrik artık çizmeyi aşıyor. Patriğin derdi, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması.
Halkımızın artık çok iyi bildiği gibi bu okul, Anayasa Mahkemesi kararıyla ve Özel Yüksek Okullarla birlikte, 1971 yılında kapatıldı. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı ve Heybeliada Rum Erkek Lisesi olarak faaliyet gösteren okul, bir daha açılmadı.
Okulu, resmi sıfatla iki defa ziyaret ettim. Kapatılmasının özel bir nedeni olmadığı gibi, tekrar açılmasında da çok önemli bir engel görülmüyordu. Müfettişlere düzenlettiğim bir raporda, açılmasında önemli bir sakınca olmadığı ifade edildi. (Rapor, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Okullar arşivinde)
Gerekçemiz, Ortodoks din adamlarının ülkemizdeki bir okuldan yetiştikten sonra hem bizde, hem de başka ülkelerde görev yapması, bizim için iyi bir referans olabilirdi.
AKP iktidarı, başlangıçta konuya olumlu baktı. Hala, okulun açılmasından yana olduğu kanısındayım. Ne var ki, Patrik’in ulu orta çıkışları ve Türkleri zalim gösteren yaklaşımı, beraber yaşadıkları bu halkı sevmedikleri anlamını taşıyor. Patriğe, “O halde git!..” deyince de, gitmek istemiyor.
Onların bütün derdi, bu okulu artık bir ortaöğretim kurumu olarak değil, “kendilerine bağlı” bir yüksek okul olarak açmak istemeleri. Bizim mevzuatımıza göre bu mümkün değil. Bu konuda, yasa çıkarmak da mümkün değil.
Okul, bir Üniversitemize (İlahiyat Fakültemize) bağlı bir yüksek okul olarak açılır ve sorun ortadan kalkmış olur. Bunun dışında yapılabilecek bir hareketin sakıncalarını, başka bir yazımda anlatırım.

Askerler, Neden İntihar Ediyor ?
Ergenekon Olayı çıktıktan sonra, biri Karacı Albay, üçü Deniz Albayı ve biri de Deniz Yarbayı olmak üzere, çalışan ve emekli beş subay intihar etti.
Bu subaylardan biri hakim sınıfından olup, bir yıl süreyle ilçemiz Cezaevinde yatan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral İlhami Erdil’i mahkum eden hakimdi. Diğeri ise, bu mahkumiyette Erdil aleyhine rapor düzenleyen bir Albaydı. Ötekilerine gelince, Ergenekon bağlantılarından söz ediliyordu.
Ölüm sebepleri, henüz netlik kazanmadı. Her biri, ölmeyi kendisi tercih etmişti, ancak gerçek sebepleri neydi?
Özellikle Ergenekon olayı çıktıktan sonra, ülkemizde Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bir yıpratma ve halktan soğutma kampanyası başlatıldı. İktidarın öncülüğünde ve kimi basın-yayın organlarının desteğiyle yürütülen bu kampanya, gözbebeğimiz olan Ordumuzu alabildiğine yıprattı ve yıpratmaya devam ediyor.
Uzunca bir süreden beri Ordumuz, yurt savunması yerine kendini savunmaya çalışıyor. Genel Kurmay Başkanı’nın zaman zaman yapmak zorunda kaldığı savunma nitelikli açıklamalar, akl-ı selim sahibi bütün vatandaşlarımızı çok üzüyor.
Avrupa Birliği’ndeki destekçilerine güvenen iktidar, bu yanlış tutumundan vazgeçmelidir. Bu ülkenin birlik ve bütünlüğü, halkımızın geleceğe güvenle bakması ve huzur içinde yaşaması için, tek güvencemiz Ordumuzdur.
Orduya yapılan bu saldırılar ve bu haksızlılar mutlaka sonlanmalıdır. Bunu yapacak olan da siyasi iktidardır. Ordunun, yedek subaylarla idare edilebileceğini söyleyen Başbakan merhum Adnan Menderes, sonradan çok pişman olmuştu. Ama, pişmanlık kime fayda getirmiş ki?
Demokrat Parti Genel Başkanı kurt politikacı Hüsamettin Cindoruk, geçen hafta çok önemli bir söz söyledi. Onu, mutlaka bulun ve okuyun.
TEŞEKKÜR : Geçen hafta geçirdiğim başarılı bir Safra Kesesi ameliyatından sona beni arayan ve geçmiş olsun dileklerini ileten tüm arkadaş, dost ve aile çevresine teşekkürlerimi sunuyor, hepsine sağlık, huzur ve mutluluklar diliyorum.
Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 12.05.2024
Bugün
10 - 13
Pazartesi
8 - 16
Salı
10 - 16
Tekirdağ

Güncelleme: 11.05.2024
İmsak
2 Zilkade 1445
Sabah
04:07
Öğle
05:50
İkindi
13:11
Akşam
17:05
Yatsı
20:23
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
96
86
1
3
31
35
2
Fenerbahçe
90
89
1
6
28
35
3
Trabzonspor
58
61
13
4
18
35
4
Başakşehir
55
50
12
7
16
35
5
Beşiktaş
54
48
13
6
16
35
6
Kasımpasa
49
57
14
7
14
35
7
Alanyaspor
49
50
10
13
12
35
8
Rizespor
49
47
14
7
14
35
9
Sivasspor
48
42
11
12
12
35
10
Antalyaspor
45
40
12
12
11
35
11
A.Demirspor
44
50
11
14
10
35
12
Samsunspor
42
40
15
9
11
35
13
Kayserispor
41
41
13
11
11
35
14
Ankaragücü
39
43
12
15
8
35
15
Karagümrük
37
43
16
10
9
35
16
Konyaspor
37
34
14
13
8
35
17
Gaziantep FK
35
40
18
8
9
35
18
Hatayspor
34
39
15
13
7
35
19
Pendikspor
33
40
18
9
8
35
20
İstanbulspor
16
26
24
7
4
35
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı