Moved Permanently

Geçen yıl, İlçemiz Recaibey Sokak’daki metruk binada işlenen cinayet, iki gün önce yapılan bir keşif sebebiyle yeniden hatırlandı. Binanın her türlü pisliğe açık hali ise, geçen süre içinde Belediyenin umurunda bile olmadı.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

     Hatırlanacağı üzere, geçen yıl Mayıs ayı’nın 20’sinde, ilçemiz merkezindeki Recaibey Sokak’da inşaatı yarım bırakılıp terk edilen binada, bir cinayet işlendi. Bir kişinin, eşini bu metruk binada öldürdüğü belirlendi ve şüpheli kısa sürede yakalandı.

     Cinayetin davası, halen Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

     Geçtiğimiz Çarşamba günü (iki gün önce) Mahkeme, olay mahallinde inceleme yapınca, konu yeniden ilçenin gündemine geldi. Halkımız, iki gündür bu olayı konuşuyor. 

     Olay, elinizdeki bu gazetede haber yapıldığı gibi, bu köşenin de konusu olmuştu. 22 Mayıs günü yayınlanan ”Belediye, Cinayete Dolaylı Ortak Gibi.” başlıklı yazımda, ez cümle inşaatın yüklenicisi ile pay sahiplerinin anlaşmazlığı yüzünden ihtilafın mahkemeye yansıdığı, o sebeple binanın inşaatının durduğu ve terk edildiği ifade edilmişti. 

      Terk edilen binada meydana gelen kötü görüntünün, tinerci çocuklardan tutun da, uyuşturucu kullanan serserilere ve fuhuş meraklılarına kadar her türlü pislik için tam da aranan bir mekan olduğu, halkın bu durumdan büyük ölçüde rahatsızlık duyduğu, bu pisliğin Belediye tarafından ortadan kaldırılmasının beklendiği, Belediyeninse, “Orası mahkemelik, dava sonuçlansın.” diyerek, duruma ilgisiz kaldığı anlatılmıştı. 

     Halkın bu beklentisi, bu şekilde anlatılmasına rağmen, Belediye tedbir almak yerine, söz konusu yazının gerçeği yansıtmadığından bahisle Mahkemeden düzeltme amaçlı “Tekzip Kararı” almış, ben de o kararı bu sütunda yayınlamıştım.

     Mahkeme verdiği karara, 2007 tarihli bir Yargıtay Kararı’nı gerekçe yapmış ve ; “Haber gerçek olmalı, Haber güncel olmalı, Haberin verilmesinde kamu yararı bulunmalı ve Haberin veriliş biçimi ile özü arasında düşünsel bir bağ bulunmalı” demişti.

     Yazıda, bunların hepsi vardı, ama demek ki biz anlatamamıştık.

                      BELEDİYE’NİN TAVRI,  DOĞRU DEĞİL

      Mahkemenin Tekzip Kararı’nı yayınladıktan sonra, altına düştüğüm notta ben de, aynen şöyle demiştim.

      “Kim ne derse desin, ortada insanları ürküten ve tiksindiren olayların yaşandığı metruk bir bina vardır. Çöplük haline gelmiştir. Yıkılmaya yüz tutmuştur. Bina, sokak içinde kötü, tehlikeli ve pis bir ortam oluşturmuştur. Bu pisliği bertaraf etmekle yükümlü olan Belediyenin görevini yapması ve hukuki boşlukları dolanmak yerine, bundan kaçmaması gerekir.

     Ve, hukuku öne sürmek yerine, yapılması gereken şudur; Binada, üstünde iki kat bulunan dar cepheli 15 dükkan vardır. Binanın sahipleri ya da paydaşları ortadadır. Onlar bulunamıyorsa, Belediye binanın içindeki çöpleri temizletip ve ilaçlatıp, her dükkanın önünü “tahta perde” ile kapatmalıdır. Böylece, buraya girişler önlenmelidir.

      Bina, şehrin merkezinde olduğu için bu perdeler ilan panosu (Bill Board) gibi de kullanılabilir ve böylece bunlardan gelir de temin edilebilir. Belediyenin bunu yapmaya gücü yoksa, ilan bedeli karşılığı olarak, başkalarına da yaptırabilir.”

     Halkımızın bu beklentisi ve işlenen cinayet, ne yazık ki Belediyenin umurunda bile olmadı. Pislik, artık neredeyse sokağa taşıyor.

      İki gün önce, Emniyetin aldığı tedbirle olay yerine getirilen sanığa mahkeme tarafından tatbikat yaptırılınca, konu tekrar gündeme geldi.

      Yanlış anlamayın. Halkın gündemine geldi, Belediyenin değil.

                   İLÇE  EMNİYET  MÜDÜRÜ  NE  DİYOR?

      Tatbikat günü, İlçemiz Emniyet Müdürü Murat Ogan’ı ziyaret ettim. Ogan’la, ilk defa yüz yüze geldik. İlçemiz halkının başta can ve mal güvenliği olmak üzere, huzurlu bir yaşam sürmesi için her türlü tedbiri aldıklarını ve geceli gündüzlü çalıştıklarını anlatan Müdür’ün çabaları, bu ilçede yaşayan bir vatandaş olarak, bana da büyük güven verdi.

      Aldıkları bütün tedbirlerin, suça hevesliler için önemli ölçüde caydırıcı olduğunu anlatan Müdür, Saray’ın gittikçe büyüdüğünü, yeni yapılanmalarla nüfusunun giderek arttığını, asayişi etkileyebilecek olaylar için önceden sıkı tedbir aldıklarını, o sebeple kimi hırsızlık ve münferit kavga olaylarının dışında, göze batan ciddi bir olayın meydana gelmediğini ifade etti.

       Konu, bu cinayet olayına geldiğinde, anılan metruk binanın önünün kapatılması için benim de yukarıda önerdiğim gibi, Belediye’ye öneride bulunduklarını, ancak henüz bir yanıt alamadıklarını belirtti.

       Müdür bu arada, Otogar’ın önüne koydukları güvenlik kameralarının büyük ölçüde caydırıcı etki yaptığını, ilçe merkezindeki öteki önemli yerlere de, ayrıca 38 MOBESE kamera koymak için hazırlık yaptıklarını, ancak bu önemli işi henüz  gerçekleştiremediklerini söyledi.

      Müdür Ogan’ın tavır ve anlatımlarından, İlçe Emniyet Müdürlüğü olarak bir otorite zafiyeti içinde olmadıklarını, aksine görevlerini aktif bir biçimde yerine getirdiklerini müşahede ettim.

             BELEDİYE, BU PİSLİĞİ ARTIK ÖRTMELİDİR!

        Saray Belediyesi, eğer bu yazıyı  da tekzip etmezse, halkın beklediği bu tedbiri,  artık mutlaka alacak demektir.

        Belediyenin, ilçemizdeki önceki dönem Belediyelere kıyasla başarılı çalışmalar sergilediğini, ilçeye yaptığı ya da planladığı kalıcı yatırımlardan başka, kültürel ve sosyal etkinliklere de büyük önem verdiğini, Saray halkının günlük sıkıntılarını bertaraf etmek için, bu etkinliklerin büyük moral kaynağı olduğunu herkes görüyor ve söylüyor.

       Biz de, zaman zaman bu sütunlarda bunları dile getiriyoruz. Mesela, önümüzdeki yaz döneminde yapılıp hizmete sokulacak olan kanalizasyon yenilemesi ile, Ayvacık Barajı’ndan getirilecek yeni içme suyu, halkımızı büyük ölçüde mutlu edecek. Bu durum, Belediyenin başarı hanesine, böylece çok önemli bir artı puan olarak düşmüş olacak.

     Bu kadar önemli projeleri başarabilecek olan Saray Belediyesinin, şehrin göbeğinde yer alan ve içinden pislik fışkıran bu metruk binanın pisliğini örtememesi, şaşılacak bir şey.

     Biraz daha bekleyelim  ve görelim bakalım.