301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
26 Eylül 2013 - Perşembe 23:32 Bu haber 5827 kez okundu
 
Arçelik Bunu Yaparsa
Köşe Yazıları Haberi


Vehbi Koç’un; “En büyük eserimdir.” dediği Arçelik, beyaz eşyada kendisine rakip “Altus” adlı bir marka üretiyor. İki ayda bozulup, haşat olan bu ürünler, yaşasaydı Vehbi Bey’i bir kere daha öldürürdü.

        

        Arçelik, Türkiye’de Buzdolabı, Çamaşır Makinası, Bulaşık Makinası ... gibi ilk beyaz eşyayı üreten bir marka. Vehbi Koç’un, Türk ailesine sunduğu çok önemli bir hizmet. Jak Kahmi’ye sorarsanız, “Ben, Profilo’yu ondan önce Türkiye’ye getirdim. 1953 yılında beyaz eşya üzerinde çalışmaya başladım. Koç, benden sonradır.” dese de, Vehbi Bey’in Arçelik’i ülke sınırlarını çoktan aştı.

       Kimi markalar vardır, başkaları ortaya çıkmadan kendilerine rakip yaratırlar. Ürettikleri ikinci ürünlerle hem piyasayı dengelerler, hem de bir öz eleştiriye girerler.

      Bunun, Türkiye’deki öncüsü yine Arçelik’tir. Beyaz eşyada “Beko” adlı bir marka yaratarak, çok başarılı oldu. O kadar ki, Beko satışlarda Arçelik’i sollayıp, kısa sürede  bir dünya markası oluverdi.

      Ne var ki, daha sonra ortaya çıkardığı “Altus” adlı bir marka, her iki ürünün de şöhretini gölgelemeye yetti ve arttı.

      Ucuzluğuna kapılıp, “Altus” alanlar pişmanlıklarını dile getirirken, ne yazık ki bu pişmanlardan biri de ben oldum.

                           BAKIN, BAŞIMA NELER GELDİ ?

       İki yıl önce (Kasım 2011’de), ALTUS marka bir Buzdolabı ile bir Çamaşır Makinesi satın aldım. “Neden bu markayı tercih ettiniz?” derseniz, tabii ki satıcıya inandım

       Satıcı, “Bu ürünü de Arçelik’in ürettiğini, malzeme ve teknoloji olarak, daha doğrusu kalite olarak Arçelik’ten hiçbir farkının olmadığını, kendisine alternatif olarak piyasaya sürdüğünü ve bir promosyon ürün gibi fiyatının da daha ucuz olduğunu ...” söyleyince aldandım.

       İngilizlerin, “Ucuz mal alacak kadar zengin değilim.” sözünü, aklıma getiremedim.

                        DOLAP, İKİ AY SONRA ARIZALANDI !

       Çamaşır Makinesi, diğer makinelerin yarım saatte yıkayıp temizlediği çamaşırları, ancak iki saatte yıkayabiliyordu.

       Bozulmadığı sürece, onun bu “molla” tavrına katlanmaya karar verdik.

       Ancak, Buzdolabı, iki ay sonra halkın tabiriyle “su koy verdi.” Evet, aynen öyle yaptı. Bir gece, altından su gelmeye başladı. Çünkü, arıza yapınca içindekiler çözülmüş ve suları akmaya başlamıştı.

       Arçelik’in Saray’da servisi olmadığı için, Garanti Belgesi’ni ibraz ederek başvurduğumuz Vize Servisi, dolabı alıp götürdü.

       Onardıklarını söyleyip bir hafta sonra getirdiler. Dolap, 10 gün bile çalışmadan tekrar arızalandı.

       Bu defa, merkezi aradım, tekrar servise yönlendirdiler. Servis gelip,  arızaya yerinde müdahale etti. Bir hafta sonra dolap yine arızalandı.

       Servis, gelip dolabı tekrar alıp götürdü. Bu kere, motorunu değiştirdiklerini söylediler.

       Dolap şimdi çalışıyor ancak, yerinden oynatmaya, bir yerini kurcalamaya, sık açıp kapamaya korkuyoruz.

                                    İŞİN GERÇEĞİNİ ÖĞRENDİK

      Ürünün, üretim ve ilk satış merkezi, sorunları  yetkili servislerin üzerine attığı için, hiçbir başvuruyla ilgilenmiyorlar. Aradığınızda, yetkili servislerin telefon numaralarlını verip, işin içinden sıyrılıyorlar.

      Ancak, kalite standartları bahanesiyle, kişisel güvenlikleri için sizin sesinizi kayda almayı ihmal etmiyorlar.

      Meğer, işin aslı şöyleymiş. Arçelik, defolu ürünleriyle, piyasadan geri dönen arızalı ürünlerini tamir edip, bir marka değişikliği yaparak, piyasaya yeniden sürüyormuş. Bu marka da “Altus”muş.

      Ben, artık lafı fazla uzatmadan Sanayi Bakanlığı’yla, Tüketici Dernekleri’ni ve Hakem Heyetleri’ni, buradan göreve davet ediyorum.

      Arçelik gibi, kalitesiyle maruf bir marka bunu yaparsa, diğerleri ne yapmaz?

Eğer, Vehbi Bey yaşasaydı ve iki ayda haşat olan bu ürürleri görebilseydi, her halde bir kere daha ölürdü.

          Turgut Özal’ı, Karısı mı Zehirledi?

       Bu konuyu, bu sütunlarda daha önce dile getirdiğim için, yeniden kurcalamak aklıma geldi.

       Biliyorsunuz, Semra Hanım eşinin zehirlenerek öldürüldüğünü öne sürüp, mezarını açtırdı ve tespit yaptırdı.

       Adli Tıp, iki aylık titiz bir incelemeden sonra raporunu verdi ve “Zehirlenme yok” dedi.

       Konu kapanmışken, bu kere Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat yetkilisi Tuğgeneral Levent Ersöz’ün, Semra Özal’a “Seks Kaseti Şantajı” yaparak, Özal’ı eşine öldürttüğü iddiası ortaya atıldı. Ersöz, şimdi bu suçla yargılanıyor.

       Ersöz’ün Avukatı, “Esas fail Semra Özal’sa, o neden yargılanmıyor?” diye soruyor.

       Hay Allah ! Tuhaf bir memleket, tuhaf bir adalet, çok tuhaf ilişkiler. Haydi, çıkın bakalım işin içinden.

    30 Bin Ev Kadını, Genelev’de mi Çalışıyor?

     Geçen gün, iktidara yandaş olmayan güvenilir bir Televizyon Kanalı’nı seyrediyorum.

      Konuşmacılar, kanal yandaş olmadığı için her şeyi açık açık söylüyorlar.

      Bunlardan çok güvendiğim biri, ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu anlatırken, lafı yoksulluğa ve halkın geçim sıkıntısına getirdi ve dedi ki; “Türkiye’de yaklaşık 30 bin kadar Ev Kadını, para kazanmak için Genelevlerde çalışıyor. Kadını, kocası sabah götürüp, akşam getiriyor.”

      Sayı abartılı, ama olay ilginç. Kanım dondu. Ülkeyi yönetenler, iftihar etsinler(!) ve bu milleti Allah ile aldatmaya devam etsinler.

      Para karşılığı bedenlerini satan kadınların varlığını çok duydum. Ancak, bu kadarına “pes!” dedim.

    Saray Kaymakamı’na ve Mal Müdürü’ne Sitem

      İlçemizde, en iyi çalışan kamu kurumlarından biri, kuşkusuz Mal Müdürlüğü. Çünkü, emsal dairelere nispetle en az elemanla çalışıyor ve devletin gelirlerini, hiç aksatmadan tahsil ediyor.

      Geçen gün, bir ziyaret için  kurumun Vergi Tahsilat Bürosu’na gittim. Koskoca büroda, sadece iki memur çalışıyordu. Bir memursa, içeri girip çıkıp, belli ki harici işleri yürütüyordu.

      Çok önemli evrak, dolaplardan taşıp masalara yığılmış, işlem bekliyordu. Her taraf o kadar dolmuştu ki, işlerin içinden o iki memurun gayretiyle çok zor çıkılabiliyordu.

      İlçenin, vergi mükellefi sayısı çoktu. Birimin, başka mali işleri de vardı. Diğer İlçelerin durumu ise,  katiyen böyle değildi.

      Mal Müdürümüz, biriminin bu durumunu üstlerine, her halde anlatamıyordu. Belki anlatıyordu, ama daireyi takviye etmek, üstlerinin işine gelmiyordu.

      Devletin memuru mu yok? Güldürmeyin beni.

      Büroya girince, başka bir durum daha dikkatimi çekti. Bahçedeki Oto Garajı’na çatı yapabilmek için büronun camları,  dışarıdan yarıya kadar kapatılmış. Ve oda, yarı yarıya karartılmıştı.

      Kaymakam, öyle istemiş ve öyle yapılmış, ama iyi olmamış. O hata, mutlaka düzeltilmeli.

 Paketten, Civciv mi Çıkacak, Kuş mu Çıkacak?

     “Kürt Sorunu’na Çözüm Paketi”, önümüzdeki Pazartesi günü açıklanacak. Herkes, şimdi merakla onu bekliyor.

      Ben, “Civciv”e de, “Kuş”a da razıyım. Ancak, görünen o ki kötü şeyler çıkacak.

      Göreceksiniz, taviz üstüne taviz çıkacak. Ülkemizin milli çıkarları, yine alt-üst olacak.

      Birileri kazanacak ve Türkiye ile Türk halkı yine kaybedecek.

      Belediye Başkan Adayları, Kolları Sıvadı

      Yerel Seçimlere 6 ay kaldı. İlçemizin Belediye Başkanlığına aday olmak isteyenlerden kimileri, yani  kimi “aday adayları” kendilerini açıkladılar.  

      Yüksek Seçim Kurulu’nun 4 Eylül 2013 tarihli kararına rağmen, kısmen propagandaya başladılar bile.

      Bunlardan, Ankara’ya gidip, icazet arayanlar da var.

      Kimi hemşerilerim, “erken öten horoz”un akıbetine işaret etseler de, nefesine güvenenin “borazancıbaşı” olduğunu bilmeleri lazım.

      Umut, bu memlekette hep fakirin ekmeği olmuştur. Unutmayalım, seçimi kazanmak isteyenlerin başka umutları, başka hayalleri var.

       Haydi hayırlısı...

               Emniyet Müdürü’müze Teşekkür

     Ayaspaşa Camii’nin yanındaki Otopark’ta, park edilmiş araçların arkasını tıkayarak çıkışlarını engelleyenleri,  astırdığı bir tabela ile uyardı. Emniyet Müdürü’ne, o sebeple teşekkür ediyoruz.

     Tabelayı okuyan birinin; “Bunu okuyan eşek değil, her halde artık anlar.” dediğini duydum.

      Kimin eşek olup olmadığını, bundan sonra anlayacağız.

 

      

 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 28.04.2024
Bugün
10 - 17
Pazartesi
13 - 14
Salı
13 - 14
Tekirdağ

Güncelleme: 27.04.2024
İmsak
17 Şevval 1445
Sabah
04:31
Öğle
06:08
İkindi
13:13
Akşam
17:01
Yatsı
20:08
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
93
80
1
3
30
34
2
Fenerbahçe
86
87
1
5
27
33
3
Trabzonspor
55
56
12
4
17
33
4
Beşiktaş
51
44
12
6
15
33
5
Başakşehir
49
44
12
7
14
33
6
Rizespor
48
43
13
6
14
33
7
Kasımpasa
46
55
13
7
13
33
8
Alanyaspor
45
43
10
12
11
33
9
Sivasspor
45
40
10
12
11
33
10
Antalyaspor
45
38
10
12
11
33
11
A.Demirspor
41
49
11
14
9
34
12
Samsunspor
39
37
14
9
10
33
13
Ankaragücü
37
40
12
13
8
33
14
Kayserispor
37
37
13
10
10
33
15
Konyaspor
36
34
13
12
8
33
16
Gaziantep FK
34
37
17
7
9
33
17
Hatayspor
33
37
14
12
7
33
18
Karagümrük
33
37
16
9
8
33
19
Pendikspor
30
37
17
9
7
33
20
İstanbulspor
16
26
22
7
4
33
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı