301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
20 Eylül 2023 - Çarşamba 16:09 Bu haber 264 kez okundu
 
Kemal Okuyan: 'Türkiye’nin ihtiyacı toplumun yoksul kesimlerine güven veren bir program'
Kemal Okuyan: 'Türkiye’nin ihtiyacı toplumun yoksul kesimlerine güven veren bir program'
ULUSAL HABERLER Haberi


Programda, Karadağ'ın ve hukukçu Salim Şen'in sorularını yanıtlayan Okuyan, ekonomi, yeni anayasa tartışmaları, gelecek yerel seçimler ve TKP'nin yeni dönemdeki açılımlarına dair değerlendirmelerde bulundu.

'Ekonomide Mehmet Şimşek dönemiyle önceki dönem arasında bir bütünlük var'
Okuyan, "Erdoğan, seçim sonrası neden Mehmet Şimşek’i getirdi? Mehmet Şimşek’in uyguladığı ekonomi politikasının pusulası nereyi gösteriyor?" sorusunu şöyle yanıtladı.

“Uluslararası sermaye çevrelerini gösteriyor. Ama şöyle bir algı yaratıldı Türkiye’de. Biraz muhalefet de bu algının yaratılmasına izin vermişti. ‘AKP, ekonomi biliminin tamamen gösterdiği doğrultunun tamamen dışında cahilce bir politikada inat ediyor düşük faizli bir şeyle, ekonomi yasalarına karşı direniyor’ diye bir algı yaratılmıştı. Şöyle bakmak gerekiyor: Ekonomide Mehmet Şimşek dönemi şeklinde özetleyeceğimiz dönemle diğer önceki dönem arasında bir bütünlük var. O iki dönemi karşılaştırdığımız zaman birisi cahiliye devri, birisi de daha bilimsel metotların uygulandığı bir devir falan değil. İkisinin de bir mantığı var, ikisi de birbirini besliyor. Aynı siyasi iktidar, iki politikadan da yararlandı.

Türkiye’yi izleyenler, seçim sonrasında bu politikaların uygulanacağına dair bir kanaate sahipti, bu kanaat gerçekleşmiş oldu.

Mehmet Şimşek’in politikaları bir inattan vazgeçmek falan değil. Bu politikalar aslında bizim geçmişte, ‘popüler bir dille’ IMF politikaları diye şablon olarak eleştirdiğimiz şeyin aslında benzeri.  Şu anda yapılmakta olan şey de IMF’siz bir IMF anlaşması. Çünkü buldukları kaynaklar IMF’nin dayattığı koşullar değil, ama kendi kendine Mehmet Şimşek’in ve ekibinin ortaya çıkardığı koşullar, aslında uluslararası sermayeye bir taahhütte bulunuyor Türkiye hükümeti. O taahhüt Türkiye’nin en geniş kesimlerinin zararına.

Seçimden önceki politikalar, Türkiye toplumunun geniş kesiminin çıkarına değildi, ama bu politikalar daha zararlı. Bu bayağı bir yoksullaştırma operasyonu. Bu devam edecek ve asıl darbe, yerel seçimden sonra olacaktır. Mehmet Şimşek bunu bizzat söyledi.

Orta Vadeli Program diye ilan ettikleri şey aslında Türkiye’de topluma, ‘Biz bu işi düzelteceğiz, ama yaklaşık bir 5 yıl sabredin’. O yüzden bu politikaların Türkiye’de ekonomide rasyonel düşünceye dönüş olduğunu biz söylemeyelim.”

'1982’de olduğu gibi, bu karşı devrimci iktidarın da anayasa yapma ehliyeti yoktur'
Okuyan, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa yapılması gerektiğine ilişkin son açıklamalarını şöyle değerlendirdi:

“Değişik zamanlarda yeni anayasa gerektiğini hep söylüyordu AKP. Erdoğan’ın en son yaptığı uzunca konuşma, AKP’nin 2000’li yılların başında ‘demokrat, özgürlükçü’ dille yaptığı çıkışları hatırlatıyor. Erdoğan bu sefer de, ‘Öncelikle dilde bir problem var’ dedi.

1982 Anayasası, bir karşı devrim anayasasıdır. Dolayısıyla onun da meşruiyeti yoktu. Kenan Evren ve arkadaşlarının anayasa yapma ehliyeti yoktu bize göre. Şimdi o karşı devrim anayasasını değiştirip bir başka karşı devrim anayasasını önümüze koymak istiyorlar.

AKP bir karşı devrimci iktidardır. Başından beri öyledir. Bu karşı devrim sürecinde de epey başarıya ulaştılar. Ama nihayete erdiremeyecekler, çünkü bu toplumdaki direnci yok edemezler. Şimdi, bu toplumdaki direnci biraz daha geriletecek bir şeye ihtiyaçları var. ‘Sivil Anayasa’ diyorlar. Buna dair hiçbir şekilde içerik dahi tartışılmamalıdır. Çünkü 1982’de olduğu gibi, bu karşı devrimci iktidarın da anayasa yapma ehliyeti yoktur. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin bundan sonraki anayasası bir devrim anayasası olmalıdır. Bu kadar yıldan sonra Türkiye toplumu, 82’deki karşı devrimci bir anayasanın üzerine başka bir karşı devrimci anayasayla ileriye gitmez, geriye gider. Bu nedenle bizim önümüzde Türkiye toplumunun önüne bir devrim anayasası koyma yükümlülüğü var. Meşru olan odur.”

'Sosyalistlerin talepleri, cumhuriyetçilerin bir kesimi için de geçerli hale geldi'
Okuyan, TKP'nin Cumhuriyetçilerle sosyalistler arasında nasıl bir ittifak planladığına dair soruya şu yanıtı verdi:

“AKP’nin iktidara geldiği ilk dönemde, AKP’yi destekleyen liberaller, Cumhuriyetçi birikime sahip dediğimiz AKP’nin karşısında konumlananlar, hiç kimse AKP’nin iktidar olduğuna inanmadı. Hatta Türkiye’de bazı solcular, ‘AKP hükümet oldu, ama iktidar olamadı, iktidar olması lazım’ diyordu. Cumhuriyetçi birikim de, AKP’yi bir yol kazası olarak gördü. O dönemde bir tek Türkiye Komünist Partisi şunu söylüyordu: AKP bir sonuçtur, sistemin bir sonucudur. Bunun doğru olduğu ortaya çıktı. 

Türkiye’nin Cumhuriyetçi birikimi de buhar olmadı. Bir bölümü AKP’ye teslim oldu. Bir bölümü Batıcı bir çözüm arayışı içerisinde. Bir bölümü ise radikalleşti. Yüzünü daha önce hiç sola dönmemiş, dönse de marksizm, sosyalizm, komünizmle mesafeyi geniş tutma konusunda kararlı olan kesimler bir bütün olarak sermaye iktidarını, sosyoekonomik sistemi sorgulamaya başladılar. ‘Türkiye’nin bu hale gelmesinin sorumlusu holdingler ve tarikatlardır’ diyen ciddi bir cumhuriyetçi birikim var önümüzde. Bu bir fırsat ve değerlendirilmesi gerekiyor. Bu fırsattan kasıt melez bir ideoloji ortaya çıkartmak değil. Bizim derdimiz, Türkiye’de devletçi, planlı bir ekonomi, gerçekten laik bir cumhuriyet, eşitlik temelinde bir toplum ve bağımsız, egemen bir ülke. Bu talepler, cumhuriyetçilerin bir kesimi için de geçerli hale geldi. TKP açısında bu bir yandan ilkesel bir mesele. İkinci olarak, bunun gerçekleşmesi için Türkiye’de bir siyasal enerji gerekiyor. Bu enerjiyi, bahsettiğim radikalleşen kesim olmaksızın yaratmak kolay değil. 

Cumhuriyetçi birikim toplumda buharlaşmadı. Üstelik, şimdi sağ partilere oy veren kesimler içerisinde de cumhuriyetçi bir arayış başladı. Türkiye’de sosyalistlerin kendi ilkelerinden vazgeçmesi gerekmiyor, ama bu dönemin ruhunu kavrarsak... Mesela Türkiye’nin bir Kürt sorunu var. Bu sorunu ele alışta, Türkiye’de cumhuriyetçi kesimlerin farklı bir yaklaşıma ihtiyaçları var. Biz bu etkileşime hazırız. Kendimize güveniyoruz. Biz bu ülkenin partisiyiz, yurtsever bir partiyiz, cumhuriyete doğan bir partiyiz."

'Komünistlerin siyasi etkisinin toplumsal enerjiye dönüşmesi gerekiyor'
Okuyan, TKP tarafından Halk Temsilcileri Meclisi’nin kurulması kararına ilişkin şunları söyledi:

“Türkiye bugün komünistlerin ciddi anlamda bir siyasi etkisi var, ama bu bir toplumsal enerjiye dönüşmüyor. Dolayısıyla bütün bunların olabilmesi için bir etkileşim gerekiyor. Bu etkileşimde biz birbirimizden çok korkarsak burada bir başarı şansı yok. Dolayısıyla temel ilkeler etrafında bazı şeyleri yeniden değerlendirmek zorundayız. Bunun yollarını açıyoruz ve bunu bir Türkiye Komünist Partisi projesi olmaktan çıkaracağız.

Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu şey, toplumun yoksul kesimlerine güven veren bir program."

'Yeni bir cumhuriyetçi atılımı ilkelerimiz etrafında yaratmak istiyoruz'
Okuyan, "TKP Cumhuriyet’in 100. yılını nasıl selamlayacak?" sorusunu şöyle yanıtladı: 

“Biz, yüzüncü yılda yeni bir cumhuriyetçi atılımı, enerjiyi sözünü ettiğimiz ilkeler etrafında yaratmak istiyoruz. Cumhuriyetin 100. yılında hiçbir sorun yok ki, kapitalizmle bağlantılandırılmasın. Biz cumhuriyetçilerin bir kesimine şunu söylüyoruz: ‘Siz komünist olmak zorunda değilsiniz, ama şunu kabul etmek zorundasınız. Bugünkü ekonomik sistemle Cumhuriyet değerleri bağdaşmıyor. Devletçi ve planlı ekonominin karşılığının sosyalizm olduğuna bakmanız lazım’

Şunun sorgulanması lazım. Türkiye’de niye laiklik ayaklar altına alınıyor, dinsel referanslar topluma aşılanıyor. Bir yandan da uyuşturucunun yaygınlaşması... Bunun nedenini kavramamız gerekiyor. Türkiye’de laik bir eğitim olsa, toplum bu kadar itaatkar olmaz. Bugünkü sistemde artık bağımsızlık, laiklik mümkün değil. Bunlar cumhuriyetçiler için temel referanslar. Devletçi, planlı ekonominin bunları aşmak için bir önkoşul olduğunu artık daha fazla kişi kavrıyor.”

'Sosyalist belediyelerin sayısı artabilir, ama yeni kahramanlar beklenirse çoğalmaz'
Okuyan, Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun hangi ezberleri bozduğuna ve sosyalist belediyelerin nasıl artırılabileceğine dair şunları söyledi:

“Maçoğlu’nun benimsenme nedeni, parayla işinin olmaması. İnsanlar Maçoğlu’nun halk için çalıştığını gördü. Normalde bir kamu görevlisi için bunun normal olması lazım, ama Türkiye’de bu özel haline geldi. Maçoğlu çalışkan, parayla işi yok ve üretime odaklı. Bu, bir süper güç durumu değil, tam tersine çok basit şeyler.

Bu örnekler çoğalabilir mi, çoğalabilir, ama halkımız sürekli birtakım kahramanlar beklerse çoğalmaz. Türkiye yine kahramanlar üretebilir, ama biraz da halkın kahramanlaşması gerekiyor. Bu yerel seçimlerin bu açıdan değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Türkiye’de halkçı sosyalist belediyelerin sayısı artabilir."

'AKP’nin tasarımında kadın voleybolculara yer yok'
Okuyan, gericilerin kadın voleybolculara dönük saldırılarını şöyle değerlendirdi:

“AKP’nin tasarladığı, öne çıkarttığı şeylerde TOGG’a yer var, SİHA’lara yer var, okçulara yer var, ama kadın voleybolculara yer yok, çünkü onun tasarımını sarsıyor. Bir yandan övünmek istiyorlar, yapamıyorlar. Bir bölümü ise açıktan tavır almak zorunda kaldı. Diğer tuhaflıksa şu. Türkiye’de laik duyarlılığı olan kesimin bu noktaya gerilemesi de tehlikeli. Buradan güç almak iyi, ama bir yandan bir oturup düşünmemiz lazım.

Biz Türkiye’de laiklik kavgasını, kadın voleybol takımımızın sırtına bindirirsek kaybederiz. Oraya çok fazla anlam yüklediğimiz takdirde bu toplum kendini atıllaştırır."

'Tarikatlara karşı yeni bir mücadele alanı açıyoruz'
Okuyan, TKP'nin yeni kurduğu Tarikatların Ensesindeyiz'e dair şunları kaydetti: 

“Tarikatlar meselesinde çok fazla şikayet var toplumda. Çocuklara dönük işlenen suçlar var, kadınlara dönük işlenen suçlar var... Ortada dönen çok büyük paralar da var. Aslında tarikatlar da bir ekonomik çıkar grubu aynı zamanda. Holdingler tarikatlaşıyor, tarikatlar holdingleşiyor Türkiye’de. Biz Tarikatların Ensesindeyiz çalışmasıyla eğitim alanında, kadınlara ilişkin başlıklarda, yurt ve barınmaya ilişkin şeylere karşı mücadele alanı açacağız."
Türkiye Komünist Partisi

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: Kemal, Okuyan:, 'Türkiye’nin, ihtiyacı, toplumun, yoksul, kesimlerine, güven, veren, bir, program',
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 27.04.2024
Bugün
11 - 18
Pazar
10 - 19
Pazartesi
12 - 17
Tekirdağ

Güncelleme: 27.04.2024
İmsak
17 Şevval 1445
Sabah
04:31
Öğle
06:08
İkindi
13:13
Akşam
17:01
Yatsı
20:08
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
90
77
1
3
29
33
2
Fenerbahçe
86
87
1
5
27
33
3
Trabzonspor
55
56
12
4
17
33
4
Beşiktaş
51
44
12
6
15
33
5
Başakşehir
49
44
12
7
14
33
6
Rizespor
48
43
13
6
14
33
7
Kasımpasa
46
55
13
7
13
33
8
Alanyaspor
45
43
10
12
11
33
9
Sivasspor
45
40
10
12
11
33
10
Antalyaspor
45
38
10
12
11
33
11
A.Demirspor
41
49
10
14
9
33
12
Samsunspor
39
37
14
9
10
33
13
Ankaragücü
37
40
12
13
8
33
14
Kayserispor
37
37
13
10
10
33
15
Konyaspor
36
34
13
12
8
33
16
Gaziantep FK
34
37
17
7
9
33
17
Hatayspor
33
37
14
12
7
33
18
Karagümrük
33
37
16
9
8
33
19
Pendikspor
30
37
17
9
7
33
20
İstanbulspor
16
26
22
7
4
33
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı