Türkiye Komünist Partisi "Bir daha enkaz altında kalmamak için AYAĞA KALKIYORUZ" başlıklı buluşmalarına devam ediyor. 

Bugün İstanbul Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi'nde yapılan buluşmanın açılışında yapılan konuşmada deprem bölgesinde dayanışmayı büyüten tüm emekçilere teşekkür edildi.

Buluşmada konuşma yapan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, depremde yaşanan acının aynı zamanda insanlarımızı öteden beri yoksulluğa, adaletsizliğe ve karanlığa mahkum eden düzene karşı öfkeyi daha da artırdığını söyledi ve "İnsanımıza yapılan bu alçaklığı asla unutmayacağız. Depremin üzerinden 25 gün geçmiş, deprem bölgesindeki durum öyle bir öfke yarattı ki. Bizim bu öfkeyi dönüştürüp bu enkazın altından kalkmamız lazım" dedi.

Salonda bulunan sanatçı Orhan Aydın gibi depremde yakınlarını kaybetmiş dostlarının ve yoldaşlarının olduğunu belirten Okuyan "Yakınlarımızı, arkadaşlarımızı, kentlerimizi, anılarımızı yitirdik. Bu çok ağır bir yıkım. Sorumlunun o müteahhitler olduğunu söylemek asıl meseleyi gizlemek demek. Toplumsal sistemi sorgulamamız gerekiyor. İnsanlar bilerek o evlerde yaşamadılar, mecbur kaldıkları için yaşadılar" ifadelerini kullandı.

'Bu düzen insanlığı enkaz altında bırakıyor'

Düzen değişikliğinin bugünün meselesi olduğunu vurgulayan Okuyan "100 bin insanımızı kaybettik. Çok büyük bir sayı. Bu düzen sürdükçe bu kayıplar devam edecek. Salgın oluyor ölüyoruz, deprem oluyor ölüyoruz. Adını koyalım bu düzen bizi enkaz altında bırakıyor. Mesele sadece beceriksiz bakanlar falan değil ki. Bu düzenden kurtulmadıkça zaten mutsuz olduğumuz, zaten işsizliğe, yoksulluğa mahkum olduğumuz bu düzen bizi 10 bin, 10 bin öldürmeye devam edecek. Bu yarının meselesi olabilir mi?" diye konuştu.

TKP'nin deprem bölgesinde "kendisini göstermek" için harekete geçmediğini belirten Okuyan "İnsan olduğumuz, yurttaş olduğumuz, komünist olduğumuz için harekete geçtik" dedi.

'Antikomünizm kalıcı olarak yara aldı'

Türkiye'de 100 yıldır süren antikomünizmin kalıcı olarak yara aldığını vurgulayan Okuyan, komünizmin insanların ölümüne neden olan bu düzenin biricik alternatifi olduğunu belirtti.

Önceki gün Osmaniye'deki Yunus Emre Semt Evi'ne giden TKP heyetine karşı engelleme girişimlerini anlatan Okuyan depremin ardından bölgede devletin en organize olduğu durumu burada gördüğünü ifade etti. Okuyan "İki gün önce Osmaniye'de bir kez daha bizim semt evimizin bulunduğu mahalleye gittiğimizde 4 araçlık bir heyettik. Osmaniye'de devlet her şeyiyle oradaydı. Bizi mahalleye sokmak istemiyorlardı. Her şeyi yaptılar, en sonunda bir de drone uçurdular üzerimizde. Laf olsun diye söylemiyorum, benim deprem bölgesinde gördüğüm en organize devlet Osmaniye'ye TKP'yi sokmamak için uğraşıyordu" dedi.

'Deprem seçimlerin merkezinde duracak'

"Gördüğümüz her şey değişmesi gereken bir düzene işaret ediyor" diyen Okuyan konuşmasına şöyle devam etti:

"Belli ki 14 Mayıs'ta bir seçim olacak. Bir anda Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nda bir hareketlenme oldu. Depremdeki bu yıkımı, depremden sonra ortaya çıkan manzarayı unutturmalarına asla izin vermeyeceğiz. Deprem seçimlerin merkezinde duracak. Depremin ortaya çıkardığı fotoğrafı ne muhalefetin ne iktidarın unutturmasına izin vereceğiz. Çünkü o fotoğrafta diyor ki 'Ben artık bittim, beni artık yıkın'. Fay hatları kırılırken insanların yaşadıkları düzene ilişkin inançları ve kavrayışları da kırıldı. Bunun değerlendirmek zorundayız. Ne yazık ki bu yıkıcı depremin ardından bu sözü kullanmak zorundayım, bir fırsat var şimdi, ayağa kalkma fırsatı."

TKP o masanın yancısı olmayacak

Akşener'in altılı masadan ayrılmasının ardından başlayan tartışmaya da değinen Okuyan, altılı masanın ilkesiz bir masa olduğunu kurulduğundan beri dile getirdiklerini vurgulayarak "Türkiye Komünist Partisi'nin o masada hiçbir yeri yok" dedi. "O masada TKP'nin yeri yok demek, o masadaki her unsura veya bundan sonra o masayı destekleyeceklere düşmanlık anlamına gelmiyor. TKP'nin bildikleri var, bu bildiklerinin aksine siyaset yapmaz" diyen Okuyan Cumhur ve Millet İttifakı'nın bu düzeni temsil eden bloklar olduğunu kaydetti ve "Bunlar arasında daha çok geçişler olacak" dedi.

TKP'nin seçimlerde Erdoğan'ın bir daha seçilmesine yardımcı olmayacağını bir kez daha vurgulayan Okuyan "Bu çok açık bir söz. Ama bunu yaparken kimseye kefil olmayacağız. Zaten bizim açımızdan bu cumhurbaşkanlığı makamının hiçbir meşruluğu yok. Bizim açımızdan asıl seçim parlamento seçimleridir" dedi.

Okuyan "Altılı masanın ya da beşli masanın artıklarından beslenen bir siyasi parti olmayı önerenler olursa onları hayal kırıklığı bekliyor. TKP o masanın yancısı olmayacak. Biz AKP ile mücadelemizi sürdüreceğiz ama bu mücadele bizi o masaya yakınlaştırmayacak" diye konuştu.

TKP'nin bu düzenin içindeki dengelerle oynamak ya da koltuk kapmak için kurulmadığını ifade eden Okuyan "Bizden şu ya da bu gücün himayesinde siyaset yapmamızı kimse beklemesin" diye belirtti.