ads
DOLAR 42.59 ₺
EURO 49.70 ₺
STERLIN 56.88 ₺
G.ALTIN 5,763.08 ₺
Ç.ALTIN 9,493.59 ₺
BİLEZİK 5,295.51 ₺
BTC 89,282.63 $
ETH 3,042.44 $
BİST 0.00

    Tekin Sönmez

    Tekin Sönmez

    Bu Gıdalar, Bizi Zehirleyecek!

    Yayınlama: 1 Ekim 2018 Pazartesi 11:38 Okunma: 2588

        Zehirliyor da! Piyasa, hileli ve zehirli gıdalarla dolu. Gıda üreticilerinin çok kazanma hırsı, milleti canından ediyor. Aleni  zehirlenmelerden başka gizli zehirlenmelerle, gizli hastalıklar yaşanıyor. Ve, giderek ömürler kısalıyor.

         Değerli okuyucularım; Bu konuyu daha önce de, hem de birkaç defa ele almıştım. Tükettiğimiz gıdaların hemen tamamına yakını, başkalarının ürünü.  Bir kısmı ambalajlanmış olarak, bir kısmı da tarafımızdan hazırlanıp pişirilmesi için önümüze geliyor. Yani, parasını bastırıp satın alıyoruz.

        Ancak, bunun sonucu “al gülüm-ver gülüm” gibi olsa da, yediğimiz ürünün  alımında yediğimiz kazıktan başka, sağlığımız da büyük kazık yiyor Olayı, yine de kısaca anlatayım

        Önce, hangisinden başlayayım ki?  Hangi hayvanın etini yiyoruz? At mı, eşek mi, domuz mu, yoksa ölmüş bir hayvanın leşini mi? Mezbahalar ve kasaplar ne kadar ve nasıl denetleniyor? Denetlenenler kızmasın. Ben, diğerleri için söylüyorum.

         Tağşiş denilen katkı maddeleri, nasıl elde ediliyor ve gıdalara nasıl katılıyor? Özellikle ambalajlanmış hazır gıdalardan, bu maddelerden olmayan var mı? Üzerlerine konulan imalat ve son kullanma tarihleri ne kadar doğru? Çoğu, doğru değil. Satılmayanların, yeniden ambalajlanıp piyasaya sürülmelerine ne dersiniz?

        Daha da kötüsü, bayatlayan hileli ürünlerin zehirli maddeler yaydığını acaba kaç kişi biliyor?

          Yazacağım ve belirteceğim daha çok örnekler var, ancak daha önce de yazdığım için okuyucuyu bıktırmayayım.

                                           DENETLEME  YOK!  YOK!  YOK!

       Değerli okuyucularım, açıkça söylüyorum. Bu memlekette ciddi gıda denetimi yapılmıyor, yapılmıyor, bir kere daha söylüyorum yapılmıyor. Denetim konusunda yetkili olanlar, görevlerini yapmıyor.

        Çünkü, güçlü ve yandaş gıda üreticileri, yandaşlıklarını ve maddi güçlerini kullanıp, denetime ve cezaya engel oluyorlar. Veriler cezalar, zaten çok küçük ve hiç de caydırıcı değil.

        Oysa, bunlar sıkı takip edilip, yüklü cezalara çarptırılsa, bu pisliği, bu kötülüğü  yapamazlar.

         Geçen gün bir CHP Gaziantep Milletvekili konuyu gündeme getirmiş ve bu durumu açık seçik anlatmış. Genel olarak 18 bin lira olan para cezasının, 3 katına çıkarılmasını, imalatçının da 3 ay meslekten men edilmesini istemiş. Güldüm, hem de çok güldüm.

         5 katına da çıkarsalar, sahtekarın haksız kazancı bu cezayı öder. Meslekten men edilince de, başka isim altında işine yine devam eder ve ediyorlar.

        Yapılacak iş, bunlara hapis cezası ve çok yüksek para cezaları verip, bir daha böyle hileli işler yapmasını önlemektir. Ve de bunu takip etmektir.

        Bu memlekette bu yapılır mı acaba? Beni, tekrar güldürmeyin.