Eşini Ütüyle Öldüren Sanığa Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası
Olayın Geçmişi
Cinayet, 23 Ağustos 2024 gecesi Çınarlı Mahallesi’nde meydana geldi. Çiğ köfte dükkânı işleten Hasan Dim ile fabrika işçisi olan eşi Elif Dim arasında, çocukların evde olmadığı sırada tartışma çıktı. Tartışma sırasında Hasan Dim, eşini darbedip başına ütüyle defalarca vurarak ağır şekilde yaraladı. Olaydan sonra kahvehanede çalışan 17 yaşındaki oğlu A.E.D.'nin yanına giden Dim, "Anneni öldürdüm" diyerek olay yerinden uzaklaştı. Eve giden oğlu, annesini yerde hareketsiz şekilde buldu. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Elif Dim’in hayatını kaybettiği belirlendi.
Üç Günlük Kaçış Son Buldu
Olayın ardından kaçan Hasan Dim, 3 gün sonra Karacakılavuz Mahallesi kırsalında Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) tarafından yakalandı. Kaçmaya çalıştığı motosikletle durdurulan Dim, boğazına bıçak dayayarak intihar girişiminde bulundu. Yaklaşık 10 dakika süren ikna çalışmaları sonucu teslim oldu.
Sanık Suçlamaları Kabul Etmedi
Mahkeme huzurunda son savunmasını yapan Hasan Dim, olaydan dolayı pişman olduğunu belirterek, "Ben eşimi öldürmedim, sadece tokat attım. Ütüyle vurmadım. Keşke zamanı geri alabilsem. Geceleri pişmanlıkla uyuyorum" dedi. Ancak savunması mahkeme tarafından yeterli görülmedi.
Mahkeme Kararı: Ağırlaştırılmış Müebbet
Mahkeme heyeti, Hasan Dim’i "Eşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Kararda herhangi bir indirim uygulanmadı. Karar duruşmasını, Elif Dim’in ailesi, taraf avukatları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de izledi.
Aileden ve Avukattan Tepki ve Teşekkür
Elif Dim’in ailesinin avukatı Onur Tatar, karar sonrası yaptığı açıklamada, “Müvekkilimizin eşi tarafından ütüyle öldürüldüğü bu feci olayda adalet yerini bulmuştur. Mahkeme sanığı indirimsiz şekilde ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırdı. Bugün adaletin tecelli ettiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Elif Dim’in annesi Nurgül Yörük, “Benim yavrum kara toprakta nasıl çürüyorsa, o katilin de aynı şekilde çürümesini istiyorum” dedi. Baba Mustafa Yörük ise, “Kızım melek gibiydi, hiçbir suçu yoktu. Çok üzgünüz ama adalet yerini buldu. Teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.